Bölüm 221 : Bir şeyi test etmem gerekiyor.

Fiziksel yeteneklerin ustalığını artırmanın sabit bir yolu yoktu, sadece denemeye devam etmek ve bir atılım yapmayı ummak gerekiyordu. Ancak Nux farklıydı. Onun için tüm bunlar sadece bir tıklama gerektiriyordu. [Fiziksel Yapı: Yutan Sis İblisi Fiziksel Yapısı – Kazanıldı (+)] Sistemindeki (+) işaretine tıkladı ve "Ha?" Aniden, Nux'un dünyası karardı. Hayır, bu doğru değil, dünyası kararmış değil, daha çok Kara Uzaya taşınmış gibiydi. "Ne oluyor?" Nux kaşlarını çattı. Etrafına bakmaya başladı, ancak bu yerde bir parça ışık bile yoktu. Hiçbir şey göremiyor ve duyamıyordu. Kollarını kullanarak yüzüne dokunmayı denedi ve bu işe yaradı. Vücudunu hissedebiliyordu. Ancak giysilerini hissedemiyordu. Sanki şu anda çıplak duruyormuş gibi hissediyordu. "Edda, Skyla, Lane, Thyra." Kadınlarını çağırmaya çalıştı. Ya da şu anda Alger'in malikanesinde bulunan kadınlarını. "Evet?" "Nux?" "Ne oldu?" "Hm?" 4 kadın cevap verdi. "Harem Mührü işe yarıyor..." Nux içinden düşündü ve sonra herkesi çağırdı. "Millet, odama gelin." "Tamam." Kızlar da şaka yapmadılar, ses tonundan onun ciddi olduğunu anlayabilmişlerdi. Kızlar hızla odasına koştular ve kısa süre sonra Edda'nın gözleri şaşkınlıkla büyüdü. "Nux!" Ona doğru koşmak istedi, ancak Thyra elini tutup onu durdurdu. "Ne yapıyorsun sen!?" "Kapa çeneni, ona dokunursan ölürsün," Thyra sakin bir ifadeyle mırıldandı. "Siz ne görüyorsunuz?" diye sordu Nux. "Yatağın üzerinde mi yatıyorduk?" "Ben yatıyordum." Nux başını salladı. "Vücudun bir tür Kara Sis ile kaplı, hiçbir şey görünmüyor, bunun senin vücudun olduğu da sadece bir tahmin." Thyra cevapladı. "Kara sis mi?" Nux kaşlarını çattı. "Evet, sadece bu da değil, o sisden tehditkar bir enerji hissediyorum, sanki ona çok yaklaşırsam beni yutacakmış gibi." Thyra mırıldandı. "Tamam." Nux başını salladı. Bu Kara Sis'in ne olduğunu anlamak için dahi olması gerekmiyordu. Siyahdı ve Thyra onu ölümcül olarak nitelendirmişti. Nux, bunun Yutan Sis olduğundan emindi. "Neden bu kadar sakinsiniz siz ikiniz!?" Aniden Edda sordu. "Ah, sapık Edda, benim için mi endişeleniyorsun?" diye sordu Nux. "Tabii ki endişeleniyorum! Sana ne oldu? Vücudunu kaplayan bu Kara Sis de ne?" "Tamam, sakin ol. Bir şey olmadı, bir süre sonra normale döneceğim. Sadece bahsettiğim Yutan Sis İblisi fiziğini kazandım. Endişelenme." Nux sakin bir ses tonuyla cevap verdi. Edda ve diğerleri biraz sakinleştikten sonra Nux devam etti "Şimdi benim sorularımı cevapla." Nux, siyah uzayda elini kaldırdı ve sordu "Elim hareket etti mi?" "Vücudunda hiçbir hareket yok." Edda cevapladı. Nux sonra zıpladı ve tekrar sordu, "Şimdi?" "Hayır, hareket yok," diye cevapladı Lane. Nux daha sonra Manasını kontrol etmeye çalıştı, ancak bu dünyada Manaya erişemeyeceğini çabucak fark etti. [Duyu] yeteneğini kullanmayı denedi, ancak zifiri karanlık dışında görebildiği hiçbir şey yoktu. "Nux... iyi olacaksın, değil mi?" Aniden Skyla endişeyle sordu. "Hadi ama, endişelenme, her şey yoluna girecek, neler olduğunu biliyorum." Nux mırıldandı. "Tamam, hepiniz odadan çıkın, durum tehlikeli hale gelebilir." Nux mırıldandı ve kadınları itaatkar bir şekilde odadan çıktı. Nux sonra Telepatik Bağlantıyı kesti ve iç geçirdi. "Şimdi buradan nasıl çıkacağım..." Evet, o da bu durumdan nasıl çıkacağını bilmiyordu. Sadece onları sakinleştirmeye çalışıyordu. Etrafına bakınmaya başladı, ancak bu karanlık yerde bakacak hiçbir şey yoktu. Sonra Nux gözlerini kapattı ve Yutan Sis İblisinin Mantrasında yazanları hatırlamaya başladı, ancak aklına hiçbir şey gelmedi. Kitapta onun durumuna biraz olsun benzeyen hiçbir şey yoktu. Nux kafasını kaşıyarak şaşkınlık içinde kaldı. Şimdi, o bile paniklemeye başladı. "Ne oluyor lan? Seviye atlamam gerekmiyor mu? Neden böyle bir şey oluyor? Hadi ama, yapmam gereken bir görev varsa, bana o görevi verin. Bu zifiri karanlık karşılama da neyin nesi?" Aklını kaybetmemek ve bir tür ipucu almayı umarak kendi kendine konuşmaya başladı. "…" Ancak, onu karşılayan sadece sessizlikti. Cevap yok, ipucu yok, hiçbir şey yok. Şimdi, Nux daha da paniklemeye başladı. "Sistem! Sistem! Bana neler olduğunu söyleyebilir misin? Bana yardım edebilirsin, değil mi?" Son çare olarak yardım istedi. "…" Ancak, her zamanki gibi Sistem cevap vermedi. "Belki bilinçli sistemler bilinçsiz sistemlerden daha iyidir, can sıkıcı olabilirler ama en azından sorulara cevap veriyorlar..." Nux panik içinde rastgele şeyler düşünmeye başladı. Bu durum 5 dakika sürdü ve panik nedeniyle kalp krizi geçirmek üzere olan Nux, bir şeylerin değiştiğini hissetti. Zifiri karanlık uzay aniden çatladı ve ardından bir ayna parçası gibi kırıldı. Nux gözlerini açmaya çalıştı ve üstünde tanıdık bir tavan gördüğünde vücudundan büyük bir iç çekiş çıktı. Ayağa kalktı ve etrafına baktı ve kısa süre sonra kalbi sakinleşti. Geri dönmüştü. Sonra vücuduna baktı ve görünürde bir değişiklik olmasa da, bir şeylerin farklı olduğunu hissedebiliyordu. Vücudunda bir şey değişmişti. Elini kaldırdı ve Devouring Mist avucundan dışarı çıktı. Nux, bu Yutan Sis'in Amaya'nınkinden daha koyu olduğunu fark etti, sadece bu da değil, daha ölümcül ve daha güçlü olduğunu hissedebiliyordu. Sonra, sanki çocukluğundan beri bunu biliyormuş gibi, bu Yutan Sis ile yapabileceği daha fazla şey keşfetmeye başladı. Nux'un yüzünde küçük bir gülümseme belirdi. "İki, üç." Aniden seslendi. "Evet Efendim?" iki suikastçı aynı anda cevap verdi. "Gelip benimle dövüşün. Bir şeyi denemem gerekiyor."