Bölüm 1226 : Senin için geleceğim ve seni karılarından çalacağım.

"Sanırım birkaç bin yıl sonra seninle iletişime geçeceğim." "Zahmet etme, seni seçmeyeceğim." Nux, Faustina'yı engelliyormuş gibi elini uzattı ve başını salladı. "Başka birini aramama gerek yok çünkü 'sıkıldım', karılarım benimle birlikte." Faustina sadece gülümsedi, başka bir şey söylemedi çünkü ne derse desin Nux'un dinlemeyeceğini biliyordu. Çocuklar, kendileri o duruma düşmeden önce hatalarını ne zaman fark ederler ki? Nux bunu kendisi fark edemeyecek kadar küçüktü, bu yüzden Faustina, Nux'un sonunda onun sözlerini anlayıp pes etmeden önce bir süre bu zihniyetle yaşamasına aldırmadı. "Leydi Saphira..." Aniden Aeliana seslendi. "Hmm?" Saphira Aeliana'ya döndü ve kaşlarını çattı, Vampir sonunda onu bunca zamandır rahatsız eden şeyi sordu "Babam da... aynı mı...?" "Ne?" "Babam da sizin gibi mi düşünüyor…?" Progenitorların ortaya çıkardıkları, Aeliana için bile çok şok ediciydi. Ancak Nux ve diğerlerinden farklı olarak, Progenitorları öylece reddedemezdi, çünkü onlardan biri babasıydı. Tanışmak ve hayatını birlikte geçirmek istediği adam. "Ugghh... bana bunu hatırlatma..." Bu sözleri duyan Lilith, sinirlenerek inledi. Sonra Nux'a sert bir bakış attı ve bu insanın, onun teklifini reddeden ilk kişi olmadığını hatırladı. Aeliana, Lilith'in neden böyle davrandığını anlayamayıp kaşlarını çattı, ancak Saphira ona cevabı verdi "O değildi." Nux ve Aeliana, Saphira'ya döndüler ve Ejderha Atası devam etti. "Babanın durumu... bizimkinden farklıydı. O yıllarda, bu kadar önemsiz şeyleri düşünecek lüksümüz yoktu. Saldırıya uğradık. Ve durumumuz iyi değildi. Halkımız ölüyordu ve biz yeniliyorduk. Babanız bizim istediğimiz noktaya gelmemişti, bu yüzden biz düşmanlara direnmekle meşgulken o güç toplamakla meşguldü. Hepimiz meşgul olduğumuz için, bu tür sonuçsuz şeylere zaman ayıramazdık. Babanın pes etmeyeceğini düşünsem de, O adam eşlerini, annelerini çok seviyordu. Tabii ki, eğer öyle bir şey yapsa, o kadınlar onu canlı canlı derisini yüzerdi. Oldukça korkutucuydu, biliyor musun? Onlar neredeyse şimdiki benim kadar güçlüydüler." Saphira, geçmişteki anılarını hatırlayarak yüzünde küçük bir gülümseme belirdi. Ancak sonra yüzünde kaybolmuş bir ifade belirdi. "Yine de oldukça aptaldılar..." Dedi ve aniden, ortama kasvetli bir hava çöktü. Tüm Progenitorlar da benzer ifadeler takındılar. O adamın "çöktüğü" anı hala canlı bir şekilde hatırlıyorlardı. "Anlıyorum..." Aeliana başını salladı. Babasının annelerini sevdiğini bildiği için gülümsemek istedi... ancak... durumu düşündüğünde, gözleri nemlenirken başını eğmekten kendini alamadı. Hiçbir şeyi anlayamayan Nux'un yüzünde büyük bir kaş çatma vardı. Eşleri de aynıydı, ancak hepsi bunun konuşacakları bir konu olmadığını biliyorlardı. Vyriana ise arkadaşının yanına giderek onu sakinleştirmeye çalıştı. Ağır atmosfer bir