Bölüm 1117 : Yıldızlık İçin Mükemmel

Çok çaba sarf etmek zorunda kaldı, ama Lux, Luna'yı kendisine sunulan fırsatı kaçırmaması için ikna etmeyi başardı. Uzun yıllar idol olarak çalıştıktan sonra Luna, menajeri Hollie'nin de çok desteklediği aktris olmaya karar vermişti. Bu nedenle Hollie, bağlantılarını kullanarak Luna'nın bir sonraki gişe rekoru kıracak olan Büyük Proje'nin ekibine katılmasını sağladı. Röportaj günü, Lux, Luna'nın korkup kaçmaması için ona eşlik etti. Neyse ki, Luna'nın böyle bir niyeti yoktu. Ancak, hala bir sorun vardı. Kaçmasa bile, Cantarella adlı filmin yapımcısının onayını alması gerekiyordu. Lux, filmin adını görünce bunun bir masalın kelime oyunundan mı olduğunu merak etti, ancak biraz araştırma yaptıktan sonra "Cantarella"nın geçmişte bir papayı öldürmek için kullanılan bir zehir olduğunu öğrendi. Bu zehir, geride hiçbir iz bırakmazdı. Ancak bunun gerçek olup olmadığı, kimse tarafından bilinmiyordu. Tek kesin olan şey, zehrin adının günümüze kadar var olduğuydu. "Bizi bir gün beklettiniz, Bayan Luna," otuzlu yaşlarının sonlarında gibi görünen bir kadın sakin bir şekilde dedi. "Genelde insanları bekleten benim, tersi olmaz. Bu ilk kez oluyor ve itiraf etmeliyim ki, hoşuma gitmedi." "Özür dilerim, Bayan Claudia," diye özür diledi Luna. "Bir daha olmayacak." "Olması gerektiği gibi," diye cevapladı Claudia. "Ama bu beni hala rahatlatmıyor. Seni yerine başka bir bayan alıp rolünü ona vermemem için bana tek bir iyi neden söyle." "Çünkü Mary Beth rolü için mükemmel olduğuma inanıyorum," diye cevapladı Luna hiç tereddüt etmeden. Yüzü sakindi, ama gözlerinde şiddetli bir kararlılık parıldıyordu. "Öyle mi?" Claudia'nın dudakları alaycı bir gülümsemeye kıvrıldı. "Bu rol için mükemmel olduğunu mu düşünüyorsun? Bu özgüvenin nereden geliyor acaba?" Claudia, Luna'nın arkasında kapının yanında duran adama baktı. Adam, başını kapatan bir kapüşon ve yüzünün yarısını kapatan bir maske takıyordu. Claudia'nın görebildiği tek şey gözleriydi ve yapımcı, sanki vücuduna yıldırım çarpmış gibi hissetti. "Bu kişi kim?" Claudia merakla sordu. "Koruman mı?" "E-Evet," diye cevapladı Luna. "Öyle bir şey." Aslında, Yarı Elf, Luna'nın röportajdan kaçmamasını sağlamak için bugün onun koruması olmuştu. Claudia, Lux'u baştan aşağı süzdü. Artık odadaki diğer kişiye daha fazla odaklandığı için, onun vücudundan karizma fışkırdığını hissedebiliyordu. Yüzünü göremiyor olmasına rağmen, bu kişinin yakışıklı olduğundan neredeyse emindi. Yılların tecrübesine dayanarak, yakışıklı insanlar böyle davranırdı. "Yüzünü göster," diye emretti Claudia. "Gördüğüm şeyi beğenirsem, Luna'nın rolünü almasına izin vermeyi düşünebilirim. Beğenmezsem... o zaman yeni bir proje bulması gerekecek. Claudia'nın sözlerini duyan Lux kaşlarını çattı. Ancak Luna'nın filmdeki rolünü kaybetmesine neden olmak istemediği için Claudia'ya yüzünü göstermeyi