Bölüm 1279 : Felberta'nın Sorunları.

"Haah... bitti..." Nux gözlerini kapatıp Felberta'nın bakımının tadını çıkarırken iç geçirdi. "Peki, bu iyi. Dominic'e Köle Mührü vurulduğu için, onunla daha sonra ilgilenebilirsin. Şimdilik, sadece biraz dinlenip sağlığına kavuşman gerekiyor. Amaya'nın onu sorguya çektiğini söylememe gerek yok, eminim sen uyanmadan önce bilmemiz gereken tüm cevapları almış olacaktır." Felberta nazik bir ses tonuyla cevap verdi. Şu anda Nux başını karısının kucağına koymuştu, Fel de baş ağrısını gidermek için sürekli olarak başını masaj yapıyordu. Dürüst olmak gerekirse, baş ağrısına rağmen, şu anki durum cennetten farksızdı. Felberta nazikti, masajında tam doğru miktarda güç kullanıyordu, ayrıca periyodik olarak Nux'un uzun saçlarıyla oynuyordu ve sanki Nux'un hislerini hissedebiliyormuş gibi, Nux herhangi bir rahatsızlık hissettiği anda, yaptığı şeyi bırakıp sorunu çözüyordu. "Fel... sen en iyisisin..." Nux bu sözleri söylerken derin bir nefes verdi. Sesinde, ne kadar rahat bir durumda olduğu belliydi. "Biliyorum." Felberta, yüzünde kendinden emin bir gülümsemeyle cevap verdi. Nux gülmekten kendini alamadı. Karısının yüzündeki ifadenin ne olduğunu görmek için gözlerini açmasına gerek yoktu. Zaten kafasında hayal edebiliyordu. "Teşekkürler, Fel." Aniden, Nux konuştu. Ses tonu, sözlerinin içten olduğunu gösteriyordu. Bunu duyan Felberta'nın yüzünde alaycı bir gülümseme belirdi. "Bu senin için yapabileceğim en az şey, Nux." "Hayır, benim için yaptığın her şey her zaman en iyisidir çünkü eylemlerinde sevgini hissedebiliyorum ve bu tek başına benim için çok şey ifade ediyor." Nux'un cevabı hızlıydı. Bu sefer Felberta ile şakalaşmaya ya da flört etmeye çalışmıyordu. Kafası bunu yapacak durumda değildi, söylediği her şey hiçbir şey tarafından filtrelenmeden, doğrudan kalbinden geliyordu. Felberta bunu elbette biliyordu, Nux'un onu ne kadar sevdiğini ve onun için ne kadar önemli olduğunu biliyordu, ancak... "Sevgiyle dolu davranışlarım yeterli değil, Nux. Onların davranışları da sana karşı sonsuz sevgiyle dolu. Benim davranışlarımın yerini başkaları alabilir. Onların yapamadığı hiçbir şeyi ben yapamam." Felberta, duygularını dışa vurarak konuştu. "..." Bu sefer Nux sessiz kaldı. Felberta'nın duygularını fark ettiği ilk kez değildi, Felberta'nın karmaşık duygularını daha önce de fark etmişti ve dürüst olmak gerekirse, bu konuyu bir an önce halletmek istiyordu ama... Sadece bir çözümü yoktu. Onu sevdiğini söylemek bir çözüm değildi. Felberta'nın karşı karşıya olduğu sorun karmaşıktı. Felberta harika bir kadındı. Bir zamanlar viskonttu, bu yüzden liderlik konusunda deneyimliydi. Aynı zamanda stratejiler üretebilen bir stratejistti. Gücünü geliştirmek için çok çalışıyordu, bu yüzden dövüşte de iyiydi. Güzel, olgun, sorumluluk sahibi ve her kadının olmak isteyeceği her şeye sahipti. Felberta, pratikte her şeyi yapabilen çok yönlü biriydi, gerçekten her işi yapabilen biriydi, ancak Çevresindeki insanlar uzmanlardı. Skyla, tanıştığı herkesle kaynaşma yeteneğine sahipti. Kız, ölümcül bir düşmanla bile arkadaş olabilirdi ve kimse buna şaşırmazdı. Lane, Nux'un gölgesi gibiydi, ona ihtiyacı olduğu anda her zaman yanındaydı. Aslında, onun Gölge İblisi'ne dönüşmesinin tek nedeni, onun Gölgesi'nin içinde kalmaktı. Orası pratikte onun yeni eviydi. Edda... şey, o kadın sapıktı, o yüzden sayılmaz. Thyra… ondan bahsetmeye bile gerek yok. O, bir zamanlar Nux'a ders veren mükemmel bir suikastçıydı. Nux'un bugün olduğu kişinin yarısı onun sayesindeydi ve şimdi bile Nux'un hayatındaki rolü yeri doldurulamazdı. Allura da aynıydı, Succubus olduktan sonra kadın tamamen değişmişti, Nux'u herkesten daha iyi anlıyordu ve dürüst olmak gerekirse, Nux'u kabul eden yeni kadınların çoğunun bu hikayede bir parmağı vardı. Amaya, yine, ondan bahsetmeye gerek yok. Nux'un en çok güvendiği kadındı. Ember, Ejderha Denemelerine katılmak için yola çıkmıştı, ne kadar çok çalıştığını gören herkes, onun tamamen farklı bir insan olarak ortaya çıkacağını biliyordu. Ve eski bir general olması, insanları yönetme ve bir amaca adama becerisi son derece değerliydi. Evane, Elf olduktan