Bölüm 1152 : Bu iğrenç, çöpü benden uzak tut

"Zorluklar insanları güçlü kılar. Ve bizim ihtiyacımız olan şey güçlü kişilerdir. Zayıf olanlar ise... sadece diz çöküp hayatları için yalvarabilirler." Vyriana soğuk bir ifadeyle konuştu. " Evane sessizleşti. Vyriana'nın az önce söylediği sözlere şaşırmış gibiydi. Vyriana'nın gücü kovaladığını ve her şeyden çok değer verdiğini biliyordu, ama yaşayan insanlar için böyle sözler söyleyeceğini düşünmek... Evane bunun çok sert olduğunu düşünüyordu. Evane masum bir kadındı, bu yüzden çoğu zaman, insanların, özellikle de Vyriana gibi olumlu bir bakış açısıyla gördüğü insanların yaptığı acımasız şeyleri düşünmez veya fark etmezdi. Öte yandan, Nux ve diğer eşleri pek şaşırmış görünmüyorlardı. Amaya, dünyayı umursamadan Unutulmuş Kıta'nın halkını daha yakından tanımak için oraya gittiğinde, Vyriana'nın doğasını çoktan fark etmişti. Vyriana'nın gözünde zayıflar önemli değildi. Yaşasalar da yaşamasalar da, ona hiç umurunda değildi. "Peki ne yapmamızı istiyorsun?" diye sordu Nux, Evane'nin dikkatini mevcut durumdan başka yöne çekmek istiyordu. Evane naifti, oldukça değişmişti, ancak kalbi hala saftı ve Nux, Vyriana'nın yaklaşımından hoşlanmadığını anlayabilirdi. Nux, araya girip konuyu değiştirmesi gerektiğini biliyordu. "En üst düzey klanların yarısı artık Düzen'e tamamen sadık değil ve diğer yarısı da Kara Düzen'in bir parçası, nasıl davranmamı istiyorsun?" "Atalar Düzeni senden hiçbir şey beklemiyor, Nux. Biz bu işi halledebiliriz..." "Atalar Düzeni'nin ne istediğini hiç sormadım. Düzenin önemi yok, ben Düzen'in bir parçası değilim, bilmek istediğim şey 'Öğretmenim'in benden ne yapmamı istediği. Bu durumda nasıl davranmamı istiyorsun? Tarikatı temsil eden Klanlara karşı yumuşak davranmamı mı istiyorsun?" Nux sordu ve bu soruyu duyan Vyriana kaşlarını çattı, "Sana karşı fazla yumuşak mı davrandım?" Nux yüksek sesle güldü, "Sadece emin olmak istedim. Sevgili öğretmenim, 'takım arkadaşlarına' karşı yumuşak davranmamı istemiyor, değil mi? Eğer istersen, bunu yapabilirim, biliyorsun." "…" Vyriana 'öğrencisine' baktı. Yüzünde hiçbir ifade yoktu, ancak 10 saniye sonra Nux sessizliği daha fazla kaldıramadı. "O zaman merhamet yok." Başını salladı. Nux eskisinden çok daha duyarlıydı, yaklaşan ölümü hissedebiliyordu. 'Tamam, onu kızdırmayı bırakmalıyım... Her ne kadar oldukça eğlenceli olsa da." Yazık ama Vyriana onu 'kızdırmaya' karar verirse, Nux bunu atlatamazdı. Vyriana ayağa kalktı. "Ne istersen yap. Ama dayak yediğinde sakın bana gelmeye cesaret etme." "O kişinin kafasıyla birlikte gelebilirim." "Bu iğrenç, çöpü benden uzak tut." "…" Nux sessizleşti. Vyriana sadece omuz silkti ve ortadan kayboldu. Nux güldü. "Senin gibi onunla konuşan pek fazla insan olduğunu sanmıyorum." Astaria yorumladı. Onun öğrencisi olarak, insanların Vyriana'ya nasıl davrandığını görmüştü ve Nux ile onlar arasındaki fark çok büyüktü. "Eğer ben benzersiz değilsem, onun kalbine nasıl ulaşabilirim? Daha önce sahip olduğum Yaş Avantajını bile kaybettim." Nux cevapladı. "261 yaşındaki bir Yarı Aziz'in o kadar yaygın olduğunu sanmıyorum," dedi Melia. "Heh, benzersizlik konusunda endişelenmesi gereken son kişi sensin." Felberta başını salladı. Nux sadece gülümsedi. "Peki, şimdi ne yapacağız?" Thyra aniden Amaya'ya dönerek sordu. Bir hafta sonra, kadınlar Klan'daki rollerini geri almış ve Klan'ın eski haline dönmesine yardım etmeyi planlamışlardı. Bunu nasıl yapacaklardı? Heh. Amaya elini salladı ve masanın üzerine üç parşömen belirdi. "Bu klanlardan herhangi birine meydan okuyacağız." dedi. "Şimdiden söylüyorum, Bu sefer savaşa katılacağım," dedi Astaria. Daha önce olduğu gibi sadece gözlemci olmak istemiyordu. "Katılıyorum. Onca yıl antrenman yapmadım ki tüm şöhreti sen toplasın." Ember, Nux'a bakarak başını salladı. "Katılıyorum." Thyra da başını salladı. "Evet, evet, daha önce söz verdiğim gibi, bu sefer gerekmedikçe müdahale etmeyeceğim," dedi Nux, bu kadınların onu dinlemeye niyetleri olmadığını çok iyi bilerek. "Sen yok," dedi Amaya. Sonra Nux'un gözlerine bakarak devam etti, "Bu klanların en güçlüleri Yarı Azizler ve hiçbiri Tam Kültivatör değil." "Yarı Azizler yine de güçlüdür..." Nux yorumladı, ancak daha fazla bir şey söyleyemeden gözleri Aisha'ya takıldı. Diğer eşleri, Faz atlaması nedeniyle Yarı Azizlerle savaşacak kadar güçlü olmayabilirlerdi, ancak Aisha kendisi bir Yarı Azizdi, damarlarında İlkel Seviye Kan akan Tam Yarı Aziz olduğunu söylemeye gerek bile yoktu. Onun, var olan en güçlü Yarı Azizlerden biri olduğunu söylemek yanlış olmazdı. Nux, kendisi hariç, karısını yenebilecek kadar güçlü Yarı Azizlerin varlığından oldukça şüpheliydi. Eğer sadece Eksik Yarı Azizler olsaydı, Nux hiçbirinin Aisha'yı yenemeyeceğinden %100 emindi. "Tamam, hepiniz bir sonraki savaşta savaşın ve eğlenin, ben kenarda oturacağım." Sonunda, pes etmekten başka seçeneği yoktu. Kadınlar gülümsedi. "Bekle, Bloodmoon Klanı ne olacak? Onları ziyaret etmeyecek miyiz?" diye sordu Felberta. "Bunu şimdilik askıya alacağız," dedi Amaya. "Neden?" diye sordu Nux, yüzünde meraklı bir ifadeyle. "Onları rahat bırakırsak ilginç bir şey olacağını düşünüyorum." Amaya cevapladı ve Nux bunu düşündükten sonra yüzünde büyük bir gülümseme belirdi. "İlginç bazı insanlar onları ziyaret edebilir ve etmeseler bile kaybedecek bir şeyimiz olmaz." "Doğru." Amaya başını salladı. "Amaya, sen bir dahisin." Nux güldü. "Bu çok açık, ama istersen seni özel olarak ödüllendirebilirim, benim için sorun olmaz." Amaya da fırsatı kaçırmadı.