kabul etti. Başından beri yüzünü kapatmasının nedeni, çok yakışıklı olmasıydı. Luna ona böyle söylemişti ve bu onu güldürmüştü. Ancak, Lux, Luna'nın kız kardeşi olan ve Solais'te reenkarne olan Aina'nın sevgilisi olduğunu itiraf ettiğinden beri, Luna, onun Dünya'da kadınlarla oynamasını engellemek için yüzünü kapatmasını emretti. Bu, kız kardeşinin çıkarlarını korumak ve Aina'nın sevgilisinin onu aldatmamasını sağlamak için yaptığı bir şeydi. Biraz saçma olsa da, Lux onun isteğini kabul etti. Dünya'ya kızların peşinden koşmak için gelmediğinden, sadece Aina'nın iyiliğini düşünen yengesinin sözünü dinlemenin fena olmayacağını düşündü. Claudia, Lux'un yüzünü gördüğü anda hemen ayağa kalktı ve ona yaklaştı. Sonra kızıl saçlı gencin etrafında dolaşarak onu farklı açılardan inceledi. "Bu işe yarayacak," diye mırıldandı Claudia. "Kesinlikle işe yarayacak." Birkaç dakika sonra, yapımcı telefonunu çıkardı ve bir arama yaptı. "Francesca, artık erkek başrol oyuncusu aramana gerek yok," dedi Claudia. "Onu buldum. Oyunculara çekim için hazırlanmalarını söyle. Dört gün sonra başlıyoruz." Yapımcı, Lux'un omzuna gülümseyerek vurdu. "Tebrikler, sadece Luna'nın rolünü kurtarmakla kalmadın, kendine de bir iş buldun," dedi Claudia gülümseyerek. "Adın ne?" Lux, önündeki olgun güzelliğe bakarak bir kez, sonra iki kez gözlerini kırptı. Oraya sadece Luna'nın rolüne kavuşmasına yardım etmek için gelmişti, ama sonunda kendisi de filmde rol almıştı. Ve en şaşırtıcı kısmı, erkek başrolü almıştı! "Lux," dedi Lux bir dakika sonra. "Lux?" Claudia gülümsedi. "Güzel bir isim. Yıldız olmak için mükemmel. Hollie'nin yeteneklerinden biri misin?" "Hayır," diye cevapladı Lux. "Serbest misin? O zaman Hollie ile sözleşme imzalamalısın. Luna ile iyi arkadaş olduğun için seni kapmaya çalışmayacağım. Ama rolünü en iyi şekilde oynamaya çalış. Onun kariyeri buna bağlı, tamam mı?" Lux, akıntıya kapıldığını fark etmemişti. Ama sonunda Luna'nın hatırı için başını sallamaktan başka seçeneği yoktu. "Harika!" Claudia bir kez elini çırptı. "Dört gün sonra mekanda buluşalım. Hollie sana ayrıntıları anlatır. Ben çok meşgulüm, görüşürüz Lux." Olgun güzellik, odadan çıkmadan önce Lux'a göz kırptı. Onun gerçekten gittiğinden emin olunca, Luna'ya baktı. Luna da ona inanamayan bir ifadeyle bakıyordu. "Ne oldu?" diye sordu Lux. "Sen oldun," diye cevapladı Luna, çaresizce başını sallayarak. "Bu gün bitmeden, Hollie bu gelişmeyi öğrenince kulaklarına kadar gülümseyeceğinden eminim. Luna haklıydı. Hollie, Lux'un erkek başrol olacağını duyunca, sadece kulaklarından kulaklarına gülümsemekle kalmadı, aynı zamanda kahkahalar da attı. İki saat sonra, yarı elf ile bir sözleşme imzalayarak onu Rising Stars Company'nin bir parçası yaptı. Yol boyunca birçok engel ve zorluk olsa da, Lux artık bir yıldız olacaktı, ki bu, Dünya'ya geri döndükten sonra kesinlikle istemediği bir şeydi.