Bölüm 245 : Şimdi sınıfımdan çık!

"Myrill'in bana saldırmaya çalıştığı ve sonra benim tarafımdan dövüldüğü olaydan mı bahsediyorsun?" Nux yüzünde küçük bir gülümsemeyle sordu. Candice gözlerini kısarak sordu "Bunun arkasında senin olduğunu mu itiraf ediyorsun?" "Hmm? Tabii ki hayır, ben sadece kendimi savunuyordum." Nux cevapladı. "Öyle mi? Sadece kendini savunuyordun, o zaman Myrill nasıl bir sağlık görevlisinin bakımına kaldı?" "Çünkü o zayıftı? Yani, ikimiz birbirimizle dövüştük, zayıf olanın bir sağlık görevlisinin bakımına girmesi çok normal, değil mi?" "Yani Myrill ile dövüştüğünü itiraf ediyorsun?" Candice'in yüzünde küçük bir gülümseme belirdi. "Neden? Yanlış yaptığımı mı düşünüyorsun?" diye sordu Nux. "Sınıf arkadaşınla kavga etmekle kalmadın, sınıfta bir Beceri kullanmaya cüret ettin ve sınıf arkadaşını ağır şekilde yaraladın. Tabii ki sen hatalıydın." "Hmm hmm," Nux başını salladı ve tekrar sordu. "Yani benim hatalı olduğumu ve cezalandırılmam gerektiğini mi düşünüyorsun? Doğru mu?" "Evet, sınıf arkadaşını ağır şekilde yaraladın, bu yüzden cezalandırılmalısın. Bana göre, kuralları çiğnediğin için akademiden atılmalısın, ancak ondan önce, Myrill'in tedavisi için gerekli olan tüm tıbbi masrafları ödemek zorunda kalmalısın. Tabii ki, senin sadece bir sıradan insan olduğunu ve bu astronomik miktardaki parayı ödeyemeyeceğini biliyorum, bu yüzden kredi almanı öneririm." "Ahh, yani kredi alıp hayatımın geri kalanında bunu ödememi mi istiyorsunuz?" "Bu kadar korkunç bir şey yaptıktan sonra en azından bunu yapmalısın." Candice başını salladı. Onun idealist düşünce tarzı gerçekten biraz... karışık. "Yani, şunu netleştireyim, yanlış olanın ben olduğumu düşünüyorsun ve adaleti sağlamak için mi buradasın?" "Evet, doğru." Candice başını salladı. Sonra, Nux'un yüzünde küçük bir gülümseme belirdi ve şöyle dedi "Akademi öğrencilerinin öğretmenlerden daha akıllı ve bilgili olduğunu bilmiyordum." "Ha? Ne demek istiyorsun?" diye sordu Candice. "Hala farkında değil misin?" diye sordu Nux. "Ne?" "Neden 'kuralı çiğnedikten' sonra hala akademide olduğumu düşünüyorsun? Çünkü sınıfımızın sorumlu öğretmeni benim hatalı olduğumu düşünmedi." Nux sordu ve aynı anda cevap verdi. Sonra gülümsemesi genişledi ve tekrar sordu "Ee? Candice Water, öğretmenin kararının yanlış olduğunu mu düşünüyorsun? Sence öğretmenim doğruyu yanlıştan ayırt edemeyen bir aptal mı?" "..." Candice kaşlarını çattı. "Ben öyle demek istemedim..." diye mırıldandı. "Öyle mi? O zaman ne demek istediğini açıklayabilir misin, Candice Water? Çünkü anladığım kadarıyla, benim kararımı hiç onaylamadığını söyleyebilirim." Candice, arkasından gelen başka bir ses duyunca şaşkınlıkla gözlerini genişletti. Arkasını döndüğünde, Evane öğretmeninin kapıda durmuş, gözlerini kısarak ona baktığını gördü. "Ö-Öğretmen Evane... ö-o demek istemedim..." Nux gülümsedi. Heh, o kadar zamanı sebepsiz