süre devam etti, ta ki Dagahra uzun sessizliği bozana kadar. "Haah!? Neden hepiniz böyle davranıyorsunuz? Şu adamın yüzüne bakın, hiçbir şey anlamıyor!" Nux'u işaret ederek güldü. Nux garip bir şekilde gülümsedi, Dagahra'nın ortamı neşelendirmek için onu kullanmaya çalıştığını anlayabilirdi. Vyriana'nın vampirle ilgilendiğini görünce, onun Vyriana için önemli biri olduğunu anladı, bu yüzden böyle kullanılmasını umursamadı. "O bugünün ana karakteri, onu dışlayacak konulardan bahsetmeyi bırakalım, tamam mı?" "Katılıyorum, ama şunu söylemeliyim ki, bu kadar sert bir şekilde reddedildikten sonra kalbim kırıldı. Duygularımı itiraf etmek için çok cesaret topladım, biliyor musun?" Faustina dudaklarını büzdü. "Şimdi nasıl hissettiğimi anlıyor musun?" Lilith de araya girdi. "Sonunda seni anlıyorum, kardeşim." Faustina, Lilith'in ellerini tuttu. "…" "…" Nux bu durumda nasıl tepki vermesi gerektiğini hiç bilmiyordu. Ancak Caesar onu kurtarmaya geldi. "Peki, Nux Leander, ben kendim görebiliyorum ama formalite icabı sorayım, Kanımı başarıyla emdiniz mi? Görünüşünüz dışında herhangi bir değişiklik hissediyor musunuz? Memnun musunuz?" Tüm Progenitorlar merakla Nux'a döndüler. Yine ilgi odağı haline gelen Nux, bir süre kendi ellerine baktı ve "Kanınızı başarıyla emdim, Lord Caesar. Gücünü ve sahip olduğu potansiyeli açıkça hissedebiliyorum, ancak memnun olup olmadığım konusunda henüz kesin bir cevap veremem, bir cevap vermeden önce test etmek istediğim birçok şey var." "Heeeh? 40. dalgaya ulaşmış bir canavardan bekleneceği gibi..." Faustina, Nux'u gözlemlerken gözleri parlayarak kıkırdadı. "Değil mi? Progenitor'un Kanından memnun olup olmadığını söylemeden önce 'birkaç şeyi test etmek' isteyen biri olacağını düşünmemiştim." Dagahra yüksek sesle güldü. "Çocuk, seni gerçekten yakalayıp tüm sırlarını öğrenmek istiyorum." Aniden Lilith, Nux'un gözlerine bakarak konuştu, mor gözleri yoğun bir şekilde parlıyordu. Ancak kısa süre sonra gözlerindeki ışığın parlaklığı kayboldu ve "Ancak, sakladığın sırlardan çok, bana verdiğin meydan okuma hissi ilgimi çekiyor. Kendini elinden geldiğince koru, evlat. Senin için geleceğim ve seni karılarından çalacağım." "Sen hayal görüyorsun." Amaya'nın cevabı anında geldi. Dünyanın en güçlü varlıklarının karşısında olduğunu bile umursamadan, düşünmeden karşılık verdi. "Heh, kimin hayal gördüğünü yakında anlayacağız, çocuk." Lilith cevap verdi ve sonra ortadan kayboldu. Darius, Nux ve kadınlarına bir bakış attıktan sonra o da ortadan kayboldu. Diğer Progenitorlar da aynı şekilde tek tek ortadan kayboldular. Caesar öne çıktı ve "Konuşmak istediğim birçok şey var, ama yeni Kan Bağına alışman için sana zaman vereceğim. Bir sonraki görüşmemizi sabırsızlıkla bekliyorum, Nux Leander." Caesar gülümseyerek konuştu ve Faustina ile birlikte ortadan kayboldu, geriye sadece Nux, eşleri Vyriana ve Aeliana kaldı.