Bölüm 264 : Lanet olası piç!

Arvina Skyfall, Kraliyet Akademisi'nin müdür yardımcısıydı, bu yüzden elbette diğer öğretmenlerden farklıydı. Bu nedenle, Arvina Öğretmen'in Ofisi dediklerinde, masa ve birkaç kağıt bulunan tek bir odayı kastetmiyorlardı. Her yerde hizmetçilerin çalıştığı lanet bir malikaneden bahsediyorlar. Ve şu anda, Nux bu büyük malikanenin önünde duruyordu. "Yardımcı olabileceğim bir şey var mı?" Nux içeri girerken, bir hizmetçi yanına gelip ona soru sordu. Nux başını sallamak üzereydi, ancak sonra gözleri birine takıldı ve gülümsedi. "Beni buraya Öğretmen Arvina çağırdı, ama endişelenmeyin, ofisine nasıl gideceğimi biliyorum." "Tamam." Uşak başını salladı ve uzaklaştı. Nux gülümsedi ve durmadan kılıcını sallayan mavi saçlı bir kıza doğru yürüdü. Candice'in Nux ile dövüşmesinden iki gün geçmişti. Ve Candice'in gözden düşmesinden. Candice'in yenilgisiyle ilgili haberler akademinin her yerine yayılmıştı, hatta akademinin dışına da çıkmış ve çoğu soylu aile bu haberi duymuştu. Tabii ki bu haber tek başına değildi, Candice'in bir sıradan insanın önünde başını eğdiği haberi de beraberinde gelmişti. Sadece bu da değil, savaşın neden ve nasıl başladığı da herkese anlatılmıştı. Ancak bu sefer Candice kötü adamdı. Sırf astının kardeşi olduğu için zorbaları korumak, sadece zorbalığa uğrayan kişiyi intikam almak için savaşan birine karşı savaşmak, Evane Öğretmeni karalamak. Tüm bu suçlamalar bir araya gelerek, onun yıllardır oluşturduğu imajı tamamen yok etti. Dedikleri gibi, ne kadar yükseğe çıkarsan, o kadar sert düşersin. Candice'in durumu bunun en iyi örneğiydi. Bu yüzden Candice, 2 gündür öğretmeninin malikanesinden çıkmadı. Uzman Seviye Kültivatör olana kadar kamuya açık bir yerde görünmemeye karar verdi. Bu, utancını silip atabilmesinin tek yoluydu. İntikam almaya gelince... Şey, intikamını almanın yollarını düşünüyordu, ancak 2 gün önce Arvina gece odasını ziyaret etti ve onu uyardı "Aptalca bir şey yapma." Bu, Arvina'nın ona ilk kez bir konuda uyarıda bulunduğu andı ve gözlerinin ne kadar korkutucu göründüğünden, Candice onun kızgın olduğunu anladı. Bu nedenle Candice aptalca bir şey yapmayacağına söz verdi. Uzman Seviye Kültivatör olduğunda ve öğretmeninden daha güçlü olduğunda intikamını alabilirdi. Ancak ondan önce Sadece sessiz kalacak ve kimseyle konuşmayacaktı. Tabii ki, her şey istediğiniz gibi gitmez. "Yoo! Akademinin eski kraliçesi, nasılsın, kaltak?" Candice bir ses duydu, sonra arkasını döndü ve içten içe nefret ettiği adamın yüzünü gördü. "Ne var?" diye sordu. Onun provokasyonuna gelince, Hayır, o pes etmeyecekti. "Ne? Sana çok mu sert vurdum? Bu iki günde aptallaştın mı?" Candice'in yüzü seğirdi, ancak yine de kendini kontrol etti ve sordu "Ne istiyorsun?" "Kahretsin, gerçekten aptallaşmışsın... Neyse, ben Arvina öğretmenle buluşmaya geldim." Nux cevapladı. Candice sonunda öğretmeninin bu piçi buraya davet ettiğini hatırladı. "Orada çalışan hizmetçiye sorabilirsin, seni onun ofisine götürür." Candice, yeri temizleyen hizmetçiyi işaret etti. "Ahh, ama o çalışıyor, onu rahatsız etmek istemedim..." diye mırıldandı Nux. "..." Candice bir süre Nux'a baktı ve sonra başka bir hizmetçiyi işaret etti. "Peki ya şu hizmetçi, o hiçbir şey yapmıyor." "Çok çalıştıktan sonra dinleniyor gibi görünüyordu, ben de onu rahatsız etmek istemedim." Nux cevapladı. "Sana boş görünüyor muyum?" Candice sordu. "Şey, evet, kılıç tekniklerini çalışıyordun... O yüzden boş olduğunu düşündüm..." Candice'in yüzü seğirdi. Kendini kontrol etmek için derin nefesler aldı ve sonra zorla bir gülümseme attı. "Kılıç teknikleri çalışmak boş zaman geçirmek mi sence? Sence bu işe yaramaz mı?" "Şey, pek sayılmaz, ama senin gibi biri için yararsız değil mi? Yani, Usta Seviye Kültivatör olarak İleri Seviye Kültivatöre yenildin..." Nux cevapladı. "Beni takip et!" Candice bağırdı ve yürümeye başladı. Nux güldü ve onun arkasından gitti. Sonra ikisi bir odanın önünde belirdi ve Candice Nux'a sert bir bakış attı. "İçeri gir! Öğretmen içeride!" Sonra uzaklaştı. "Lanet olası piç! Bırak da Uzman Seviye Kültivatör olayım! Bir kez oldum mu, o Marquee bile bana bir şey yapamaz! Siktir git!" Antrenman yaptığı yere geri döndükten sonra, Candice öfkeyle bağırdı. O piçin önünde kendini tutmak tamamen imkansızdı! O piçin dili ne kadar zehirli! Candice sonra kılıcını aldı ve öfkeyle sallamaya başladı. … *Tık tık tık* Öte yandan, Nux kapıyı çaldı ve bir ses duydu. "Kim o?" "Nux Leander," Nux kendini tanıtmadan cevap verdi. Yüzü o kadar da unutulabilir değildi, değil mi? "Girin." Öyleydi. Nux, Arvina'nın ofisine girerken yüzünde bir gülümseme belirdi. "Merhaba, Arvina öğretmenim." Nux yüzünde bir gülümsemeyle selamladı. Şu anda Arvina, beyaz bir gömlek ve üzerine siyah bir yelek giymiş, sol bacağını sağ bacağının üzerine atmış, masanın başında oturuyordu ve Nux'a kahverengi-kırmızı gözleriyle bakıyordu. "Buradasın." "Siz beni çağırdığınızda gelmemek aptallık olurdu, Öğretmen Arvina." Nux cevap verdi ve Evane burada olsaydı, başını sallayıp iç çekerek şöyle derdi "Sana sadece bir öneride bulundum, O da onun önünde gereksiz şeyler söylememekti. Bu ne kadar zor olabilir ki? Böylesine basit bir tavsiyeyi nasıl dinlemezsin? Arvina, Nux'un sözlerine kaşlarını kaldırdı, ancak bunları görmezden gelmeye karar verdi. "İyi." Nux başını salladı ve gülümsedi. "Peki, beni neden çağırdığınızı öğrenebilir miyim, Öğretmen Arvina?" Arvina koltuğundan kalkıp Nux'a doğru yürüdü. "Nux Leander, benimle dövüşmeni istiyorum."