Bölüm 29 : Colette'nin Ablası

“Ablacığım, Lux ağabeyimle tanışmalısın,” dedi Colette gülümseyerek. “O bir yarı elf olmasına rağmen, bir cüce kadar cesurdur! İkiniz aynı yaştasınız ve o da çok yakışıklı!” Uzun sarı saçlarını at kuyruğu yapıp bağlamış, çekici bir genç kadın, Leaf Köyü'nde tanıştığı yarı elf hakkında durmadan konuşan küçük kız kardeşine gülümsedi. Colette'in ablası, mükemmel bir şekilde yapılmış bir oyuncak bebek gibi görünüyordu. Ancak sevimli Colette'in aksine, ablasının cazibesi çiçek açmak üzere olan bir çiçek gibiydi. Adı Aina'ydı ve Gweliven Cüce Krallığı'nın yanı sıra Solais'teki Evarith Cüce İmparatorluğu'nun da en yetenekli çocuklarından biri olarak tanınıyordu. “Yarı Elf'leri ya da başka bir ırkı Elysium'un Cüce topraklarındaki Acemi Köyü'nde gördüğümü hiç duymadım,” dedi Aina, ilgisini gizlemeden. “Peki, nasıl biri? Güçlü mü?” Colette başını salladı. “O kadar güçlü değil, ama çok havalı! Savaş sırasında, cüceleri kurtarmayı ve yaralıları köyün uzak ucundaki, savaştan uzak bir tedavi alanına taşımayı öncelikli görev olarak gördü.” Aina, kız kardeşine bakarak fincanındaki çayı yudumladı. “Belki de savaşmaktan korkuyor, bu yüzden öldürülmemek için yaralıları kurtarmayı öncelikli görev olarak gördü.” “Ağabeyim öyle biri değil!” Colette dudaklarını büzdü. “Savaşmaktan korkuyorsa, kaçmamız için üç Draugr'la yüzleşmezdi! Onlar 1. seviye canavarlar. Ağabeyim onları engellemeseydi, ben de ölebilirdim, biliyorsun!” “Özür dilerim,” Aina, kız kardeşinin gözyaşlı yüzünü görünce özür diledi. “O gerçekten korkak değil. Çok cesur biridir.” “Evet! O çok cesur biridir! Babama onun hayatımı kurtardığını söyledim ve babam da ona teşekkür hediyesi olarak on adet 2. Sınıf Canavar Çekirdeği vermeyi kabul etti.” “Babam çok cömert.” “Evet!” Aina gülümsedi. Babasının ne düşündüğünü çoktan anlamıştı. Tahminleri doğruysa, babası kız kardeşinin hayatını kurtardığı için Yarı Elf'e gerçekten çok minnettardı. Ancak, genç nesle hediye vermek onları şımartmak ve hayatlarını kolaylaştırmakla eşdeğerdi. Bu, Beast Cores'un gücüyle stat puanlarının önemli ölçüde artacağını gören gençlere sahte bir güvenlik hissi verecekti. Ama sonuçta, genel statları aniden artsa bile, Elysium'da dikkatli olmazlarsa hayatlarına son verebilecek birçok tehlike vardı. ‘Babamın amacı, Lux'un Başlangıç Köyü'nden mezun olmasını sağlamak, böylece Colette onunla bir daha görüşemeyecek,’ diye düşündü Aina. 'Sanırım bu kötü bir şey değil. O Orta Bölgeye adım attığı anda, Colette'in gurur duyduğu bu “Ağabey”i görebileceğim." Başlangıç Köyleri, Yabancıların sadece Havari Rütbesine ulaşana kadar kalmalarına izin veriyordu. Bu rütbeye ulaştıklarında, dünya kanunları onlara sadece on gün süre tanıyacak ve ardından onları en yakın Orta Bölgeye zorla ışınlayacaktı. “Tek soru, hangi Orta Bölgeye gönderilecek?” Aina kaşlarını çattı. Gweliven Cüce Krallığı'nda Havariler için yirmiden fazla Orta Kasaba ve krallığın sıralamasına girenlerin yaşadığı başkent Aeronwen dahil beş şehir vardı. Yirmi kasaba az gibi görünebilirdi, ancak birbirlerinden birkaç mil uzaktaydılar. Aina şu ana kadar sadece üç kasabaya kayıt yaptırmıştı, bu da istediği zaman bu üç kasabaya ışınlanabileceği anlamına geliyordu. Lux, daha önce ziyaret ettiği kasabalardan herhangi birinde ortaya çıkarsa, kız kardeşini kurtardığı için Yarı Elf'e şahsen teşekkür edebilirdi. “On adet 2. Sınıf Canavar Çekirdeği ona en az yüz stat puanı kazandırır,” diye hesapladı Aina kafasında. 