Bölüm 173 : Bugün Yakalanacağım.

"O zaman kendi çabalarımla Uzman Aşamasına geçeceğim." Thyra kararlı bir ifadeyle mırıldandı. O bir suikastçıydı ve kendisine bir seçenek sunulmamış ve suikastçı olarak çalışmaya zorlanmış olsa da, artık güç ve kuvvet arzuluyordu. Seks yoluyla Uzman Seviye Kültivatör olmak onu normal bir Uzman Kültivatörden daha zayıf hale getirecekse, o zaman kendi başına Uzman Seviye Kültivatör olacaktı. "Umarım bunu başarırsın," diye mırıldandı Nux, Thyra'nın başını okşayarak. Thyra gözlerini kapattı ve okşamaların tadını çıkardı. "Ancak," diye mırıldandı Nux aniden. "Hmm?" "Mümkün olduğunca çabuk Uzman Seviye Kültivatör olmanı öneririm, benim kendimi tutmamı bekleme, şimdiden söylüyorum, eğer senden daha hızlı Uzman Seviye Kültivatör olursam, seni odaya çekip, küçük kız kardeşinin içine sikimi sokacağım ve seni de Uzman Seviye Kültivatör yapacağım~" Nux kulağına baştan çıkarıcı bir şekilde fısıldadı. Thyra'nın yüzü utançtan kızardı, sonra Nux'a sokuldu ve başını salladı. "Mm" 'Gerçekten çok tatlı~' diye düşündü Nux içinden ve kafasını okşamaya devam etti. İkisi 30 dakika boyunca bu şekilde kaldılar ve sonra Nux mırıldandı. "Artık malikaneye dönmeliyiz." "Mm" Thyra başını salladı. İkisi ayağa kalktı, giysilerini giydi, Nux elini salladı ve yatak ortadan kayboldu. Masa ve yemek ise, Two ve Three tarafından çoktan alınmıştı. Thyra ve Nux, Nux'un malikanesine doğru koştular. Aslında, sadece Nux koşuyordu, Thyra'yı sırtında taşıyordu. Kız hiç koşmak istemiyordu... Çok yorgun olduğunu söyledi. Elbette, Nux onun yalan söylediğini biliyordu, ama hiçbir şey söylemedi, sadece sessizce Thyra'yı sırtında taşıyarak malikanesine doğru koştu. ... *Tık tık tık* Kraliyet Sarayı'nda, biri Allura'nın odasının kapısını çaldı. "Kim o?" diye sordu Allura, ancak cevap vermek yerine kapı açıldı ve bir kadın içeri girdi. "Edda? Bu kızgın surat da ne?" Allura kaşlarını çatarak sordu. "Leydi Allura, nasıl benim sevgilimin peşine düşersin?" Edda öfkeyle sordu. Şu anda çok sinirliydi! "H-Ha?" "Ne? Bilmeyeceğimi mi sandın? Az önce öğle yemeğine çıkmadın mı? Öğle yemeğine çıkıyorsan neden sevgilimle yattın? Utanmıyor musun?" diye sordu Edda. Aniden, Allura'nın yüzünde küçük bir gülümseme belirdi ve cevap verdi "Heeeh? Ne yapabilirdim ki? Sevgilinin yatakta ne kadar iyi olduğunu bana söyleyen sen değil miydin? Bana bunu o kadar çok kez söyledin ki kendimi kontrol edemedim ve gidip kendim kontrol ettim." "S-Sen! Sana güvendiğim için söyledim! Neden güvenimi boşa çıkardın?" Edda şimdi daha da sinirlenmişti. "Heh? Güven mi? Baş hizmetçi Edda, sanırım bir şeyi unutuyorsun, ben Allura Skyfall'um, sen sadece bir hizmetçisin, benim gibi biri senin gibi birinin güvenine neden değer versin ki? Bu çok anlamsız." Allura küçümseyerek gülümsedi. "Hmph! Ben senin hizmetçinim