yere boşa harcamamıştı, Evane Öğretmen'in gelip onu koruması için bekliyordu. Sonuçta burada tüm kartlarını gösteremezdi. "Mhm, o zaman lütfen ne demek istediğini açıkla, Candice Water." Öğretmen Evane gülümsedi, ancak sonra gözleri soğuk bir ifadeye büründü. "Benim sınıfıma girip, öğrencimi yapmadığı bir şey için suçlamaya cüret ediyorsun. Sen kim olduğunu sanıyorsun!?" "..." Bütün sınıf sessizleşti. Son 6-7 yıldır Evane öğretmeninin bu kadar sinirli olduğunu ilk kez görüyorlardı. "Ö-Öğretmen E-Evane..." "Ne?" "Ben... ben sadece... çünkü hissettim ki..." "Ne hissettiğin için? Kararımın yanlış olduğunu mu?" "H-Hayır. S-Sadece işlerin daha iyi bir şekilde yapılabileceğine inanıyorum. N-Nux Leander, Myrill Bourkee'ye saldırmak zorunda değildi, Myrill'i kolayca alt ettiğini duydum, ama ondan sonra bile önce ayak bileğini kırdı, sonra da ona Ateş Patlaması kullandı. Akademi'nin ona ve şiddet içeren davranışlarına karşı önlem alması gerektiğini düşünüyorum." Candice kendini açıklamaya çalıştı. "Ne dediğinin farkında mısın?" Öğretmen Evane gözlerini kısarak baktı. "Myrill Bourkee Nux'u öldürmeye çalıştı! O kadar zorlu bir durumdan kurtulduktan sonra onun normal bir ruh hali içinde olmasını nasıl bekleyebilirsin?" “Öğretmen Evane, Myrill Bourkee'nin Nux Leander'ın canını almaya çalıştığını kanıtlayacak bir şeyimiz hala yok.” Candice karşılık verdi. "Öyle mi? Yani Nux'un Myrill'e karşı çok şiddetli davrandığını kanıtlayan delillerin var, ancak ikisi birbirlerinden sadece 10 cm uzaklıkta iken Myrill'in Ateş Patlaması büyüsü kullandığını kanıtlayan delilin yok mu?" "Bunun olduğunu biliyorum, Evane öğretmenim. Ama bu saldırının Nux Leander'ın hayatını tehdit edecek kadar ciddi olduğunu kesin olarak bilmiyoruz." Candice tekrar karşılık verdi. "Yani, Su Elementi ile afinitesi olan bir Öğrenci olarak, Ateş Elementi ile afinitesi olan bir Öğretmen olan benden daha fazla Ateş Patlaması büyüsü hakkında bilgi sahibi olduğunu mu söylüyorsun?" Öğretmen Evane kaşlarını kaldırdı. "Ben-ben..." Candice, sorularına cevap veremedi ve sessiz kaldı. "Candice Water, sana benim sınıfıma girip istediğini yapma cesaretini kim verdi bilmiyorum, ama şunu bil. Skyfall Kraliyet Akademisi senin oyun alanın değil. Yerini bil." Öğretmen Evane öfkeyle bağırdı. Candice utançtan başını eğdi ve öfkeyle dişlerini sıktı. "Şimdi, seni bu akademiden atmadan önce sınıfımdan çık!" Öğretmen Evane bağırdı. Bugün gerçekten çok öfkeliydi. " Ancak Candice, emredileni yapmak yerine, hareketsiz bir şekilde orada durdu. Bunu gören öğretmen Evane daha da sinirlendi. "Ne dediğimi duymadın mı?" Öfkeyle bağırdı. “…yapamazsın.” Aniden, Candice mırıldandı. "Ne dedin?" Öğretmen Evane kaşlarını çatarak şaşkınlıkla sordu. "Bunu yapamazsın dedim. Ne kadar uğraşırsan uğraş, beni bu okuldan atamazsın. Bunu yapacak gücünüz yok." Candice başını kaldırdı ve Evane öğretmenine sert bir bakış attı.