Bölüm 800 : Kelimelerle Anlatılamayan Zevk [Bölüm 2] - R18

Iris yatak çarşaflarını sıkıca kavrarken, zevk dolu inlemeler odanın içinde yankılandı. Sevgilisinin bu gece oldukça farklı olduğunu fark etti ve bu fark, ona sevişirkenki tavırlarında da kendini gösteriyordu. Lux genellikle samimi anlarında sakin ve hatta biraz oynak olurdu, ama şimdi kalçalarını sertçe hareket ettiriyor, her itişinde kendini onun içine derinlemesine sokuyor ve vücuduna zevk dalgaları gönderiyordu. Cai, Iris'in yanında yatıyordu. Yarı Elf, onu doruğa ulaşana kadar öpüp kızlık zarını yalamıştı ve Cai yorgunluktan bitkin düşmüştü. Belki de Lux'un biriktirdiği bastırılmış arzular yüzünden, şimdi saçları beyaz çarşafların üzerine şelale gibi yayılmış mavi saçlı güzelle tüm gücüyle sevişiyordu. Lux, onun ne kadar sıkı olduğunu hissedebiliyordu, ama yine de kıvrımları onun üyesini nazikçe sarıyordu ve ona inanılmaz bir zevk veriyordu. Her itişte, içlerinin daha da ıslandığını hissediyordu ve çok yakında kendisinin de sınırına ulaşacağını kesin olarak biliyordu. Birleşmelerinin sesi odanın içinde hafifçe yankılanıyordu ve Iris'in yanında yatan Cai, terden parlayan yakışıklı Yarı Elf tarafından sikiliyormuş gibi hissediyordu. Aniden, mavi saçlı güzelliğin vücudu dördüncü ve en güçlü orgazmına ulaştığında yukarı doğru kıvrıldı, dünyasını beyaza boyadı ve onu sersemleterek bayılttı. Aynı anda, Lux da sınırına ulaşarak nişanlısının içine boşaldı ve dudaklarından bir inilti kaçtı. Onun rahmini sadece kendisine ait bir şey olarak işaretledi ve onu içten dışa eriyormuş gibi hissettirdi. "Çok... sıcak," diye mırıldandı Iris, bilincini geri kazanırken. Daha önce hiç hissetmediği inanılmaz zevk nedeniyle vücudu kontrolsüz bir şekilde titriyordu. Belki de yaptıkları şeyin yoğunluğu yüzünden, idrarını tutamadı. Kısa süre sonra, nişanlısının vücudu aşkın yorgunluğuyla yatağa çaresizce düşerken, Lux alt karnında sıcak bir şeyin çarptığını hissetti. Lux, hala titremeye devam eden Iris'e baktı. Orgazmı hala bitmemişti ve menisi hala onun içine akıyordu. Onun nadiren gördüğü ahlaksız ifadesi, hala rahim girişini öpen penisini titretmeye başladı, sanki bir tur daha yapmak için can atıyor gibiydi. Ancak Iris'in bayılmış gibi göründüğünü fark edince, bu dürtüyü bastırdı ve isteksizce kalçalarını geri çekti. Onun özü, girişinden taşarak zaten ıslak olan çarşafları daha fazla aşk sıvısıyla ıslattı. Lux bile Iris'in içine boşaldığı meninin miktarına inanamadı ve onu bayılttığı için suçluluk duydu. Lux, sevişmelerinin ardından gelen hazın tadını çıkarırken gözlerini kapattı. Ancak, küçük kardeşini yumuşak ve ıslak bir şeyin kavradığını hissettiğinde, neler olduğunu görmek için bir kez daha gözlerini açtı. Daha önceki yorgunluğundan kurtulmuş gibi görünen Cai, kızarmış yüzüyle onun üyesini temizliyordu. Bence bir bakmalısın