Bölüm 147 : Bunun bir önemi var mı?

"Peki... Bir nerede?" Üç, tam önünde duran Nux'a bakarak kaşlarını çatarak sordu. "Şey... meşgul..." diye cevapladı Nux. "Hmm? Meşgul mü? Bir Numara mı? Emin misin?" Üç, şaşkınlıkla sordu. Onun şaşkın ifadesini fark eden Nux, bunun arkasında bir hikaye olduğunu hemen anladı. "Hmm? Neden bu kadar şaşırdın?" diye sordu Nux. "Bayan One dövüşmeyi sever. Hala Krallık'tayken, her ay bizimle dövüşürdü. Elbette, bir suikastçı olarak çok fazla dövüş tekniğine ihtiyacımız yok, bizim pratik yaptığımız şey öldürme teknikleriydi. Gizli saldırılar, ölümcül saldırılar ve boyun, kalp, kasık ve beyine saldırılar. Bayan bir tüm bunları izler ve zayıflıklarımızı gözlemlerdi." Üçü cevap verdi. "Oh? Demek dövüşmeyi seviyor, ha?" Nux kendi kendine mırıldandı. "Evet, seviyor." 'Ama yine de Skyla ve diğerleriyle konuşmayı seçti... Skyla onunla çok neşeyle konuştuğu için mi? Diğerleriyle iyi geçinmeye mi çalışıyor?' Nux bunu düşünürken yüzünde bir gülümseme belirdi. 'Bu iyi bir şey.' Nux kendi kendine başını salladı. "Şu anda meşgul, bu yüzden sadece siz ikiniz benimle dövüşeceksiniz, korkmuyorsunuz, değil mi?" diye alay etti Nux. "Heh. Seni daha önce yendik, seni tekrar yenmek zor olmayacak." Üç, kıkırdayarak Nux'a doğru koştu, İki ise Üç'ün saldırısından kaçtıktan sonra Nux'un ortaya çıkacağı yere konumlandı. "Heh." Nux gülümsedi, bugünkü antrenmana hazırdı. … "Thyra abla, söyle bana, Nux ile ilk gecen nasıldı?" Skyla, büyük yatakta yanında oturan Thyra'ya bakarak heyecanla sordu. Kahvaltıdan sonra, Thyra'yı yanına çekip onunla "konuşmak" istedi. Tabii ki Felberta ve Lane'i de yanına aldı. Kimse yalnız kalmamalıydı. Hehe. "Ughhh... sizler her şeyi kendi gözlerinizle görmediniz mi?" Thyra kaşlarını çatarak sordu. Dün geceyi hiç konuşmak istemiyordu. Yoksa... Yoksa yine azgınlaşacaktı... "Hadi ama Thyra, her şeyi izlemiş olsak da, senin hissettiklerini hissetmedik! Hadi ama, cimri olma, deneyimlerini bizimle paylaş!" Skyla, gözlerinde adeta yıldızlar parıldayarak sordu. Skyla, Edda ile tanıştığında da aynı şeyi yapmıştı. Edda ile ilk tanıştığında, heyecanla ona ilk gecesini sordu ve o gün Skyla, 'ilk gece' hakkında konuşmaktan gerçekten keyif aldığını fark etti. O günden beri, küçük Skyla herkese aynı soruyu soruyor. İlk olarak Felberta'ya sordu. Felberta elbette gülümseyerek başını salladı ve utanmadan her şeyi paylaştı. Skyla sonuçta onun küçük kız kardeşi gibiydi. Sonra Lane'e yöneldi ve onunla konuştu. Lane'in ilk gecesini onunla geçirdiğinde orada olmasına rağmen, yine de o yokken olanları sordu. Sonra diğer hizmetçilerle konuşmayı denedi, ancak Skyla, konuştukları adam Nux olmadığı sürece ilk gece hakkında konuşmaktan hoşlanmadıklarını kısa sürede fark etti. Bu nedenle, diğer hizmetçilerle konuşmayı bıraktı. O günden bugüne kadar, Thyra onun konuşabileceği ilk kadındı. Ve bu konuda