Bölüm 265 : Benim öğretmenim olmanı istiyorum

"Nux Leander, benimle dövüşmeni istiyorum." Arvina, koltuğundan kalkıp Nux'a doğru yürürken mırıldandı. "Ha?" Nux kaşlarını çattı ve sonra gülümsedi. "Öğretmen Arvina, öğrencinizden intikam almak için daha iyi yollar var, biliyorsunuz değil mi? Yani, bir Uzman Seviye Kültivatör olarak, İleri Seviye Kültivatörden dövüşmesini istemek biraz..." "İnan bana, intikam almak isteseydim, seni şu anda burada kafanı keserdim ve kimse bana bir şey demezdi." Arvina karşılık verdi. Nux sessiz kaldı. Amaya'nın dediği gibi, bu kadın çok dolaysızdı ve erkeklere olan nefreti belliydi. Yani, hangi aklı başında öğretmen öğrencisinin önünde onu kafasını kesmekten bahseder ki? Arvina gibi biri, sadece varlığıyla bile normal bir öğrenciyi kolayca ezebilir. Tabii ki Nux farklıydı. Arvina'nın aurası ne kadar baskın olursa olsun, kendisinden daha güçlü birini ezmesi mümkün değildi. "Karşılığında ne alacağım?" diye sordu Nux. "Ha?" Arvina kaşlarını çattı. "Ne demek istiyorsun?" "Seninle dövüşmek pek kolay değil, Öğretmen Arvina. Eğer yaparsam, karşılığında ne alacağım?" diye sordu Nux. "Elbette, statün ve gücünle beni tehdit edebilirsin, ama bu zahmetli süreci yaşamaktansa, bana bir şeylerle rüşvet vermek daha iyi olur." Arvina gözlerini kısarak baktı. "Hayatına değer vermiyor musun? Yoksa başkaları tarafından tehdit edilmeyi mi seviyorsun?" Nux güldü. "Tabii ki hayatıma değer veriyorum, ancak başkalarının tehditlerine boyun eğmem." Nux da gözlerini kısarak, "Korkak gibi yaşamaktansa ölmeyi tercih ederim." Arvina bu cevaba şaşırdı, ancak kısa süre sonra yüzünde küçük bir gülümseme belirdi ve bir saniye sonra kayboldu. Tabii ki, o saniye Nux'un bunu fark etmesi için yeterliydi. "Anladım." O gülümsemeyi fark ettiğinde içinden gülümsedi. Bu zor bir işti, ama sonunda başarılı olmuştu. Arvina Skyfall bir savaşçıydı, bir savaşçı en çok neyi sever? Gurur ve korkusuzluk. Elbette Nux buna kibir ve aptallık diyor, ama Arvina'yı birazcık bile etkiliyorlarsa, o zaman bunlar gurur ve korkusuzluktur. "Ne istiyorsun? Makul bir şeyse, sana vereceğim." Arvina cevapladı. "Benim öğretmenim olmanı istiyorum." "Ha?" Arvina şaşırdı. "Candice ile dövüşmek, düşündüğüm kadar iyi olmayabileceğimi fark etmemi sağladı. Kılıç kullanma becerim... gelişmemiş. Bu yüzden bana öğretmeni istiyorum," Nux nedenini açıkladı. Hayır, bunu sadece Arvina ile daha fazla zaman geçirmek istediği için yapmıyordu, tabii bunun %90'ı bu sebepten kaynaklanıyordu, ancak geri kalan %10'u da gerçekten ondan bir şeyler öğrenmek istediği içindi. Yani söyledikleri samimiydi. Arvina bunu hissetti ve başını salladı. "Candice'e karşı maçı kazandıktan sonra bile kendini geliştirmek için düşünmen çok iyi." Nux başını salladı. "O, bir eşik olarak görülebilecek biri değildi, ondan çok daha güçlü insanlar var. O çok zayıftı, onun gibi birine karşı kazandığın zaferi kutlamanın bir anlamı yok." "Onun benim öğrencim olduğunu biliyorsun, değil mi?" Arvina gözlerini kısarak sordu. "Kötü öğrenci." Nux cevapladı. "Kibirli, bencil ve gereksiz şeylerle çok zaman harcıyor. Heh. Akademinin kraliçesi mi? Bu ne saçmalık? Onu ne zaman görsen, birkaç köpeği peşinde dolaşırken bulursun. Dünyanın nasıl işlediğini hiç anlamayan ve sadece kendi zihninde yarattığı sahte 'Krallık'ta yaşamayı seven bir kız. O, kötü öğrencinin en iyi örneği. Ben ise farklıyım. En azından, kendi isteğimle meydan okuduğum rastgele bir öğrenciye yenilip adını lekelemeyeceğim." Nux cevap verdi ve Arvina'nın yüzünde bir gülümseme belirdi ve bu sefer gülümsemesi kaybolmadı. "Tamam, seni kişisel öğrencim olarak alacağım." Nux gülümsedi. "O zaman..." Ancak, cümlesini tamamlayamadan, Arvina yüzünü tehlikeli bir şekilde ona yaklaştırdı ve gülümsedi. "Ancak, sözlerin beni biraz fazla heyecanlandırdı. Eğer beklentilerimi karşılayamazsan, paçayı kurtarmayı aklından bile geçirme." Nedense, Nux bu sözleri duyduğunda kalbi bir an durdu. *Yutkunma* Yutkundu. Yapmaması gereken bir şey yaptığını hissetti. Ancak, kısa sürede kendine geldi ve başını salladı. "Sizi hayal kırıklığına uğratmayacağım, öğretmenim." Arvina sonunda geri çekildi ve yüzü ciddileşti. "Pekala, şimdi öğretmeniniz olarak, dövüş stilinizle ilgili fark ettiğim birkaç şeyi belirtmek istiyorum. Dediğin gibi, dövüş stilin rafine değil. İyi eğitilmemişsin, kimse sana öğretmemiş. Tabii ki, sen bir sıradan vatandaş olduğun için, sana öğretecek kimsenin olmadığını söyleyebilirim. Bildiklerin deneyimlerinden geliyor, kılıcını kullandın ve birçok hayatı tehdit eden savaşta savaştın. Tahminimce, Bloodhill Wilder'ı birkaç kez ziyaret etmiş ve orada eğitim almışsın. Haklı mıyım?" Nux birkaç kez gözlerini kırptı ve sonra başını salladı. Arvina gülümsedi ve devam etti "İnsanlarla ve yıldız canavarlarıyla savaşmak tamamen farklıdır. İnsanlar zekidir, yıldız canavarları ise sabit bir kalıba sahiptir. İnsanlar öngörülemez ve her insanın farklı bir dövüş stili vardır. Bu yüzden, bir insanla savaştığında, canavarların genellikle engellemeyeceği bazı hareketlerinin insanlar tarafından engellendiğini ve karşılık verildiğini fark edersin. Bu yüzden dövüş stilinin rafine olmadığını hissediyorsun. Eğitimden yoksunsun, bu yüzden bir öğretmen bulmak akıllıca bir karardı." Nux onaylayarak başını salladı. Aniden, Arvina'nın elinde tahta bir kılıç belirdi ve onu Nux'a doğrulttu. "Aklımda başka bir teori daha var, ancak bundan hala emin değilim. Bu yüzden seninle dövüşmek istedim."