Bölüm 1303 : Sonsuz Yaşamlar Yasası

"Hazırlıklı görünüyorsun." Evane, düzenli odaya bakarak güldü. "Şimdi bir şeyin beni durdurabileceğini mi sanıyorsun? Elf'in benden daha fazla uzaklaşmasına izin veremem." Nux, Evane'nin ellerini tutup onu nazikçe yatağa doğru çekerken konuştu, ama aniden Evane durakladı, Nux kaşlarını çattı, arkasını döndü ve sordu "İyi misin?" Evane'nin Elf Denemesi'nde gördüğü illüzyonlar hakkında hala endişeli olduğunu düşünüyordu. Eğer öyleyse, bugünkü seansı atlayıp sadece karısıyla vakit geçirmeyi sorun etmezdi. Sonuçta, Evane ile birlikte olmak kalbini sevinçle çarptırıyordu, seks sadece zevk aldıkları bir şeydi, bir zorunluluk değildi. Aniden, "Duygularımın beni ele geçirmesine izin verdim." Evane konuştu. "Ne demek istiyorsun? Bu iyi bir şey..." Nux, Evane'nin kendini suçlamasını engellemek istedi, ancak "İllüzyonda, gözlerimin önünde incindiğini gördüm ve sana yardım edemedim." Evane devam etti. Nux sessiz kaldı ve onun konuşmasını bitirmesini bekledi. Evane elini kaldırdı ve aniden başının üzerinde pembe renkli bir lotus oluştu ve o anda, aç bir canavar gibi etrafındaki Manayı emmeye başladı. Nux şaşkınlıkla gözlerini kırptı, *Özü* ile lotusu emmeye çalıştı, ancak bunu denediği anda, *Özü* lotus tarafından emildi. Lotus parlak bir şekilde parlamaya devam etti, Nux daha önce hiç hissetmediği garip bir gücün ondan çıktığını hissedebiliyordu. Bu, açıklayamadığı bir güçtü... Karşı koyamadığı, ancak çekildiğini hissettiği bir güç. "Bu benim Yasam." Aniden Evane konuştu. Nux, yüzünde şok bir ifadeyle Evane'ye baktı. Sonsuz Yaşamların Yasası... "Sonsuz Yaşamlar Yasası." O bunu tanıttı ve bir kez daha tüm Yrniel titredi. Nux, yüzünde şok bir ifadeyle Evane'ye baktı. Sonsuz Yaşamlar Yasası... Eğer bu yasa gerçekten kulağa geldiği kadar güçlüydü... "Ne durumda olursan ol, hatta ölmüş olsan bile seni iyileştirebilirim." Evane konuştu. "Beni diriltebilir mi...?" Nux, duyduklarına inanamadan gözlerini kırptı. "Aslında tam olarak diriltmek değil, birçok kısıtlama var, bu yüzden bu kelime tam olarak uygun değil, ancak bu Lotus'un yaprakları sonsuz miktarda Canlılık içeriyor. Tek bir yaprağın gücü, tanrısal aşamadaki uygulayıcılar da dahil olmak üzere, tanıştığımız en iyi şifacı elflerle bile rekabet edebilir. Tüm yapraklar aynı anda kullanılırsa, 100 yıldan fazla süredir ölü olan bir varlık bile hayata döndürülebilir, tabii ki vücut doğru şekilde korunmuşsa." "O zaman birini diriltmekten ne farkı var? Evane, bu tamamen çılgınlık! Bunu nasıl yaptın? Ölüleri kelimenin tam anlamıyla hayata döndürebiliyorsun, hayatı kontrol ediyorsun. Bir tanrıdan farkın yok!" Nux duyduklarına inanamıyordu, ancak gerçek yavaş yavaş kafasına dank edince, giderek daha fazla heyecanlanmaya başladı. Evane'i tek kelimeyle muhteşemdi! Ama aniden, Nux'un ifadesi değişti. Vyriana'nın Evane'yi