Bölüm 1229 : O çok sinir bozucu.

"İnsan Kanının bana verdiği 'yeteneği' anladım," dedi Nux, Vyriana'ya sanki başından beri onun oyununu oynuyormuş gibi bakarak. Vyriana başını salladı ve sordu "Nedir o?" "Uyumluluk." Nux'un cevabı kısaydı. "Lord Caesar aynı kelimeyi tekrar tekrar haykırıyordu. Kanın vücudundaki farklı Kan Hatlarına zaten uyum sağladı, tek yeteneğinin bu olduğunu mu söylüyorsun?" Vyriana gözlerini kısarak baktı. Bir Progenitor'un Kanı o kadar işe yaramaz olmamalıydı, evet, tüm Kan Hatlarını birleştirebilme yeteneği harikaydı, ancak bu yetenek sadece Kan Nux'a verildiği için harikaydı. Diğerleri için bu yetenek kesinlikle işe yaramazdı, çünkü vücudunda 5 farklı Kan Hattı bulunan hiçbir canavar yoktu. "Hayır, düşündüğün kapsam çok dar. Diğer kan damarlarımın özelliklerini miras almak sadece bir yönüydü, kanın uyum yeteneği bununla sınırlı değil. Vücudum savaşırken değişikliklere uyum sağlayabilir." "Ne...?" Vyriana ve Nux'un sözlerini dinleyen diğer tüm kadınlar şaşkınlıkla kaşlarını çattılar. "Daha önce tüm Yıldız Canavarlarıyla savaşırken, onları öldürmeye devam ettikçe vücudumun geliştiğini hissedebiliyordum. Yorgunluk hissetmek yerine, vücudum savaşma şeklime uyum sağlıyordu. En çok neye ihtiyacım olduğunu tahmin ediyor ve onu geliştiriyordu. O canavarları kesmeye devam ettikçe normal kesiklerimin arkasındaki gücün arttığını hissedebiliyordum. Ancak, seninle savaşırken gücümden ziyade tepki hızım gelişiyordu. Vücudum, savaşın ortasında uyum sağlamama ve gelişmeme izin veriyor, belirli durumlarda en çok ihtiyacım olan şeyi bana veriyor. Seninle savaşımdaki gelişmiş Rejenerasyonum bunun bir örneğiydi, üç farklı rejenerasyon, biri Vampir Kanından, biri kendi yeteneğimden ve biri İnsan Kanından, aynı anda çalışıyordu, bu yüzden İyileşmem senin darbeleri almama yardımcı olabildi ve... Buraya geldiğimden beri yenilenme yeteneğim sürekli gelişmeye devam etti. Artık eskisinden iki kat daha etkili." "Yani ne kadar uzun süre savaşırsan o kadar güçleniyorsun. Savaşın ortasında gelişiyorsun ve durdurulmazsan, rakibini yenene kadar gelişmeye devam edeceksin, öyle mi?" "Benim anladığım bu. İnsan Kanı, gülünç derecede güçlü rakipleri alt etmeme ya da çok sayıda düşük seviyeli rakibi alt etmeme yardımcı olmuyor. Bana, benimle aynı güçte olan rakiplerle savaşmamda ve kazanmamda yardımcı oluyor." "Bekle, bu, Leydi Vyriana ile antrenman yapmaya devam edersen ve o da seviyesini yavaşça artırmaya devam ederse, sonunda onun kadar güçlü olacağın anlamına gelmiyor mu?" Amaya önerdi. "Kendimi geliştirmek için Vyriana'yı bileme taşı olarak kullanmamı mı istiyorsun?" Nux düşünmeye başlarken başını eğdi. Bu kesinlikle yapılabilirdi, ama o zaman, "Aptal olma." Aeliana hemen araya girdi. "Sadece Yarı Aziz olan Vyriana kadar güçlü olmak imkansız. Vyriana İlahi Aşama Kültivatörüdür, Nux'a kıyasla farklı bir varlık seviyesindedir. Bu, Nux'un en zayıf Eksik İlahi Aşama Kültivatörünün bile Öz Yasasına direnememesinin mantığıyla aynıdır. İçinde Progenitor'un Kanı olduğunu