Bölüm 144 : M-Mantıklı.

Nux, Edda'nın "raporunu" dinlerken yüzünde küçük bir gülümseme belirdi. "Heh. Ne kadar da uygun." Nux içinden mırıldandı ve gülümsedi. "Edda, harika bir iş çıkardın, çok teşekkür ederim." "Heh. Bir 'teşekkür ederim' ile bu işin biteceğini sanıyorsan yanılıyorsun." "Öyle mi? O zaman sana minnettarlığımı nasıl göstereyim, sapık hizmetçim?" "Artık bunu bildiğimize göre, buradaki görevim sona erdi." Edda mırıldandı. "Gerçekten de, artık o şey için endişelenmemize gerek yok." Nux başını salladı, ancak kısa süre sonra Edda'nın bunu neden söylediğini anladı. Nux'un yüzünde kocaman bir gülümseme belirdi ve çok nazik bir ses tonuyla sordu "Sana uzun bir gece seansı ile minnettarlığımı göstereyim mi, sapık hizmetçim?" "Bu işe yarayabilir..." Edda kabul etti, aslında daha fazlasını sormak ve şartlarını daha net bir şekilde ortaya koymak istiyordu, ancak Nux'un nazik sesi karşısında bunu unuttu ve başını salladı. "Ancak," diye mırıldandı Nux aniden. "Ne?" "Bu geceyi Felberta'nın ya da benim yeni malikanemde geçirmeyeceğiz." "Neden?" Edda şaşkınlıkla kaşlarını çattı. Nux kötücül bir gülümsemeyle cevap verdi "Çünkü seninle yapacağım şey başkalarının görmemesi gereken bir şey." Odasında iş için hazırlanmakta olan Edda durakladı ve vücudu titremeye başladı. Nux'un vücudunun üzerinde yatarken bağlandığı görüntüler zihninde canlandı ve "Kahretsin... Külotumu değiştirmem gerekecek..." Gözlerini indirip biraz kontrolden çıkmış küçük kız kardeşine bakarak mırıldandı. "Heh. Bol bol külot getir, hayır aslında, boş ver, birbirimizle tanıştığımızda kıyafete ihtiyacın olmayacak. Yine de, tedbirli olmak için bir tane getir." Edda, Nux'un sesini duyunca yüzü kızardı. "T-Tabii..." "Tamam, o zaman unutma, bugün malikaneye gelmene gerek yok, ben gelip seni alacağım. Tamam mı?" "E-Evet." Edda başını salladı. Nux ikisi arasındaki telepatik bağı kopardı ve Edda'nın yüzünde büyük bir gülümseme belirdi. "Delikanlı... hayır, Allura abla, sana yalan söylemedim. O gerçekten de isteyebileceğin en iyi adam." Edda gardırobuna doğru yürüdü ve başka bir çift seksi siyah külot çıkardı. Bugün işine konsantre olamayabilir. Zaten son birkaç gündür işine odaklanamıyordu. ... Diğer tarafta, Nux Edda ile konuşmasını bitirince gözlerini açtı ve etrafına bakındı, ancak Thyra gitmişti. "Ah, lanet olsun! Onun tepkisini kaçırdım! Kahretsin!" Nux içinden haykırdı ve başını salladı. Sonra [Duyu] yeteneğini etkinleştirdi ve banyoda olan Thyra'yı çabucak buldu. Thyra'nın ne yaptığını görünce Nux'un yüzünde küçük bir gülümseme belirdi. "Sevimli..." diye içinden mırıldandı, Gizleme yeteneğini etkinleştirdi ve banyoya doğru yürüdü. Tabii ki çıplak olarak. Bir dakika sonra banyoya girdi ve Thyra görünmüyordu. Sonra küvete doğru yürüdü ve küvetin arkasında, başını dizlerine dayamış, arkasında duran adamın farkında olmayan minyon bir kız gördü. Nux'un sırıtışı genişledi ve sonra onu kaldırdı, küvete girdi ve oturdu. Thyra'nın vücudu inanılmaz derecede hafifti, nedense Nux onu kaldırmaktan gerçekten zevk aldı. "Ha!?" Thyra, farkında olmadan biri onu arkadan yakaladığında şoktan gözleri fal taşı gibi açıldı. Ancak, kısa sürede kim olduğunu fark etti ve direnmeye bile çalışmadı. "Ee, benim sevimli suikastçım, burada ne yapıyorsun?" Sonra bir ses duydu ve arkasını döndü. "Burada ne yapıyorsun?" diye sordu. "Evet, benim sorum da bu, doğru duydun." Nux başını salladı. "Sana soruyorum!" Thyra öfkeyle cevap verdi. "Oh, ben mi? Ben sadece sevimli suikastçımla biraz vakit geçirmek için buradaydım." "Ama ben seninle bir dakika bile geçirmek istemiyorum! Ayrıca, bu 'sevimli suikastçım' da ne demek? Ben senin suikastçin değilim!" Thyra karşılık verdi. "Oh? Dün o kadar yüksek sesle inlerken durum öyle görünmüyordu ama~" Nux, Thyra'nın kulağına fısıldadı. Thyra, dün gece olanları hatırlayınca yüzü kızardı. Kısa süre sonra, Nux'un ona daha sıkı sarıldığını hissetti ve sonra, "Pheewwww~" Kulağına sıcak nefesini üfledi ve Thyra'nın vücudu garip bir titremeyle sarsıldı. Nux, onu belinden daha da sıkı bir şekilde kucakladı, bacaklarını onun bacaklarıyla çaprazladı ve fısıldadı "Ayrıca, bundan sonra sen benimsin, benim sevimli küçük suikastçım~" Bu sözleri duyduğunda vücuduna bir başka sarsıntı daha geldi, kalbi hızlandı ve aynı anda yüzü daha da kızardı. Nux biraz döndü ve musluğu açtı. Soğuk su, sıcak vücutlarına değdi ve Thyra'nın sırtı tekrar kavis yaptı. Ancak bunun nedeni su değildi. Başka bir nedeni vardı. Kıçını bir şeyin dürttüğünü hissedebiliyordu. "Ah, özür dilerim, bekle," Sonra Nux'un sesini duydu, onu kaldırdı, küçük kardeşini düzeltti ve onu tekrar kucağına oturttu. "Ugghh! Beklediğim gibi~~ Çok iyi geliyor~~" Nux zevkle inledi. Thyra'nın yüzü daha da kızardı ve küçük kız kardeşi de tepki vermeye başladı. Neden? Çünkü Nux'un küçük kardeşi şimdi iki bacağının arasındaydı ve küçük kız kardeşine tehlikeli bir şekilde yakındı. Ve küçük kardeşi orada olduğunda, işler asla iyi bitmezdi. Aslında hayır, o da çok zevk aldığı için sonuçlar gerçekten iyi olurdu. "S-Sen bir sapıksın..." Thyra mırıldandı, sesi artık çok daha uysaldı. "Öyle miyim?" Thyra başını salladı. "Heh. Elimde değil. Sen çok güzelsin, benim sevimli suikastçım~" Nux, çenesini Thyra'nın omzuna dayayarak mırıldandı. Thyra'nın yüzünde küçük bir gülümseme belirdi. "Şimdi banyo yapalım mı?" diye sordu Nux. "B-Birlikte mi?" "Madem birlikte 'kirleniyoruz', birlikte temizlensek olmaz mı?" diye sordu Nux. Thyra biraz düşündü ve sonra başını salladı. "H-Haklısın." Ardından uzun, hayır, çok uzun ve keyifli bir banyo seansı başladı.