Bölüm 429 : Seni bir tehdit olarak görüyor, Evane.

"Hmm? Lovis? Ne oldu?" Evane, Lovis'in odasının önünde durduğunu görünce şaşkınlıkla kaşlarını çattı. Sonra yüzünde bir gülümseme belirdi ve sordu "Ne? Bu ablanı mı özledin?" Ancak Lovis, şaka yapma havasında değildi. "Heh, cahil gibi davranmaya çalışıyorsun, anlıyorum." Lovis burnunu çektirdi. Bunu gören Evane kaşlarını çattı. "Kötü bir ruh halinde gibisin." "Öyle mi? Sana öyle mi geliyor?" Lovis yine burnunu çektirdi. Bu sefer Evane bir şeylerin ters gittiğini fark etti. Sonra Nux'a dönerek sordu, "Bir şey mi yaptın?" "Hmm? Tabii ki hayır." Nux reddetti. "Onun odasından birkaç kağıt çalmak dışında." Cümleyi tamamladı. "Ne çaldın?" Evane kaşlarını çatarak sordu. Nux gülümsedi. "Nux, söyle bana. Ne çaldın?" Ancak Nux cevap vermedi. Bir şey bekliyordu. "Nu-" Evane bir şey söylemek üzereydi, ancak aniden Lovis konuştu. "Şu anda bir bahane mi düşünüyorsun? Eğer öyleyse, plan yapma konusunda berbat olduğunu söylemeliyim. Senin yerinde olsaydım, benimle görüşmeden önce bir bahane hazırlardım." Lovis tükürdü. "Ha? Neden bahsediyorsun?" Evane sordu. "Ahh, demek öyle. Aptal beynin bir bahane bulamadı, bu yüzden cahil gibi davranmayı planlıyorsun. Söylemeliyim ki, bu oldukça aptalca ama senden beklenen bir şey." Evane'nin yüzü ciddileşti. "Lovis, ne demek istediğini anlamadım, ama ablanla böyle konuşulmaz." "Haah? Senin ablam olman umurumda mı sanıyorsun? Hayal kurmayı bırak! Bir süre sana müsamaha gösterdim diye, beni istediğin zaman kandırabileceğini mi sanıyorsun? Benim haberim olmadan oyun oynayabileceğini mi sandın?" Lovis karşılık verdi ve Evane'nin gözleri şaşkınlıkla büyüdü. Lovis neyden bahsediyor? Ve... neden böyle davranıyor? Daha önce hiç böyle bir şey yapmamıştı! Ancak Lovis henüz bitirmemişti. Evane'ye yaklaştı ve tükürdü. "Sen taht için buradasın, değil mi, kaltak?" Evane'nin gözleri daha da büyüdü. "Ne? Öğrendiğime mi şaşırdın? Böyle bir şey yaptıktan sonra saklayabileceğini mi sandın?" "Ne diyorsun sen!? Bana ne olduğunu anlatacak mısın?" Evane bağırdı. "Sen!" Onun hala rol yaptığını gören Lovis kendini kontrol edemedi ve Evane'ye saldırmak üzereydi, ancak eli Evane'nin yüzüne dokunamadan Nux onu yakaladı. "Daha önce kendimi durdurdum, bir daha yapmayacağım. Geri çekil. Yoksa pişman olursun." "Haah... Sana biraz bekle demiştim..." Amaya iç geçirdi. "Ve Evane'ye vurmasına izin mi vereyim?" Nux karşılık verdi. "O kendini savunabilir, 1 veya 2 seans sonra Uzman Seviye Kültivatör olacak, unuttun mu?" "O piç kurusu ona lanet okudu. Hala hayatta olduğu için şükretmesi gerek." "Öfkeni kontrol etmelisin, plan istediğimiz gibi işlemeyecek." "Başka bir plan düşüneceğiz, kimsenin karıma dokunmasına izin vermeyeceğim. Taht siktirip gidebilir." Bu sözleri duyan Amaya iç geçirdi. "Neyse... Bakalım nasıl gidecek." Sonra Nux'a baktı ve yüzünde küçük bir gülümseme belirdi. Diğer tarafta, Nux'a bakan Lovis, onu boğan baskın bir aura hissedebiliyordu. Bir yetiştirme manyağı olarak bunu hissedebiliyordu. Güç farkını hissedebiliyordu, prens olsun ya da olmasın, burada dikkatsizce bir şey yaparsa öleceğini hissedebiliyordu. Bu nedenle, çabucak sakinleşti ve sonra geri adım attı. Lovis'in biraz sakinleştiğini gören Evane, soru sordu. "Şimdi bana ne olduğunu anlatabilir misin?" "Lütfen rol yapmayı bırak..." "Sus ve bana ne olduğunu anlatacak mısın?" Evane sinirli bir şekilde sordu. "Bilmiyormuş gibi davranmayı kes! Cahil gibi davranmayı kes! Benimle oyun oynamayı kes! Neden şifreli konuşuyorsun? Ne olduğunu söyle de konuşalım!" diye bağırdı. Lovis, Evane'nin hala hiçbir şey olmamış gibi davranmaya çalıştığına inanamıyordu, ancak bu sefer geri adım atmaya niyeti yoktu. "Tamam, o zaman söyle, Lucas hakkında yazdığım kağıt nerede? Sende olmalı, değil mi? Göster bana." Evane kafasını şaşkınlıkla eğdi ve kısa süre sonra elinde bir kağıt belirdi. "İşte." Lovis kağıdı aldı ve öfkesi şaşkınlığa dönüştü. "O nasıl sende?" diye sordu. "Bana veren sendin..." Evane, küçük kardeşinin neden bahsettiğini anlamadı. Ancak kısa süre sonra bir şey fark etti ve Nux'a döndü. "Sen onun kağıdını çaldın!" "Şey... Bir süreliğine ödünç aldım..." "Onunla ne yaptın?" Evane sordu. "Ben... Lucas'a verdim..." Nux yüzünde alaycı bir gülümsemeyle cevap verdi. Evane'nin gözleri şaşkınlıkla büyüdü. "Demek bu yüzden ondan 2 makale yazmasını istedin." Anladı. "Sadece kardeşinin gerçek yüzünü göstermek istedim. Görmedin mi? Kendi kağıdını bile kontrol etmeden buraya geldi. Kendi odasını kontrol etme ihtimalini bile düşünmedi ve her şeyi doğrudan senin üzerine attı. Eğer ikinizin ilişkisi senin düşündüğün kadar güçlü olsaydı, seni şüpheye düşürmezdi. Seni bir tehdit olarak görüyor, Evane. Senden çekiniyor. Her zaman arzuladığı tahtı senden alacağından korkuyor. Tahtı, seni ya da herhangi birini önemsediğinden çok daha fazla önemsiyor. Nux her şeyi açıkladı ve Evane sessizleşti. "…" "…" Diğer tarafta Lovis de sessizdi. Anlayamıyordu, Evane bu mektuba sahipse, Lucas onu nasıl ele geçirdi? Bu demek oluyor ki... Aklına başka bir düşünce geldi ve hiçbir şey söylemeden arkasını dönüp kendi odasına koştu. "Gördün mü? Böyle davrandığı için özür bile dilemedi. Onun gerçekten sandığın kadar masum olduğunu mu düşünüyorsun? Evane, anlamalısın, burası Kraliyet Sarayı, buradaki herkes tek bir şey umursuyor, taç. Buradaki herkes bencil. Sadece kendilerini ve kardeşini düşünüyorlar. O da onlardan farklı değil."