Bölüm 175 : Söylentilerin Gücü.

"Temizlik departmanı, söylediğim odaları temizledi mi?" "Evet, alt başlık Edrea, kontrol ettim, odalar temizlenmiş." "Peki ya çamaşırhane?" "Evet, tüm giysileri de yıkadılar, giysiler şu anda sahiplerine gönderiliyor." "Aferin." "Evet, teşekkürler, yardımcı hizmetçi Edrea." "Hmm," "Yardımcı hizmetçi Edrea?" "Evet?" "Ş-Şimdi gidebilir miyim? Hala yapmam gereken işler var..." "Tamam, gidebilirsin." Edrea başını salladı. "E-Evet, teşekkür ederim! Yardımcı hizmetçi Edrea!" Hizmetçi eğildi ve sonra aceleyle Edrea'nın odasından çıktı. Çok paniklemişti. Korkmuştu! Edrea'nın odasından çıktıktan sonra rahat bir nefes aldı ve aceleyle uzaklaştı. Kısa süre sonra, hizmetçi kendisi kadar endişeli görünen arkadaşını buldu ve arkadaşı ona sordu "Onu kızdırmadın, değil mi?" "H-Hayır. Bana söylediği her şeyi yaptım." Hizmetçi cevapladı. "İyi." Arkadaşı başını salladı. "Umarım onun gözüne çarpmam, baş hizmetçi Edda gibi olmak istemiyorum..." Hizmetçi solgun bir yüzle mırıldandı. "Şşşşş!! Yüksek sesle konuşma! Ya seni duyarsa!? Sen de ölürsün!" Arkadaşı parmağını dudaklarına koydu ve fısıldadı. "Ö-Özür dilerim..." Hizmetçinin yüzü daha da soldu ve sonra ikisi hızla oradan ayrıldılar. Her şeyi arkadan duyan Edrea iç geçirdi. Alger'in Edda'yı yakaladığına dair mesajını aldığı dördüncü gündü ve durum daha iyiye gitmek yerine, onun için daha da kötüye gidiyordu. "Baş hizmetçi Edrea, baş hizmetçi Edda'yı sadece onu biraz cezalandırdığı için öldürdü." Bu söylenti sarayın her yerine yayıldı ve günler geçtikçe söylenti daha da güçlendi. Sadece 4 gün içinde, tüm hizmetçiler bunu öğrendi ve Edrea'dan vebalı gibi kaçmaya başladılar. Aslında, diğerleri onu kaçınsa da Edrea için bir önemi yoktu, ancak işler orada bitmedi. Eğer söylenti daha da yayılırsa, yetkililer de bunu duyabilir... Ve bu olursa, yetkililer... *Tık tık tık* Edrea tüm bunları düşünürken, biri kapısını çaldı. "Girin," diye emretti. Sonra, iki askerin eşlik ettiği bir adam odasına girdi. Adamın yüzünde küçük bir gülümseme belirdi ve mırıldandı "Edrea Fox?" "Evet, benim." "Güvenlik departmanı sizi çağırıyor. Umarım direnmeden beni takip edersiniz." Adam yüzünde küçük, "nazik" bir gülümsemeyle mırıldandı. Edrea içinden yutkundu. İşte endişelendiği şey buydu. Yetkililer bunu duyarsa, harekete geçebilirlerdi. Ve öyle de yaptılar. "Evet, seni takip edeceğim." Ancak Edrea burada paniğe kapılamazdı. O masumdu. Hiçbir şey yapmamıştı. "Tamam." Adam gülümsedi. Sonra Edrea, 3 adamı takip ederek odadan çıktı. … Birkaç dakika sonra, Edrea bir odada oturuyordu, karşısında yüzünde hafif bir gülümseme olan ve temiz, zarif kıyafetler giyen bir adam oturuyordu. Bilgin bir görünümü vardı, ancak Edrea onu küçümsemeye cesaret edemedi. O, Büyük Usta