Bölüm 3 : Tabii ki!

"Gerçekten yakışıklıyım." Nux, yüzünü farklı açılardan incelerken sevinçle konuştu, ne kadar çok bakarsa o kadar çok beğeniyordu. Uzun, kalın, simsiyah saçları, pürüzsüz beyaz teni ve mükemmel bir şekilde şekillendirilmiş yüzü. Altın rengi gözleri benzersiz bir parlaklığa sahipti. Kılıç gibi kaşları, ince burnu ve keskin çene hattı, yüzünü biraz morarmış olsa da ölümsüz gibi gösteriyordu. "Bu yüz ve zayıf görünümlü vücudumla, ben gerçekten de herkesin sahip olabileceği en kaliteli jigoloyum! Bana layık bir müşteri bulmak için çok çalışmalıyım!" Nux kendi kendine başını salladı ama sonra kaşlarını çattı. "Ama neden morarmışım?" diye düşündü. Reenkarnasyonundan sonra hiçbir şey senaryoya göre gitmiyordu, hilesini elde edememişti ve öncülünün hafızasına da sahip değildi. "Aşırı yakışıklı yüzümü kıskandılar mı? Hmm, öyle olmalı... Hmph! Ezikler! İyi bir şeker anne bulana kadar bekleyin, o zaman intikamımı alacağım. Hmph! Hmph!" Nux, varsayımda bulunurken içinden homurdandı. *Hırıldama* İntikamını düşünürken, karnının guruldadığını duydu ve ancak o zaman çok acıktığını fark etti. Etrafına baktı ve masasında şeftaliye benzeyen meyveler buldu. "Benim evimde olduğuna göre zehirli olamaz..." Böyle düşünerek, hemen bir ısırık aldı. Yeşil elma gibi tadı vardı, lezzetli buldu ve hiç vakit kaybetmeden hepsini yedi. Bu az miktardaki meyve açlığını tamamen gideremese de, eskisi kadar kötü değildi. Ancak, az önce yediğinin selefinin 2 günlük yemeğine eşdeğer olduğunu bilseydi, hiç doymadığından şikayet etmezdi. *Tık tık* *Tık tık* *Güm* Aniden kapının çalındığını duydu, ama cevap vermek üzereyken kapı sertçe açıldı ve 3 sert görünümlü adam içeri girdi. "Kapıyı çarpacaksa neden kapıyı çalma zahmetine girdin ki..." diye düşündü Nux içinden, ama bu tür sorular sormak için uygun bir zaman olmadığını biliyordu. "Bizimle gelmeye karar verdin mi?" diye sordu Nux'un bu grubun lideri olduğunu düşündüğü yaralı yüzlü adam. " Nux derin bir nefes aldı ve hiçbir şey söylemeden onlara sert bir bakış attı, ancak yüzünde hiçbir korku izi yoktu. Lider, adamlarına bakarak kaşlarını çattı, ancak onların da yüzlerinde aynı şaşkın ifade olduğunu gördüğünde Nux'a dönerek kaşlarını kaldırdı. "Sana bizimle gelmeye karar verdin mi diye sordum?" Bu sefer ses tonu biraz daha ağırdı. "Tabii ki!"