Bölüm 1170 : Neden yanlış?

"Eğer kalbinizin istediği bir şeyse, bence peşinden gitmelisin." Amaya, gözleri hala kapalı, başı annesinin kucağında konuşuyordu, sanki az önce söylediği her şeyi hayal ediyormuş gibi. "Amaya! Nasıl böyle bir şey söyleyebilirsin?" Riona, elbette, kızının söylediklerine inanamıyordu. Aniden Amaya annesine bakarak döndü ve "Sorun ne?" diye sordu. "Sorun ne mi? Amaya, burada sorun ne değil ki? Gerçekten sen mi konuşuyorsun? Bana, kocanı çok sevdiğin için ona yönelmememi söylediğini unuttun mu? Sana ne oldu?" "O zamanlar ben olgunlaşmamış bir velettim anne. Zaten etrafında çok fazla kadın var ve bu sayı gelecekte daha da artacak, neden diğer kadınlar ona sahip olabiliyorken sen olamıyorsun? Bu hiç mantıklı değil, değil mi? Anne, daha önce söylediğimi tekrar edeceğim, Eğer istediğin bir şey varsa, peşinden git. Aslında, bunu yapmanı tercih ederim, sonuçta gözümü kapatıp güvenebileceğim bir kardeşe ihtiyacım var." "K-Kız kardeş...?" Riona, kızının ne demek istediğini anlamadı, Amaya'nın söylediklerinin olasılığı yüzünden beyni çalışmıyordu. Düşünceleri dağınıktı, Nux'un elini tutarken birlikte durdukları sahneler zihninde canlanmaya başladı. Kafasını salladı, bu düşünceleri zihninden atmaya ve odaklanmaya çalıştı, ancak bu işe yaramadı. "Eğer gerçekten benim kocamla evlenirsen, benim kardeşim olmaz mısın? Hem kardeşim hem de annem. Bu oldukça ilginç bir ilişki olur, sence de öyle değil mi?" "Bu çok saçma bir ilişki olur! Birçok açıdan yanlış!" "Neden yanlış olsun ki? Ben senden nefret etmiyorum, sen de benden nefret etmiyorsun, Nux'un da senden nefret etmediğini garanti edebilirim ve senin de ondan nefret etmediğini söyleyebilirim. O zaman bu ilişkiyi kurmamızın nesi yanlış?" "Nux'tan nefret etmiyorum, ama onu o şekilde de görmüyorum." Riona'nın düşünceleri netti. "Emin misin?" Amaya sordu, yüzünde hafif şakacı bir gülümseme belirdi. Riona bir an sessiz kaldı, ne kadar denerse denesin, Nux ile baş başa vakit geçirdiği gerçeğini inkar edemiyordu, başka hiçbir kayınvalide damadıyla birlikte geçirmemesi gereken bir an. Bunun bir "ödül" olup olmadığı önemli değildi, sadece onunla birlikte olmak bile onu suçlu hissettiriyordu. Riona ne kadar uğraşsa da "hayır" diyemedi. "Ama bu yanlış..." Kızının gözlerine bakarak mırıldandı. "Aynı soruyu tekrar soracağım. Neden? Burada yer alan 3 kişinin de bir sorunu yoksa, neden yanlış olsun?" " Riona bu soruya cevap veremedi. "Anne, daha önce o zavallı adamla evlenmek zorunda kaldın, gerçekten sevdiğin kişiyle gerçek anların tadını hiç çıkaramadın. Sana Nux'tan uzak durmanı söyleyen ben bencilce davrandım, ama şimdi farklı biriyim. Anne, Nux güvendiğim bir adam. Oysa, eminim ki o, hayatındaki boşluğu doldurabilir ve onu tamamlayabilir. En iyi yanı da ne biliyor musun? Nux sevgili eşlerinden ayrılmayı sevmediği için bir daha benden ayrılmak zorunda kalmayacaksın." "..." Riona hiçbir şey söylemedi. Sadece, önündeki bu yeni olasılıktan bahsederken gözleri parlayan kızını izlemeye devam etti. Riona düşünmeye başladı. Kızının Nux ile tanıştıktan sonra ne kadar mutlu olduğunu düşündü. Nux'un kızıyla tanışmasını nasıl mümkün kıldığını, onu bağlarından kurtardığını, Amaya'yı ona ikinci bir şans vermeye ikna ettiğini ve ilişkilerini düzelttiğini hatırladı. Dürüst olmak gerekirse, Nux olmasaydı, Riona hayatının geri kalanını kızının yüzünü bile görmeden, o adamın karısı olarak hapsolmuş olarak geçirmek zorunda kalacağını biliyordu. Nux onun kurtarıcısı gibiydi. Utanmaz bir kurtarıcı... ama kendi olarak gördüğü insanlara karşı sadece sevgi besleyen bir kurtarıcı. "Neden... Nux'un bunu kabul edeceğini düşünüyorsun?" Riona sordu ve aniden Amaya sessizleşti, yüzünde ifadesiz bir bakışla annesine baktı. "Anne, sen bana benziyorsun. O adamın İkinci Amaya'yı reddetmesi imkansız." "İkinci Amaya ha..." "İşte benim cazibem bu kadar güçlü. Şimdi, onun 'tek Riona'sı olup olmayacağın ya da 'İkinci Amaya' olarak kalıp kalmayacağın sana bağlı, ama rakibin oldukça zorlu, tamam mı? Nux tamamen benim kontrolüm altında. O tamamen benim cazibemin etkisine kapıldı." "...annenle rekabet etmeye mi çalışıyorsun?" diye sordu Riona. Ancak Amaya başını salladı, "Burada rekabet falan yok anne. Onun kalbi zaten bana ait ve sana temin ederim ki bu asla değişmeyecek. Burada yapabileceğin tek şey, o kalbin bir parçasını almak, bunu nasıl yapacağın ise Bu senin cazibene bağlı, değil mi? Bunu sabırsızlıkla bekliyorum." Amaya rahat bir pozisyon alarak gözlerini tekrar kapattı. Kayıtsız davranmaya çalıştı, ancak yüzündeki gülümseme, mevcut durumdan ne kadar keyif aldığını ele veriyordu. "Senin teklifini hiç kabul etmedim," dedi Riona. Amaya, gözlerini açmadan cevap verdi "Her zaman reddedebilirsin, dışarı çıkıp Nux'tan daha iyi bir erkek bulmaya çalışabilirsin ya da yalnız yaşamayı deneyebilir, Nux'la birlikte olmaktan çok daha mutlu olmaya çalışabilirsin. Tek istediğim senin mutluluğun, anne. Bunu nasıl başaracağın konusunda, hangi seçeneği seçersen seç, ben senin yanında olacağım. Bu konuşmanın amacı, sana bunu söylemekti, benim için sorun değil. Aslında bunu sabırsızlıkla bekliyorum. Yani tekrar söylüyorum, herhangi bir anda kalbinde bir kıvılcım hissedersen, Git ve..." Amaya aniden sessizleşti. Riona, Amaya'nın ani sessizliği nedeniyle kaşlarını çattı, ama sonra gözlerinin önünde bir Portal belirdi. "Anne, içeri girmeliyiz," dedi Amaya. "Ne? Ne oldu..." Riona soru sormak istedi, ama cümlesini tamamlayamadan Amaya ayağa kalktı, elini tuttu ve sanki acelesi varmış gibi onu Portal'a çekti.