Seviyesi bir Kültivatördü. "Öyleyse, Bayan Edrea, zamanımızı fazla boşa harcamayayım. Son zamanlarda dolaşan söylentileri duydunuz, değil mi?" "Duydum." Edrea dürüstçe cevap verdi. "Peki, bu konuda ne düşünüyorsunuz?" "Bu söylentinin nasıl başladığını bilmiyorum, ancak size hiçbir şey yapmadığımı garanti edebilirim. Dürüst olmak gerekirse, baş hizmetçi Edda'nın öldüğüne bile inanmıyorum. Bence sadece izin aldı." "İzin mi? Yetkililere haber vermeden mi?" "Bunu daha önce hiç yapmamış gibi değil, sadece bağlantılarını kullanarak bunu gizledi ve 'resmi' bir izin aldı," diye açıkladı Edrea. Onu sorgulayan adam şaşkın bir ifade göstermedi, Edda'nın etkisiyle böyle bir şeyi çok kolay yapabilirdi. Ancak, çok daha ilginç bir şey fark etti. "Hmmm. Ama Bayan Edrea, baş hizmetçi Edda böyle bir şey yapmış olsa bile, siz bunu neden biliyorsunuz? Onunla ilişkiniz pek iyi değildi, size böyle bir şeyi söylemesi imkansız, bu yüzden baş hizmetçi Edda'yı gözetlediğinizi varsayarsam haklı mıyım? "…" Edrea sessiz kaldı. Aslında, içten içe panikliyordu. SİKTİR! Çok fazla konuşmuştu! Aptalca bir şey yapmanın hiçbir sebebi yoktu! Ancak kısa süre sonra Edrea sakinleşti ve cevap verdi "Baş hizmetçi Edda benim rakibimdi, elbette onu gözümün önünden ayırmadım," diye cevapladı Edrea. "Rakip mi?" Edrea'yı sorgulayan adam gözlerini kısarak sordu. "Evet, itiraf ediyorum, ben de baş hizmetçi olmak istiyordum. Ancak, daha yüksek hedefler koymanın gayet doğal olduğunu düşünüyorum. Tabii ki, bu, istediğimi elde etmek için etik olmayan yöntemler kullanacağım anlamına gelmez." Edrea cevapladı. Bu adamı kandıramayacağını bildiği için yalan söylemeyi bırakıp gerçeği saklamaya başladı. Böylelikle, hikayesindeki tutarsızlıkları bulmak çok daha zor olacaktı. "Hmm, anlıyorum, Bayan Edrea." Onu sorgulayan adam başını salladı. Sorgulamadan, bu hizmetçide bir sorun olduğunu hissedebiliyordu. Ancak, Edda'yı öldürenin o olup olmadığından emin değildi. Elbette, soruşturmaya başladığında her şey gün gibi açık hale gelecekti. Aniden yüzünde bir gülümseme belirdi ve mırıldandı "O halde Bayan Edrea, sizi biraz sorgulamamızın sakıncası yok, değil mi?" "Tabii ki hayır, efendim. Ben masum bir kadınım, beni soruşturmanızın bir sakıncası yok." Edrea cevapladı. Bunun olacağını zaten bekliyordu, bu yüzden fazla tepki göstermedi ve başını salladı. Sonuçta o masumdu. "Peki, Bayan Edrea, desteğiniz için teşekkür ederim, önümüzdeki birkaç gün Kraliyet Sarayı'ndan ayrılmamanızı rica edeceğim." Adam mırıldandı. Sonra iri yarı bir adamı işaret etti ve Edrea'ya döndü. "Önümüzdeki birkaç gün sizinle kalacak, umarım ikiniz iyi anlaşırsınız." "Anladım," Edrea, kendisiyle 'kalacak' olan adama bakarak başını salladı. "Umarım masum olduğunuz kanıtlanır, Bayan Edrea."