sonra İyileştirme Büyüsüne odaklanacak nazik bir ruhluydu. Astaria, Vyriana'nın tek gerçek öğrencisiydi ve Vyriana'ya göre gücü yakında eşsiz olacaktı. Melia, Nux çevresindeki tek vampir olan Bloodheart Ailesi'nin çocuğuydu. Onun gücü de küçümsenecek bir şey değildi. Aisha, İlkel Kan'ın taşıyıcısıydı, yetenekleri olağanüstüydü, ayrıca Nux'un dikkatini çekmek için adeta yeniden doğmuştu. Riona, Amaya gibi, harika bir stratejistti, sadece bu da değil, aynı zamanda harika bir lider ve suikastçıydı, bu kadın pratikte başka hiçbir şeyle değiştirilemeyecek bir mücevherdi. Ve Felberta... İlk eş, tüm bu canavarlarla çevriliydi... Kendi alanlarında "uzmanlar". Felberta'nın iyi olduğu her şeyde, onlar daha iyiydi ve tabii ki, hepsi de Nux'u onun kadar seviyorlardı. Bu nedenle Felberta kendini dışlanmış hissediyordu. Etrafındaki tüm bu harika kadınlar tarafından gölgede bırakıldığını hissediyordu. Bir gün ortadan kaybolsa kimse fark etmeyecek bir kadın. Her şeyi biraz bilen ama hiçbirinde uzman olmayan bir kadın. Ya da başka bir deyişle, Nux ile asla bir anı paylaşamayacak, işe yaramaz bir kart. Ya da... en azından Felberta böyle düşünüyordu ve bu düşünceler onu yıpratmaya devam ediyordu. Nux bunu biliyordu, Felberta'nın aşağılık kompleksini hissedebiliyordu, ama yine de ona yardım etmenin bir yolunu bulamıyordu. Karıları muhteşemdi, hepsi harika kadınlardı ve dürüst olmak gerekirse, Felberta da tıpkı onlar gibiydi. O her şeye sahip bir kadındı. Ancak, Nux bunu ona kaç kez açıklamaya çalışsa da, o bunu her zaman onu neşelendirmek için yaptığını düşünerek ona inanmadı. Aşağılık kompleksi, Nux'un sözlerinin gerçekten doğru olduğuna inanması için çok güçlüydü. Gösterişli ve kendinden emin tavırları, sorunlarını gizlemek için bir yoldu ama... Ama bu kimseye yardımcı olmuyordu. Nux, bu konuda bir şeyler yapması gerektiğini biliyordu, ama ne yapması gerektiğini bilmiyordu. Tabii ki, yardım aramaya da çalıştı. İlk seçeneği Vyriana'ydı, ancak kadın sadece başını sallayıp burnunu çektirdi. "Kendini özel hissetmiyor mu? Eh, çünkü gerçek bu. O özel değil. Herkes 'özel' olamaz. Kendini kabul et ve bunu aş. Sorun ne ki? Onun gibi aynı sorunu yaşayan milyarlarca insan var. Hatta, bence o çoğu insandan çok daha iyi durumda. Ona kendini toparlamasını ve bunu aşmasını söyle." Tabii ki, Ejderha Kadın bunu kabul etmedi. Ve Nux, tabii ki, onun tavsiyesini dinleyemedi. Zaten bir Ejderhaya gelmek hataydı, ne zamandan beri Ejderhalar anlayışlı oldular ki? Ancak bu sefer işler daha da kötüydü. Her zaman onun sorunlarına çözüm bulan kadın bile başını salladı. "Bu, onun kendi başına çözmesi gereken bir şey, Nux. Onun için her şeyi yapamazsın. Kendi değerini kendisi fark etmelidir." Amaya cevapladı. Cevaptan memnun olmayan Nux, başka cevaplar aramaya çalıştı, ancak bunun başkalarıyla açıkça tartışabileceği bir konu olmadığını da fark etti. Felberta, hissettiklerini başkalarından saklamak için elinden geleni yapıyordu, cevap ararken her şeyi açığa çıkaramazdı. Ve dürüst olmak gerekirse, içten içe Amaya'nın söylediklerinin doğru olduğunu da biliyordu. Bu durumda Felberta'ya yardım edemezdi. Bunu kendi başına yapması gerekiyordu. Şu an için yapabileceği tek şey, ona sonsuz sevgi göstermek ve endişelerini unutmasına yardımcı olmaktı, kısa bir süreliğine de olsa. Bunu düşünürken, Nux aniden Felberta'nın kafasını okşayan elini tuttu, Felberta durakladı, Nux kadının gözlerine baktı ve yüzünde şakacı bir gülümsemeyle "Neden sana başkalarının yapamadığı şeyleri yapabileceğini göstermiyorum?" Elbette, bu sözlerin ardındaki niyetler hiç de saf değildi. "Nux, dinlenmen lazım." "Bu-" Nux karşılık vermek istedi ama "Dinlenmen gerekiyor, Nux Leander." Felberta'nın sesi sertleşti. Nux'un diğer eşleriyle kendini karşılaştırarak moralinin bozuk olabileceğini düşünse de, ne kadar istese de Nux'un geçici bir zevk için sağlığını tehlikeye atmasına izin vermeyecekti. "Sen dinleneceksin, ben ise..." Aniden Felberta donakaldı. Ve sadece o değil, Nux ve tüm eşleri de benzer bir tepki verdiler. "Nux..." Evane seslendi. Nux, yüzünde ciddi bir ifadeyle başını salladı. "Hepsi öldürüldü..." Kara Düzen harekete geçmişti.