Bölüm 115 : Allura Skyfall

"Ohh? Onu çok güzel birisi gibi anlatıyorsun." "O çok güzel." Edda övdü. "Gerçekten mi? Onunla tanışmak için çok heyecanlıyım. Peki? Neden onu seçtin?" diye sordu Nux. "Allura Skyfall'un lakabı 'Sıkılmış Cariye', hayatında her zaman ilginç bir şeyler bulmaya çalışıyor, sanki hayatından çoktan sıkılmış gibi. Kimliğini gizleyip, ilginç bir şeyler bulmak için rastgele şehre giriyor ve bunu çok sık yapıyor. Diğer cariyeler gibi kibirli değil, yani biraz kibirli ama diğer cariyelerle karşılaştırıldığında o kadar da değil. Hizmetçilerle normal bir şekilde konuşur ve onları küçümsemez ama bunun sebebi çoğunlukla onlarda ilginç bir şeyler bulmaya çalışmasıdır. Ona yaklaşmak ve onunla konuşmak diğerlerine kıyasla nispeten daha kolaydır. Sadece onun ilgisini çekmeniz gerekir, bunu başardığınızda, gelecekte onunla tekrar görüşebilirsiniz. Ancak, sizi ilginç bulmazsa, gelecekte onunla konuşma fırsatını kaybedersiniz. Tabii ki, bu konuda çok fazla düşünmenize gerek yok, bir kadın size direnirse şaşırırım" Edda, Cariye Allura hakkında bildiği her şeyi ayrıntılı olarak anlattı. Araştırmasını titizlikle yaptığı ve çok çalıştığı belliydi. Nux alnını öptü ve sonra soru sordu. "Peki onu nasıl görebilirim?" Edda gururla göğsünü kabartarak gülümsedi ve cevap verdi: "Heh, bunun için endişelenmene gerek yok, daha önce de söylediğim gibi, kimliğini gizlemeyi seviyor ve başkentte çok sık bulunuyor." Edda daha sonra Nux'a yaklaşarak kulağına fısıldadı. "Ve akşamları Silver Moon Restaurant'a gidiyor." "Ohh! Orası bizim ikinci kez tanıştığımız yer değil mi? Heh. Benim için uğurlu bir restoran." Nux mırıldandı. Edda gülümsedi. "Tamam, geç kalıyorum. Gitmem gerek." Sonra ayağa kalktı ve banyoya girdi. … Nux, Edda ile olan konuşmasını hatırlayınca gülümsedi. Şu anda, beyaz gömleğinin üzerine pahalı mor renkli bir ceket giymiş, Silver Moon Restoranında duruyordu. Restoranın köşesinde tek başına oturan, yüzünde küçük bir gülümsemeyle her şeyi izleyen güzel kadını gözlemledi. O, Kraliyet Cariyesi Allura Skyfall'du. "Edda'nın dediği kadar güzel." diye düşündü içinden ve onun güzelliğine hayran kaldı. Altın rengi gözleri parladı ve kadının bilgileri gözlerinin önüne geldi. [Adı: Allura Skyfall] [Yaş: 47] [Mana Kültivasyonu: Usta.] [Beden Kültürü: Ölümlü. ] [Irk: İnsan ] [Meslek: Skyfall Krallığı Kralının Cariyesi] [Yetenek: Orta] [LVL: 32] [HP: 400/400] [MP: 570/570] [Güç: 40] [AGL: 39] [VIT: 40] [STM: 40] [Zeka: 57] [Savunma: 36] … Nux'un yüzünde küçük bir gülümseme belirdi ve ona doğru yürümeye başladı. Ancak, ondan 10 metre uzaklıkta iken, birinin öldürme niyetini hissetti. Bu kişi, ona yaklaşmamasını, yoksa sonu iyi olmayacağını açıkça belirtti. Tabii ki Nux sadece gülümsedi ve öldürme niyetini görmezden geldi. Bunun arkasında kimin olduğunu zaten biliyordu. 2 Grand Master Stage uzmanı Allura'yı gizlice koruyordu. Öldürme niyeti onlardan geliyordu. Nux restorana girdiğinde onların varlığını çoktan hissetmişti. Bu, böyle "güzel bir çiçeğin" etrafında hiçbir "böcek" dolaşmamasının nedeniydi. Tabii ki Nux farklıydı. O çiçeği koparmayı planlıyordu. "Oturmamda sakınca var mı? Diğer masalar dolu." Nux sordu ve cevap beklemeden oturdu. İki koruması Nux'a atlayıp saldırmak üzereydi, ancak Allura gizlice ellerini kaldırarak onları durdurdu. Önündeki bu genç adamın kendisi gibi Usta Seviyesi Kültivatör olduğunu görebiliyordu, ancak iki Büyük Usta'nın öldürme niyetini hiç önemsemiyordu. Allura, kültivasyon meraklısı değildi ve kültivasyonu sıkıcı buluyordu, ancak bu kadar genç, ama bu kadar güçlü ve cesur biri kesinlikle ilgisini çekmişti. Sonra diğer restoran masalarına bir göz attı ve gülümseyerek mırıldandı, "Şu anda 10'dan fazla masa boş mu?" "Hmm? Nerede? Neden göremiyorum? Ah, bu arada, gerçekten çok güzelsin genç bayan" Nux gülümseyerek sordu. "Hoh? Sana genç mi görünüyorum?" Allura ilginç bir gülümsemeyle sordu. "Tabii ki, bana 16 yaşından büyük görünmüyorsun," diye cevapladı Nux. "Hahaha~ Ne kadar tatlı dillisin~ Ancak, bir kadını övürken bu kadar açıkça yalan söylememelisin. Herkes benim kadar hoşgörülü değildir" diye mırıldandı Allura. "Ah, bunu ilk kez yapıyorum, bu yüzden tecrübesizliğim için özür dilerim, bundan sonra bunu aklımda tutacağım." Nux özür diledi. "Neyi ilk kez yapıyorsun?" diye sordu Allura ilgiyle. "Güzel bir kadını etkilemeye ilk kez çalışıyorum," diye cevapladı Nux. "Heh. Buna inanmıyorum." "İnan bana." "Hahaha~ Sana inanmıyorum, ama gerçekten ilk kez bir kadını etkilemeye çalışıyorsan, o zaman kesinlikle iyi iş çıkarıyorsun." Allura yüksek sesle güldü. "Gerçekten mi?" Nux'un yüzü aydınlandı. "Bekle, benimle başardığımı mı söylemeye çalışıyorsun?" diye sordu. "Hahaha~ Çok sabırsızsın, evlat. Şu anda yaptıkların normal bir kızı etkilemek için kesinlikle yeterli, ama beni etkilemek için yetmez." Allura cevapladı, onun nasıl tepki vereceğini merakla bekliyordu. "Oh... Gördün mü? Hala deneyimsizim, karşılığında yemeğin parasını ben öderken, bir kadını etkilemeyi bana öğretmeye ne dersin?" Nux teklif etti ve yine onu beklemeden garsonu çağırdı. "Siparişi ben vereyim. Eminim beğeneceksin." Allura gülümsemeye devam etti, ancak aniden bir şey fark etti. Bu adam konuyu çok çabuk değiştirdi. Hala boş masalar ve neden oraya oturmadığı hakkında konuşuyorlardı, sonra konuyu değiştirdi! Allura, onun ritmine tamamen kapılmıştı!