bilmelisin, bu, Progenitor kadar güçlü olma potansiyeline sahip bir varlık olduğun anlamına gelmez. Kanın hala Progenitor'unkinden bir seviye aşağıda. Güçlüdür, ancak Yrniel'in Kanunları'nı değiştiremez. "Ama yine de daha güçlü olabilir, değil mi?" diye sordu Vyriana. "Benim kadar güçlü olamasa bile, yine de gelişme şansı var, değil mi?" Vyriana bu olasılığı düşünürken yüzünde büyük bir gülümseme belirdi. Aeliana da aynı fikirde olduğunu belirtmek için başını sallamak üzereydi, ancak "Hayır..." Nux başını salladı ve yüzünde bir kaşlarını çattı. "Ne demek istiyorsun?" Vyriana kaşlarını çattı. "İyileşmem yavaşlıyor..." Nux cevap verdi. Etrafındaki herkes kaşlarını çattı. "İyileşmen devam etmiyor..." Amaya fark etti. "O zaman kanın neye 'uyum sağlıyordu'?" Vyriana sinirlenerek homurdandı. "Bence mantıklı." Aeliana aniden konuştu. "Bir saat boyunca seninle savaştı ve yenilenme hızı iki katına çıktı, bu iyileşme hızı çok saçma, eğer kalıcı olsaydı, dengeyi bozardı, çünkü bu kızın dediği gibi, herkes daha güçlü birini bileme taşı olarak kullanır ve yenilmez bir varlık haline gelirdi. Kan bağı ne kadar güçlü olursa olsun, böyle bir şeyin olması imkansız." "O zaman İnsan Kan Bağı işe yaramaz mı?" Vyriana sordu, ancak Aeliana, Nux'un gözlerinin içine bakarak başını salladı ve "Eskiden ben de öyle düşünürdüm, ama... Düşünme şeklimi değiştirmem gerektiğini düşünüyorum. İnsanların uyum sağlama yeteneğinin herkesin sandığından çok daha güçlü olduğuna dair güçlü bir his var içimde, bence İnsan Ataları bile henüz bu yeteneğin tüm yönlerini keşfetmemişler." Bu cesur bir açıklamaydı, ancak bunu söyleyen, Atalara en yakın olan kadındı. Tüm evrendeki en güçlü varlığın kızı. Aeliana'nın sözleri, sadece spekülasyon olsa da, hafife alınamaz. "Gelecekte bana göstereceklerinizi sabırsızlıkla bekliyorum, Nux Leander. Farklı Kan Hatlarının yeteneklerini kullanma becerin dışında." Aeliana, Nux'un gözlerine bakarak gülümsedi. "…" Nux hiçbir şey söylemedi, yüzünde temkinli bir ifade vardı ve bunu gören Vyriana araya girdi. "Sana söylemedim mi? Ona güvenebilirsin." "Güvenilir olsaydı, onu bana daha önce tanıştırmaz mıydın?" diye sordu Nux ve Vyriana sadece burnunu çektirdi. "Onu tanıtmadım çünkü sinir bozucu biri." "Hey, bu çok acımasızca." Aeliana dudaklarını büzdü. Vyriana, daha fazla yorum yapmak istemediği için başını çevirdi. Sonra Nux'a baktı ve yüzünde ciddi bir ifadeyle şöyle dedi "Ne kadar sinir bozucu olsa da, bir durumla karşılaşırsan ona güvenebilirsin. Seni asla ihanet etmez." "Tsk, bak da, küçük erkek arkadaşına tavsiyelerde bulunup, onun için daha fazla bağlantı kuruyorsun." Aeliana kıkırdadı. Bu sözleri duyan Nux'un yüzünde kocaman bir gülümseme belirdi. "Vyriana, onun hiç de sinir bozucu olmadığına dair güçlü bir his var içimde. Aksine, Leydi Aeliana'nın tanıştığım en mantıklı ve anlayışlı insanlardan biri olduğuna inanıyorum." "Fufufu~ İltifatın için teşekkür ederim." Aeliana gülümsedi. "Ben de." Nux başını salladı. Bu vampiri gittikçe daha çok sevmeye başlamıştı. ... *Nux'un yeni görünümü*