Astaria ile karşılaştırdığını ve öğrencisinin daha güçlü olduğuna emin olduğunu hatırladı. Astaria güçlü bir yasa oluşturmuş olsa bile, karşı karşıya olduğu şey Yaşam Gücü'nün kendisiydi. Eşlerinin ne kadar muhteşem olduğunu biliyor olsa da, Nux Astaria'nın bile bu kadar güçlü bir yasa oluşturabileceğinden şüphe duyuyordu. Sonuçta, böyle güçler ağaçta yetişmiyordu. Bu, onun düşünebileceği seviyenin çok ötesindeydi. Tabii ki... "Ş-Şey... o kadar ileri gitme..." Aniden Evane, yüzü utançtan kızararak konuştu. "Ne oldu?" Nux kaşlarını çattı, karısının bir şey sakladığını anlayabilirdi. "Bu Şifa Lotus'u..." Evane, önündeki inanılmaz güçlü Lotus'u işaret ederek konuştu ve "Onu sadece sana kullanabilirim." "Ne...?" "Bu benim kuralım. Seni her zaman iyileştirmek için güçlerimi kullanabilmek karşılığında, başkalarını kurtarma yeteneğimi feda ettim. Bu yüzden, artık diğerlerini iyileştirmek için temel Elf Büyüleri kullanabiliyorum, ama Lotus'umu sadece senin üzerinde kullanabiliyorum." "Yani... sadece beni diriltebilir mi...?" Nux sordu, dürüst olmak gerekirse, Lotus sadece ona kullanılabilse bile, bu yine de bozuk bir yetenekti, eğer sayısız kez dirilebilseydi, o zaman ne olursa olsun eşlerini her zaman koruyabilirdi. Evane'nin yeteneği, onun ölümsüzlüğünü neredeyse garanti ediyordu. Ancak, Evane'nin yüzündeki tereddütlü ifadeyi gören Nux'un ifadesi tekrar değişti, ona söylenmemiş başka bir şart daha vardı. "Evane, ne saklıyorsun?" Nux, Evane'nin gözlerine bakarak sordu. Evane tereddüt etti, ancak onun gözleri altında, boyun eğmekten başka seçeneği yoktu. "Şifa Lotus'u benimle bağlantılı." diye açıkladı. "Bu ne anlama geliyor?" diye sordu Nux. "Lotus otomatik olarak yenilenebilir, ancak tüm yaprakları ve tomurcuğu tükendiği anda, ben de varlığımı yitireceğim." Bu sözleri duyar duymaz, Nux'un yüzündeki ifade değişti. Ciddi bir ifadeyle sordu "Yani beni dirilttiğinde ölecek misin?" "Hayır, diğer tüm koşullar uygunsa seni diriltmek için sadece tüm yaprakları kullanmam gerekir, ancak seni dirilttikten sonra, Lotus yenilenmeden önce seni tekrar diriltmem gereken bir durum ortaya çıkarsa, tomurcuğunu kullanmam gerekir ve bunu yaparsam..." "O zaman bunu yapmana gerek yok." Nux hemen konuştu, ancak Evane başını salladı. "Bunu yapamam. Bu benim Yasam, Evrendeki 'benliğimin' etkisi, seni iyileştirmemek benim benliğime aykırı olur." Evane cevap verdi ve Nux, hayal kırıklığıyla yumruğunu sıkmaktan kendini alamadı. Duyguları karmakarışıktı, karısının onu kurtarmak için hayatını feda etmesi onu öfkelendirmişti. Ama aniden, Evane ellerini tuttu ve her zamanki nazik gülümsemesiyle "Neye bu kadar kafa yoruyorsun? Benim senin için kendimi feda etmem gerekmeyecek kadar güçlü olman gerekmez mi? Bunu yapabileceğine eminim, değil mi? Ölmek istemiyorum, hala on binlerce yılı seninle birlikte geçirmek istiyorum."