Bölüm 373 : S-Siz hiç Edda ablanın neden ipleri bu kadar sevdiğini merak ettiniz mi? *

"Seks yapmak için." Felberta kıskanç bir ifadeyle cevap verdi. "S-S-Seks yapmak için mi?" Evane şaşırdı. "Evet, tabii. O sapık başka neden öyle koşsun ki?" Thyra cevapladı. "K-Kiminle?" Şu anda duyguları biraz karışık olan Evane, tuhaf bir soru sordu. " Odadaki herkes ona aptal gibi bakıyordu. Evane anladı. "Nux ile mi...?" "Tabii ki." Ember omuz silkti. Aniden, Evane'nin gözleri odaya yeni giren kadına takıldı ve aklına bir düşünce geldi. "Bekle... bu demek oluyor ki o..." "Evet, biz konuşurken Lane abla Nux'la işini görüyordu. Bu yüzden buraya gelmedi." Skyla kıkırdadı, sonra ayağa kalktı ve Lane'e doğru yürüdü. "Ee? Lane kardeş, deneyimlerini yeni kardeşimizle paylaşır mısın?" Lane'in gözleri, kontrolsüz bir şekilde kızaran Evane'ye takıldı. Eskiden olsaydı, Evane öne çıkıp tereddüt etmeden bunu inkar ederdi. Ancak, bu kadınlar tarafından bu kadar uzun süre çevrelenip, seksin ne kadar iyi olduğunu defalarca duyduktan sonra, Evane bile meraklanmaya başladı. Bu yüzden, yüzünde herhangi bir tepki göstermiyor olsa da, içten içe Lane'in bazı detayları paylaşmasını umuyordu. Hayır! Aslında, şimdi düşündüğünde, Evane sevgilisinin başka bir kadınla sevişmesini duymak istemiyordu. Henüz o kadar açık fikirli değildi. Evet, Evane sonunda kararını vermişti, daha fazla tartışmaya gerek yoktu. Evane böyle bir şeyi duymak zorunda değildi. Her şeyi yerinde anlayacaktı. O, bununla doğrudan yüzleşirken... Bu düşünceyle Evane gözlerini kapattı. "Şey... bugün yeni bir şey denedik..." Lane yüzü kızararak başladı. "Heehhh? Evane abla için soruyordum ama şimdi gerçekten merak ettim. Hehe~" Skyla kıkırdadı. "Gel, otur, Lane kardeş." Skyla, Lane'i yatağına doğru çekti ve diğer kadınlar heyecanlı bakışlarla Lane'in etrafında toplandılar. Ancak Evane, koltuğundan fazla kıpırdamadı. Sözüne sadık kaldı. "Ee? Ne oldu, Lane kardeş? Bize her ayrıntıyı anlat~" Skyla sordu. Sonra yüzü kızaran Lane sordu. "S-Siz hiç Edda kardeşin neden ipleri bu kadar çok sevdiğini merak ettiniz mi?" " " "..." Oda sessizliğe büründü. Hayır, bunun nedeni soru değildi, daha çok sorunun altında yatan anlamdı. "Lane... ipleri denedin mi...?" Felberta sordu. Lane'in yüzü daha da kızardı, ancak sonunda zayıf bir şekilde başını salladı. "Bize biraz daha ayrıntı ver, kardeşim." Skyla ısrar etti. Skyla'nın gözlerindeki heyecanı fark eden Ember, gülmekten kendini alamadı. "Bu çok tanıdık geliyor." "Alışırsın." "Umarım ben de öyle olur." "Umarım öyle olur." Ember güldü ve kendi sevimli kız kardeşi ona acımasızca sorgu yaparken Lane'in utanmış ifadesinin tadını çıkarmaya devam etti. "O-o-o ipleri göğüslerime... belime... ve... o-o-o oraya bile bağladı... Ben... Ben hiç hareket edemedim..." Lane anlattı. "Göğüslerinin etrafına..." Felberta bile şaşırmıştı. Hatta iplerin göğüslerine nasıl bağlanacağını hayal etmeye başladı ve kendini öyle hayal ettikten sonra, bu düşünceyi kafasından atamadı. Odadaki diğer kadınlar da aynıydı. Hepsi Lane'in sözlerini dinledi ve kendilerini o durumda hayal ettiler. "Ben... ben... tamamen onun merhametine kalmıştım..." Lane konuşmasına devam etti. "Ellerim arkamda bağlıydı, o durumda, zar zor hareket edebiliyordum, beni kapının yanındaki yere yatırdı ve ereksiyon halindeki penisini açıkta bırakarak yatağa oturdu. Sonra, o haldeyken ona doğru emeklememi emretti. Aynı zamanda, sanki beni baştan çıkarmak istercesine penisini yukarı aşağı hareket ettiriyordu. İçgüdülerim devreye girdi, kendimi kontrol edemedim ve sonunda sürünmeye karar verdim. Ancak, ellerim arkamda bağlı olduğu için, onun istediğini yapmak çok daha zordu, ekstra çaba sarf etmem, ağırlığımı doğru dengelemem, tüm gücümle sırtımı kaldırmam ve sonra dizlerimi kullanarak üst vücudum tekrar yere düşene kadar ona doğru sürünmem gerekiyordu. Vücudumun her tarafına bağlanan ipler de işleri kolaylaştırmıyordu, ne kadar hareket edersem, ipler o kadar sıkılaşıyordu. H-Halatların bir kısmı hatta i-içime... oraya... Bu da işi daha da zorlaştırdı. Dürüst olmak gerekirse, devam etmek istemiyordum. Ancak, bana küçük bir gülümsemeyle ve gizli bir endişeyle bakan ona gözlerim takıldığında, vücuduma garip bir enerji girdi. Bununla birlikte, sırtımı tekrar kaldırdım, mümkün olduğunca çabuk ona doğru süründüm Ve oraya vardığımda... Cennet gibiydi..." Lane'in yüzünde aptalca, sapıkça bir gülümseme belirdi. Aynı anda, diğer kadınların yüzlerinde de benzer gülümsemeler belirdi. Hepsi de bunu iyi hayal ediyorlardı... Lane, Nux'un ona yaklaşır yaklaşmaz onu nasıl yakaladığını anlatmaya devam etti. Ancak, onu kucağına oturtmuş, elleri hassas bölgelerine doğru hareket etmiş, parmakları yasak bölgesine girmiş, sonra da onu yatağa atmıştı. Ağzının küçük kız kardeşine doğru nasıl hareket ettiğini, dilinin onun mağarasına nasıl girdiğini, onun nasıl... Nasıl harika bir orgazm yaşadığını, onun yüzünü kendi sıvılarıyla yıkadığını. Onun penisinin mağarasına nasıl girdiğini, nasıl vurmaya başladığını, nasıl düzgün düşünemeyecek hale gelene kadar dövüldüğünü, vücudunun nasıl zayıfladığını anlattı. Ho- "Hey... Onun saçını tuttuğu kısmı kaçırdım..." Lane tartışmasına devam ederken, gözleri kapalı her şeyi hayal eden Evane başını en yakınındaki kişiye doğru çevirip sordu. "Önemli değil, kendin bir şeyler hayal et. O boşlukları hayal gücünle doldur, çılgınlaş~ Ancak o zaman başarılı olursun." Skyla hayat tavsiyesi verdi. Ve Evane bunu kalbinin derinliklerine kazıdı.