'Bu, Başlangıç Köyü'nün sınırına ulaşmak için sadece yüz puan daha alması gerektiği anlamına geliyordu. Yeterince yetenekliyse, Havari Sıralamasına ulaşması sadece iki ay sürerdi. Aina, canavarları öldürerek deneyim kazanma ve seviye atlayarak stat puanları kazanma konusundaki bilgilerini kullanıyordu. Farkında olmadığı şey ise, Lux'un seviye atlamasına gerek olmadığı ve görevlerini tamamlayarak doğrudan puan kazanabileceğiydi. “Ablacığım, ağabeyim ve ben Orta Kasabalara geldiğimizde bize iyi bak, tamam mı?” Colette, kız kardeşinin ellerini tutarak ve ona köpek yavrusu gibi bakarak dedi. “Tamam,” diye cevapladı Aina gülümseyerek. “Ancak, ona karşı önyargılı insanlar olacağını bilmelisin. İnsanları seven cüce çok azdır ve o yarı elf olmasına rağmen, ırkı nedeniyle dışlanabilir.” Colette anlayışla başını salladı. Solais'teki Cüce İmparatorluğu Evarith, Yüz Yıl Savaşları'nda yaşananlar nedeniyle insanları sevmiyordu. Bugüne kadar, Evarith Kraliyet Ailesi insanlara kin beslemeye devam ediyor ve iki ırk arasında uzlaşma görüşmelerini reddediyordu. “Peki, Elysium'a ne zaman döneceksin?” diye sordu Aina. Colette düşündü ve iki parmağını kaldırdı. "Annem beni çok özlediği için iki gün kalmamı söyledi. Babam da güvenliğim için yeni ekipmanlar hazırlıyor. Matty ile konuştum, o da ailesinin de aynı şeyi yaptığını söyledi. Görünüşe göre Leaf Köyü'nde olanlar, canavar salgını nedeniyle bu köyün diğer acemi köyleri kadar güvenli olmadığını anlamalarını sağlamış." Aina anlayışla başını salladı. O da acemi köyünde canavar salgını olduğunu duyunca şaşırmıştı. Bu tür bir olay ilk kez yaşanmıyordu, ama yine de yetişkinlerin duymak istemediği bir şeydi. Sonuçta, çocukları yanlış zamanda Leaf Köyü'nde ortaya çıkarsa, canavar saldırısıyla karşı karşıya kalabilir ve bu da onların zamansız ölümüne yol açabilirdi. “Babam, ebeveynlere çocuklarına Leaf Köyü'nün tehlikeleri hakkında bilgi vermelerini emreden bir kararname çıkardı,” dedi Aina. “Canavar Salgını ile karşılaşırlarsa, hepsi köyden kaçmaları veya Norria'dan takviye kuvvetler gelene kadar Yeraltı Sığınağı'nda saklanmaları emredildi.” “Ben de öyle yapmalı mıyım, abla?” “Tabii ki. Hayatın çok önemli. Canavar Salgını olursa, arkadaşlarını da al ve Yeraltı Sığınağı'na git. Hepiniz çocuksunuz, Leaf Köyü'ndeki insanlar sizi sığınaklarına almakta tereddüt etmeyeceklerdir.” Colette başını salladı. “Anladım. Canavar Salgını olursa saklanacağım. Merak ediyorum da, ağabeyim de bizimle birlikte sığınakta kalabilir mi?” Aina kaşlarını çattı. Bu sorunun cevabını bilmiyordu, bu yüzden kız kardeşine boş umut vermek istemedi. “Onu sığınağa alıp almayacaklarını bilmiyorum,” diye cevapladı Aina. “Ama bir sonraki canavar saldırısı başlamadan çok önce Leaf Köyü'nden ayrılması mümkün olabilir.”