Bölüm 379 : Ben... ben güçlendim...*

"Yani buna göre..." Evane ders verirken, sınıfının kapısı açıldı. "Üzgünüm, geç kaldım." Az önce içeri giren kişiyi gören Evane kaşlarını çattı. "Neredeydin?" "Şey, erken uyandım." Nux yüzünde taze bir gülümsemeyle cevap verdi. Ancak diğer öğrenciler, onun cevabını duyunca kaşlarını çattılar. "Ha? Aklını mı kaçırdı? Erken kalktığı halde geç gelen ne tür bir insan olur ki?" "Bu ne tuhaf bir bahane böyle?" "Düşündüğüm gibi, o deli." Kimse onun ne demek istediğini anlamadı. Tabii ki, onunla konuşan kişi hariç. "Neredeydin?" Evane sordu. "Antrenman yapıyordum." "Arvina Hoca ile mi?" "Hayır, onun arkadaşıyla." Nux gülümsedi. Evane anladı ve başını salladı. "Tamam, şimdi sınıfa gir." Nux gülümsedi ve içeri girdi. Evane de gülümsedi ve bu gülümsemeyi gören Nux kendini tutamadı. "Öğretmen Evane, bugün yüzünüz çok parlak görünüyor. Sizce de öyle değil mi, siz de öyle düşünmüyor musunuz?" Diğer öğrenciler de başlarını salladılar. "Evet, ben de aynı şeyi düşünüyordum." "Ben de aynı şeyi düşünüyordum." "Evet, Evane öğretmenim, bugün yüzünüz oldukça güler yüzlü görünüyor." "Öğretmen Evane, iyi bir şey mi oldu?" Öğrencilerden biri sordu. "Evet, güzel bir şey oldu." Evane yüzünde küçük bir gülümsemeyle başını salladı. "Ohh? Ne oldu, Evane öğretmen?" Evane'nin gözleri bir anlığına Nux'a takıldı, sonra hızla başka yöne çevirdi ve başını salladı. "Bu kişisel bir mesele." "Ooohhhhhhh!" Bütün sınıf gülümsedi. Evane'nin yüzü biraz kızardı. "S-Sessiz olun. Derse odaklanın!" "Çocuklar, Evane öğretmenimizi dinleyin, onun keyfini kaçırmayın, tamam mı?" Aniden, Nux konuştu. "Onun keyfini kaçırmıyoruz, merak etme. Sen kendine dikkat et. Onun keyfini en çok kaçıran senin davranışların." Bir öğrenci karşılık verdi. "Hadi ama. Nasıl böyle bir şey söyleyebilirsin?" Nux incindi. "Benim davranışlarım Evane öğretmenimi asla incitmez, aksine, onun yüzüne memnun bir gülümseme kondurur. Ben işte bu kadar iyiyim." Nux sonra Evane'ye dönüp gülümsedi. "Öyle değil mi, Evane öğretmenim?" "S-Sessiz ol. D-Derse devam edeceğiz." Evane kekeledi. Nux'un onu böyle zor durumda bırakacağına inanamıyordu. "Evet, Evane öğretmenim, merak etmeyin, o dersi sabırsızlıkla bekliyorum. Ve gelecekte yapacağımız dersleri de. Son dersi gerçekten çok beğendim." Evane kızardı. "Ha? Neden sadece sonuncusu?" Bir öğrenci sormadan edemedi. "Çünkü son ders özeldi, tabii ki." Nux cevap verdi. "Hmm? Son dersin çok özel olduğunu düşünmedim, neden bahsediyorsun?" Öğrenci karşılık verdi. "Sen orada bile değildin, nasıl bilebilirsin ki..." "Tamam, artık konuşmayı kes. Nux, konuşmayı kes. Joe, sen de kes. Şimdi dersimize devam edeceğiz." Evane, Nux'un sözlerini hemen keserek herkese sakin olmalarını söyledi. Onun bu davranışını gören Nux, kıkırdadı. Evane ona baktı ve yüzü seğirdi. "Bu piç eğleniyor..." Evane içinden düşündü. O anda gidip onu boğazlamak istiyordu, ancak bu dürtüyü kontrol altına aldı ve sakinleşti. Ders sorunsuz devam etti. Bazı öğrenciler hala Nux ile Evane öğretmen arasındaki konuşmanın ne kadar tuhaf olduğunu düşünüyorlardı, ancak sonunda Nux'un kafasının iyi çalışmadığını kabul edip omuz silktiler. Hayatlarında endişelenecek daha iyi ve daha önemli şeyler vardı. 