gerçekten heyecanlıydı. "İ-İyi hissettim..." Thyra cevapladı. "Heeh? Bu mu? Thyra abla, bu konularda yaratıcı olmalısın. Daha ayrıntılı bir şekilde anlatmaya çalış." "N-Ne ayrıntısı?" diye sordu Thyra. "Ne kadar iyi hissettirdiğini mesela. O, penisini küçük kız kardeşinin içine sokmak üzereyken ne düşünüyordun? Acı hissettin mi? O bir şey yaptığında özellikle iyi hissettin mi? Göğüslerine dokunduğunda hoşuna gitti mi? Yoksa popona dokunduğunda mı hoşuna gitti? Ayrıca, onunla bir sonraki seansı ne zaman yapmak istersin? Skyla bir dizi soru sordu ve Thyra şok içinde ağzını açtı. "Yine başladı..." Felberta başını sallayarak iç geçirdi ve sonra Lane'e baktı. "O Skyla... bu yüzden anlaşılabilir..." diye mırıldandı Lane. "Doğru, bu kız gerçekten çok konuşkan, değil mi..." Felberta iç geçirdi ve Lane güldü. Tabii ki, ilgilenmiyor gibi görünseler de, aslında tamamen 'konuşmaya' odaklanmışlardı. Onlar da meraklıydılar. "Heh. Yüzünün ne kadar kızardığına bak..." Felberta güldü. "Bu anlaşılabilir... ilk gecenizin hemen ardından böyle sorguya çekilince herkes kızarır..." "Doğru, Skyla'nın sorularını cevaplamak için o mutlu geceyi hatırlamak gerekiyor." Felberta güldü. "Gerçekten." Lane başını salladı. Dün geceyi hatırladıkça Thyra'nın yüzü kızardı, dün geceyi anlatmaktan gerçekten utanıyordu, ancak o yıldızlı gözleri görünce Thyra Skyla'yı reddedemedi. Tek tek, Skyla'nın sorduğu her soruyu cevaplamaya başladı. "Heeh? Kulaklar mı? Dürüst olmak gerekirse, bu düşündüğümden farklı, ben popomu yoğurmasını seviyorum. Tabii ki, bu göğüslerime dokunmasını sevmediğim anlamına gelmez, o da hoşuma gidiyor. Ah, göğüslerden bahsetmişken, göğüslerinizi büyütmeye yardımcı olabilecek bir masaj öğrendim, denemek ister misiniz?" diye sordu Skyla. "…" Ancak Thyra sessiz kaldı ve Skyla'ya baktı. "Ne?" "…senin ağzından pek inandırıcı gelmiyor…" Thyra cevapladı. "Ne demek istiyorsun..." Ancak kısa süre sonra Skyla, Thyra'nın ne demek istediğini anladı... "Pffftt!" Bu sahneyi oldukça komik bulan Felberta, yüksek sesle güldü. Skyla dönüp Felberta'nın gülen yüzüne baktı, sonra Lane'e döndü ve onun yüzündeki gülümsemeyi de gördü. Rahibe Lane'in de gülmesini saklamaya çalıştığını anladı. "S-S-Sen çok kötüsün!" Thyra'yı işaret ederek onu suçladı. "Sadece sana yardım etmeye çalışıyordum! Çünkü seninkiler küçüktü!" Thyra'nın yüzü seğirdi. "Benimkiler seninkilerden daha büyük." diye karşılık verdi. "Hayır! Benimkiler daha büyük!" "Hmph! İstediğin kadar hayal kur!" Skyla sonra Felberta'ya dönerek sordu. "Felberta kardeş, söyle bize, benim mi Thyra kardeşin mi göğüsleri daha büyük?" "Bu önemli mi ki?" Felberta aniden sordu. "Hmm?" Skyla kafasını karışık bir şekilde eğdi. Thyra da Felberta'nın ne diyeceğini merakla bekliyordu. "Neden rekabet ediyorsunuz? İkinizden kimin göğüsleri daha büyük, bunun ne önemi var ki? Sonuçta ikinizin de göğüsleri küçük."