Herkesin kutsal saydığı Rowan Kabilesi'nin Baş Rahibesi, şu anda yumuşak ve şehvetli dudaklarıyla kızıl saçlı genci tatmin ediyordu ve Lux'un nefesini kesiyordu. "Cai..." Lux'un sesi kısık ve sanki ikinci nişanlısı olan Baş Rahibe'yi yere yatırmak için güçlü bir dürtüyle mücadele ediyormuş gibi boğuktu. "Biraz daha devam edersen, ben..." Lux'un onu yatağa yapıştırmamak için elinden geleni yaptığını anlayan Cai, dudaklarından öfke dolu ejderhayı serbest bıraktı ve yüzü aşk ve şehvetle kaplı yakışıklı Yarı Elf'e baktı. "Sorun değil," dedi Cai, Lux'un yüzünü avuçlayarak kendine yaklaştırdı. Sonra kulağına fısıldadı, "Bir dahaki görüşmemizde sana her şeyimi vereceğime karar verdim. Beni senin yap, Lux. Beni kadının olarak işaretle." Yarı Elf, Cai'nin sözleri içinde bir şeyin kırıldığını hissederek derin bir nefes aldı. Yine de son anda aklını başına topladı ve Cai'nin vücudunu kollarıyla sardıktan sonra kulağına fısıldadı. "Emin misin?" Lux, göğsündeki yanan arzu aklını yakmak üzereyken sordu. Sertleşmiş erkekliği Cai'nin karnına bastırarak ona ne kadar sert ve sıcak olduğunu hissettirdi. Sanki yanan bir çubuk gibiydi ve onun tek bir kelimesiyle onu delip, doğduğu günden beri koruduğu tek şeyi alacaktı. "Evet," diye cevapladı Cai, son derece emin bir sesle. "Bu gece, sen ve ben bir olacağımız gece olacak." Titrek ellerle Lux, Cai'yi nazikçe yatağa yatırdı ve dudaklarından tutkuyla öptü. Sağ eli, Cai'nin sağ göğsünü okşamaya başladı, onu yoğurdu ve okşamalarıyla sertleşen pembe meme ucuyla oynadı. Iris gibi, Cai de Lux'un her zamankinden daha azgın olduğunu hissetti. Uzun ve tutkulu bir öpücükten sonra, Yarı Elf, o anda çok erotik görünen Cai'nin boynunu öpmeye başladı ve güneşin öptüğü cildinde izler bıraktı. Lux, dudakları sol göğsüne ulaşana kadar aşağıya doğru öpmeye devam etti. Sonra meme ucunu bir kez yaladıktan sonra ağzına aldı ve sertçe emmeye başladı. Cai, Lux'un meme ucunu ağzından çıkardığı anda duyduğu patlama sesiyle şok ve acıdan nefesini tuttu. Acı uzun sürmedi, çünkü Lux pembe ucu hafifçe ısırırken, sağ eli Cai'nin alt karnına doğru kaydı ve ardında karıncalanma hissi bıraktı. Bu kez yarı elf, dikkatini Cai'nin sağ göğsüne çevirdi ve diğerini emdiği gibi sertçe emdi. Tam o anda, parmağını kullanarak Cai'nin beklentiyle ıslanan pembe yapraklarını ayırdı. Hiç uyarı yapmadan, Lux mağaranın girişindeki inciyi hafifçe çimdikledi ve Cai ikinci kez nefesini tuttu. Beş dakika sonra, Cai'nin çekici vücudunda, Lux'un göğüslerine, dekoltesine, karnına ve rahminin hemen üstündeki yere bıraktığı hafif öpücük izleri görünüyordu. Lux artık kendini tutamayacağını anladı, bu yüzden Cai'nin dudaklarına son bir öpücük verdikten sonra bacaklarını ayırdı. Yüksek Rahibe'nin vücudu titredi, Lux, yaklaşan an için hazırlık olarak, onun girişine üyesini sürterek, onu sıvısıyla kapladı.