çünkü sen kralın cariyesisin! Ancak, yaptıklarını herkese anlatırsam bu statünü koruyabileceğini mi sanıyorsun? Heh. Hatta idam bile edilebilirsin." Edda tehdit etti. "Öyle mi? Peki sonra ne olacak? Kralın sevgilini rahat bırakacağını mı sanıyorsun? Hayır! Onu da bulup idam ettirmesini emredecek! Buna dayanabilir misin? Sevgilinin idam edilmesini göze alabilir misin? Sevgilinin sana bakarken gözlerinde nefret dolu bakışlarını göze alabilir misin? Ha? Böyle bir şeye dayanabilir misin?" Allura'nın gülümsemesi genişledi. "…" Bu sefer Edda sessiz kaldı. Sonunda, sadece iç geçirdi ve aniden öfkeli ifadesi bir gülümsemeye dönüştü. "Kötü adamı oynamakta gerçekten çok iyisin, değil mi Allura abla?" "Tsk Tsk! Okuduğum onca kitap sadece gösteriş için mi sanıyorsun?" Allura da gülümsedi. Kız kardeş olarak çağrılmasını umursamadı. Hatta, bundan hoşlanıyordu. Böylece Nux'a daha yakın hissediyordu. "Hmm, o kitapların bazı faydaları vardı," diye mırıldandı Edda, Allura'nın yanındaki yatağa otururken. Sonra, Edda'nın yüzünde sapıkça bir gülümseme belirdi ve sordu "Ee? Nasıldı? Sevgilim krallığın kralına kıyasla nasıldı?" "Heh. Bu bir soru mu bile, bizim sevgilimiz tamamen başka bir seviyedeydi. Heh, kral ve onun küçük pipisi kıyaslanamaz bile." Allura da gülümseyerek cevap verdi. "Tsk Tsk, ne kadar uygunsuz, Leydi Allura, kral hakkında böyle bir şey söyleyeceğinizi düşünmek? Korkmuyor musunuz?" "Sevgilim beni korur." "Hahahaha~" Edda yüksek sesle güldü. "Ona gerçekten güveniyorsun, değil mi?" Edda sordu. Sonra, Allura'nın yüzünde küçük bir gülümseme belirdi ve başını salladı. Edda da gülümsedi ve sonra sordu "Ee? Tanımadığın adamlar tarafından kaçırıldığında nasıl hissettin?" "Heeh? Demek bunu biliyordun?" Allura sordu, ancak hiç telaşlı görünmüyordu. "Tabii ki biliyorum. Nux bana her şeyi anlattı, heh, seni o gecekondu mahallelerine götürmeyi öneren bendim." Edda kıkırdadı. "Hoho, ilk başta biraz korktum, sonra Nux'u görünce şaşırdım, sonra daha da korktum. Farklı duyguların hızlı ve riskli bir yolculuğuydu, Aslında oldukça heyecan vericiydi." Allura cevap verdi. "Hmm, kıskandım," Edda gerçek düşüncelerini dile getirdi. Sonra aniden, bir şey hatırlayarak kaşlarını kaldırdı ve mırıldandı "Oh doğru, neredeyse unutuyordum. Allura kardeş, bugün buraya sadece dedikodu yapmaya gelmedim, Nux'un kadını olduktan sonra kazandığın tüm yetenekleri sana öğretmeye geldim." "Hmm? Yetenekler mi? Varlığımı gizleyen gibi mi?" "Evet, bu yeteneklerden biri, birkaç tane daha var ve ben sana onları öğreteceğim." "Ah, tamam, ama neden acelen varmış gibi konuşuyorsun?" Allura kaşlarını çatarak sordu. Aniden, Edda'nın yüzünde küçük bir gülümseme belirdi ve cevap verdi "Sonuçta bu, Kraliyet Sarayı'ndaki son günüm." "Ha? Son gün mü? Ne demek istiyorsun?" "Bugün yakalanacağım, Allura abla."