1 saat geçti ve "Tamam, bu kadar yeter. Sorusu olan var mı?" Bir öğrenci elini kaldırdı, "Öğretmen Evane, benim birkaç sorum var." Evane öğrenciye baktı ve başını salladı. "Nedir?" diye sordu Evane. "Biraz zaman gerekecek, ofisinize gelebilir miyim?" Öğrenci sordu. "Önceden bir randevum var, şu anda gelemezsiniz. Öğleden sonra 3'ten sonra gelebilirsiniz, o saatte müsait olacağım." "Anlıyorum, Evane Hoca." Öğrenci başını salladı. Evane de başını salladı ve sonra Nux'a döndü. "Nux, ofisime gel." Nux kaşlarını çattı, ancak kısa süre sonra yüzünde bir gülümseme belirdi ve kıkırdadı. "Ah evet, sonuçta 'önceden ayarlamış olduğumuz' bir şey var." Bu sefer Evane ifadesini iyi kontrol etti ve tepki vermedi. "Evet, şimdi daha hızlı ol, bütün gün vaktim yok. Bugün yoğun bir programım var." "Eminim öyledir, Evane Hoca." Nux gülümsedi. Evane sınıfı terk etti ve Nux yüzünde kocaman bir gülümsemeyle onu takip etti. Evane ofisine girdi ve bekledi, birkaç saniye sonra Nux da içeri girdi. Evane gülümsedi, Nux da gülümsedi, sonra kapıları kapattı ve kilitledi. Evane'nin gülümsemesi genişledi ve beklemeden veya bir şey söylemeden Nux'a doğru yürüdü. Dudakları buluştu, Evane'nin elleri Nux'un sırtında dolaşırken, Nux'un eli nazikçe beline dokundu, sonra biri onun dik kalçasına inerken, diğeri göğsüne çıktı. "Mhhmmnm~" Evane'nin ağzından bir inilti sızdı. Sonra Nux'a sarıldı ve onu kendine daha da yaklaştırdı. Nux, elbette, bu teklifi hiç reddetmedi. Sadece emişini yoğunlaştırdı ve kısa süre sonra dili dışarı çıktı. Evane, dilinin ağzına girdiğini hissettiğinde gözlerini biraz açtı, ancak kısa süre sonra o da dilini kullanmaya başlayınca gözleri normale döndü. Dilleri birbirine çarptı, Evane'nin hareketleri açıkça deneyimsizdi, ancak Nux yine de öpücüğün tadını çok çıkardı. Tam 5 dakika süren tutkulu öpücüğün ardından, dudakları nihayet ayrıldı ve aralarında gümüş rengi bir tükürük izi kaldı. Nux ağzının etrafındaki tükürüğü yaladı ve gülümsedi. "Demek bahsettiğin önceden ayarlanmış plan buydu? Sevgili sınıf arkadaşım bunu görse ne düşünürdü, düşünemiyorum bile." Evane kızardı. "S-Sus. Ben-ben gerçekten seninle konuşmak istediğim bir şey vardı." Nux, Evane'nin vücudunu döndürdü ve onu arkadan kucakladı, bir eliyle göğüslerini okşarken, diğer eliyle yasak bölgesine doğru ilerledi. "Annh~" Dalga dalga gelen zevk Evane'nin vücudunu sardı ve o inledi. "Ne oldu?" diye sordu Nux. Zevkle başa çıkmak için dudaklarını ısırdıktan sonra Evane cevap verdi. "Ben... ben daha güçlü oldum..."