Bölüm 1069 : Bekliyordum

Nux derin ve dinlendirici bir uykudan uyandı, yavaşça uyanırken duyuları da yavaş yavaş geri geliyordu. Gözleri henüz tamamen açılmamıştı ama kısa süre sonra, son derece büyüleyici bir manzara dikkatini çekti. Sevgili karısı Thyra, yanında yatıyordu, derin uykusunda yüz hatları yumuşamıştı. Saçları yastığın üzerine koyu ipek bir şelale gibi dökülmüştü ve cildi yumuşak bir ışıltıyla parlıyordu. O anda Nux, karısının nefes kesici güzelliğine hayranlık duymaktan kendini alamadı. Yüzünde küçük bir gülümseme belirdi. Nazikçe, parmak uçlarıyla kızın yanağındaki narin kıvrımı izledi ve o anın samimiyetinin tadını çıkardı. Kızın kirpikleri yanağına yumuşakça değiyordu ve dudaklarında memnun bir gülümseme vardı. Ancak kız hala uyuyordu, sanki vücudu Nux'un dokunuşunu kendi kendine hissedip buna tepki veriyormuş gibi. Nux, Thyra'nın alnına nazikçe bir öpücük kondurmak için eğildi, onu daha fazla rahatsız etmeden. Aisha'nın aksine, Thyra'nın kan bağı sayesinde Nux'u bir seferde birkaç tur idare edebilmesinden farklı olarak, Thyra en fazla üç tur dayanabilirdi. Ancak Nux bunu umursamıyordu. Sabırlıydı. Bolca zamanları vardı ve Nux, her bir karısına ayrı ayrı zaman ayırmaya karar vermişti. Zaman farkı çok yardımcı oluyordu, birbirleriyle tam 3 hafta geçirse bile, Yrniel'de bu sadece 2 gün anlamına geliyordu. Böylelikle, Nux'un diğer eşleri de çok uzun süre beklemek zorunda kalmadı. Bu nedenle, Nux acele etmedi ve şimdi, Thyra Zirve Büyük Bilge olmuştu. Ancak dikkat çekici bir şey vardı, ne kadar denerlerse denesinler, Nux zaten bir Yarı Aziz olmasına rağmen Thyra Yarı Aziz Aşamasına geçemiyordu. İkisi birlikte orgazm olduklarında değiş tokuş edilen enerji, Zirve Büyük Bilge olduktan sonra, Thyra'nın vücuduna girer girmez hemen çıkmaya başladı. Bu kafa karıştırıcıydı, ama kısa süre sonra Nux bunun nedenini anladı. Thyra artık Tam Bir Kültivatör olmuştu. Diğer normal uygulayıcılardan farklı olarak, bu aşamayı yarım yamalak geçemezdi. İkinci Aşamadan Üçüncü Aşamaya atlamak için Thyra'nın kendine yeni bir beden oluşturması gerekiyordu ve bunu kendi başına yapmalıydı, bu da zaman gerektiriyordu. Bir Kültivatör, nihayet yeni bir beden oluşturmaya çalışmadan önce birçok şeyi hazırlamalıydı. Bu kolay bir süreç değildi. Tabii ki, artık kültivasyon yapamayacaklarını bilmek iki kedicik için pek bir şey ifade etmiyordu, aşırı zevk ve yorgunluktan bayılana kadar bu eylemi sürdürdüler. "Haahh!" Bunu düşününce, Nux yine gülümsemeden edemedi. Sonra, tembelce vücudunu gerdi ve ayağa kalktı. Başka bir eş kaçırmanın zamanı gelmişti. Şimdi bir Gölge İblis'e dönüşmüş, sessiz ama seksi bir hizmetçinin yüzü Nux'un kafasında belirdi. Önünde bir portal oluştu, uyuyan Thyra'yı [Çekirdek]'in içine yerleştiren Nux, Lane'in odasına bir portal açtı. Diğer iki karısına yaptığı gibi, Nux Lane'i arkadan yakaladı. Ancak Lane, Aisha ve Thyra'dan farklıydı. Kendini kaçırılmasına izin verdi ve hiç tepki göstermedi. Nux şaşırdı, ancak kısa süre sonra portalı kapattı ve arkasını döndü. Döndüğünde, Lane'in çoktan önünde durduğunu ve ona olabildiğince sıkı sarıldığını fark etti. "Bekliyordum." Lane konuştu. Az konuşan bir kadındı, ancak arzularını ifade etmek söz konusu olduğunda, Lane en doğrudan ve açık sözlü olanıydı. Allura ve Edda'dan bile daha fazla. Şu anda bile, başını Nux'un kucağına gömerek büyük göğüslerini Nux'un göğsüne bastırıyordu. Güçlü yanlarını iyi biliyordu ? Nux karısını kucakladı, eli otomatik olarak onun kalçasına doğru kaydı. "Seni beklettiğim için özür dilerim, karıcığım." Kulağına fısıldadı. "Uzun zamandır bekliyordum," diye cevapladı Lane. "Ve bunu telafi etmek için buradayım." "Bir ay boyunca sadece sen ve ben birlikte kalmak istiyorum." Nux gülümsedi ve "Emrindeyim ve karımın her isteğini yerine getirmeye hazırım" diye söz verdi. Lane'in yüzünde küçük bir gülümseme belirdi. "Bir süre böyle kalmak istiyorum," dedi. "Emriniz başım üstüne." "Belki bir süreden daha uzun." Nux, Lane'in poposunu yoğurmaya başlarken kıkırdadı. "Böyle sarılmayalı uzun zaman oldu, değil mi? Gölge İblisi olduğundan beri, fırsat buldukça hep gölgeme atlıyorsun." dedi Nux. "Sen her zaman etrafın sarılmış durumda, diğerleri gibi sana sarılırsam seni tamamen kendime ait hissedemem, Gölge Diyarında olmak seni en yakınımda hissetmemi sağlıyor ve orada endişelenecek başka kimse yok." Gölgenin içindeki dünya, Gölge Alemiydi. Gölge İblislerine göre, her bireyin kendi Gölgesine bağlı bir Gölge Alemi vardı, ancak sadece Gölge İblisleri bu aleme erişebiliyordu. "Gölge Diyarında olmak nasıl bir his?" diye sordu Nux, yüzünde meraklı bir ifadeyle. "Karanlık, tıpkı bir gölge gibi," diye cevapladı Lane. Nux'un yüzünde bir kaş çatma belirdi, "Sıkıcı değil mi?" Ancak, o konuşamadan, Lane açıklamasına devam etti "Gölge Alemi sana bağlı, senin yansıman, bu nedenle Gölge Alemi'nin içinde olmak, senin içinde olmak, seninle çevrili olmak gibidir. Dediğim gibi, Gölge Alemi'nin içinde sana en yakın hissediyorum, karanlık olabilir, ancak burası benim benliğimin seninle karıştığını hissedebileceğim yer. Hiçbir şey için endişelenmeden uzun süre kalabileceğim bir yer. Ancak Böyle kollarında olmak çok daha rahatlatıcı. O yüzden böyle benimle kal ve vücuduma dokunmaya devam et." Nux söyleneni yaptı, zihninde birçok senaryo planlamıştı, Lane'i heyecanlandırmak ve bunu onun için daha unutulmaz kılmak için farklı oyunlar. Ancak, unutmuştu ki Lane bunların hiçbirini istemiyordu. O sadece onu istiyordu. Mümkün olan en saf ve en gerçek şekilde.