Bölüm 65 : "Sunuyorum." (2)

Şimdilik maymunu bırakıp o ürkütücü böceğe bir bakalım. ────────────── [Böcek Kralı Grand Riokku lv138] [Unvan] Böcek Kral, Bataklık Canavarı [Özellikler] [Vahşilik], [Ordu], [Parazit]... ────────────── Ah, biraz daha kolay görünüyor. Hala zor görünüyor, ama maymundan daha az zihinsel güç tüketiyor. Durum pencerelerine göz atma yeteneği, güce tamamen orantılı değil gibi görünüyor. Belki de hedefin zekası ne kadar yüksekse, onu görmek o kadar zor oluyor? Eğer öyleyse, bu Gunter'ın zekasının maymununkine benzer olduğu anlamına gelir. Bu doğru gibi görünmüyor. Önemli olan, ödünç almaya değer herhangi bir beceri olup olmadığıydı. ────────────── [Beceriler] [Isırma ve Yırtma lv20] ...[Yüksek Atlama lv20], [Çürüme Sıvısı lv10] ────────────── Ugh, bu beceriler de ne böyle? Böcek olduğu için mi? Havalı beceriler pek yok. Üstelik, yüksek seviyelerde bile bazı beceriler çok gelişmiş görünmüyordu. Yüksek Atlama, benim Hızlı Sürünme becerimle neredeyse aynı, değil mi? Pelerian'a sorduğumda, şöyle cevap verdi. "Verimsiz evrim, becerileri de içerir. Sen düzgün bir şekilde evrimleşmemiş, rastgele evrimleşmiş bir örnek görüyorsun." Bunun için çok güçlü görünüyor ama. Hiç harika beceri yoktu demek değil. ────────────── [Simbiyotik Parazit lv30]...[Simbiyotik Parazit Enjeksiyonu lv10], [Simbiyotik İyileşme lv10] ────────────── Vücudunun içinde parazitler yetiştirerek gücünü artırma yönünde gibi görünüyor. Oldukça kullanışlı görünüyor. Düşmanlara enjekte edip parazitleri feda ederek vücudunu iyileştirmek mümkün gibi. Ama hoşuma gitmedi. Kesinlikle öğrenmeyeceğim. O zaman dikkatimi maymun tarafına geri çevirmeliyim... 'Bir dakika.' Aniden fark ettim. Buradan alabileceğim tek şey beceri mi? Gözüm uzaktaki parlak kırmızı meyveleri gördü. Maymunlar daire şeklinde durmuş, sırtlarıyla kökü koruyorlardı. Doğal kamuflaj kıyafetimi ne kadar iyi giyersem giyeyim, Gizlilik becerisini ne kadar iyi kullanırsam kullanayım, oraya fark edilmeden sızmak imkansızdı. Keşfedilirdim ve o zaman ortalık cehenneme dönerdi. Ama böcekler koruyorsa, o kadar sıkı korunuyor olamazdı. En azından toprağı kazıp geçen maymunlar olmamalıydı. Adamlarımdan birinin kullanışlı bir yeteneği vardı. Sadece kaçmak için tünel kazmayı bilen 'Sivri Burunlu Tünel Köstebek lv10'. Ve ondan ödünç aldığım 'Tünel Kazma lv3'. Bu sayede maymun ormanından bile kaçabileceğime güvenim geldi. 「Sıçrayan Boynuz lv2, 'Tünel Kazma lv3' becerisinin sınırını aştı.」 "Tünel Kazma lv3" geçici olarak "Tünel Kazma lv10" olur. Bir an için, Chimera Fafnir ile eşit tünel kazma becerisi kazandım. Teşekkürler, Tünel Köstebek! Pababababak- "Keke..." Kızıl Dişli Dev Kırkayak kralına baktı. Böcek Kralı Grand Riokku. Onunla hiçbir bağı ya da benzer bir şeyi yoktu. Ama başka seçeneği yoktu. Yalnız olsaydı sorun olmazdı, ama küçük çocukları vardı. Böcek ordusuna katılmaktan başka seçeneği yoktu. Hem Riokku hem de Silverback Akims, muazzam güçlere sahip büyülü canavarlar. Eğer bir gün evrimleşebilseydi, belki o zaman rekabet edebilirdi. Bilmiyordu. "Kekeke." Bowingie sırtında sevgisini gösterdi. En azından bu çocuklar düzgün kral kırkayakları olana kadar, evrim hakkında düşünemezdi. Aslında, kırkayakların görme yeteneği pek iyi değildir. Ama o sıradan bir 'sihirli canavar' kırkayak değildi. O, yırtıcı kuşlarınkine yakın keskin bir görme yeteneği ile doğmuştu. Şüpheli bir şey görüş alanına girdi. "Keke?" Maymunların geçici olarak işgal ettiği ağaç kökü. Kökün hemen yanındaki toprak şişmişti. Bir böcek tünel mi kazmıştı? Öyle değildi. Çünkü tanıdık birisi yüzünü dışarı çıkardı. Küçük beyaz bir yılan. O arkadaş, sadece gözleri hafifçe görünür halde yukarı baktı. Maymunlar hala hiçbir şeyden habersizdi. Ve tepenin üzerinde asılı duran kırmızı meyveler sallanmaya başladı. 'Kekeke! (Görünmez El!)' Beyaz yılan arkadaş garip bir büyü yaptı. Belli ki onunla meyveyi koparmaya çalışıyordu. Böcek ordusunun bir üyesi olarak, herkesi mevcut durum hakkında uyarmalı mıydı? Hayır, bunu yapmak istemiyordu. Meyve şap diye yere düştü. Küçük yılan düşen meyveyi ağzıyla yakaladı. Ve küçük yılan o yerden bir puf sesiyle kayboldu. Dev kırkayak şaşkına dönmüşken, "Görünüşe göre ne bataklık canavarı ne de gümüş maymun... bu meseleyi çözmek niyetinde değil." Kırkayak şaşkınlıktan neredeyse bayılacaktı. Konuşan, onunla geçinemediği örümceydi. "Meyve, görünüşe göre maymunların malı olacak." Karnına yapışık yüzü sırıtıyordu. Kırkayaktan fikrini soruyordu. Dev kırkayak soğuk bir şekilde cevap verdi. "Keke." "...!" Yüz örümceğinin ifadesi sertleşir. "Ne kadar kaba. Bu tavrını ne kadar sürdürebilirsin acaba?" diye düşündü. O anda, dev kırkayakın sırtındaki bebeklerden biri bir şey söylemeye çalıştı. "Ke..." "Keum!" Dev kırkayak bağırınca, bebek korkarak başını eğdi. Bu manzara yüz örümceğinin canını sıktı. 'Hala kibirli davranmaya devam et. Yakında hepinizi süpürüp atacağım.' Yüz örümceğinin karanlık bir niyeti vardı. Yakın gelecekte, örümcekler hariç tüm böcekleri yok edecekti. Böcek ordusu çok kalabalıktı. Bu durum hem deneyim puanlarının dağıtımı hem de meyvelerin paylaşımı açısından dezavantajlıydı. Tam o anda yüz örümceği bu sefer büyüyen meyveye göz attı. "...Huh, yok mu oldu?" Kayboldu. Maymunların az önceye kadar koruduğu meyve yok olmuştu. Maymunlar meyveyi mi aldı? Ne zaman...! "Yakala, meyveyi, çalındı!" Yüz örümceğinin gözleri parlak kırmızıya döndü. Riokku ve Akims arasındaki kavga da durdu. "Alın geri..." Maymunlar ve böceklerden bağırışlar yükseldi. Ben bir dahiyim! Başardım. 「Acil Dönüş lv20 kullanılıyor.」 Uçurumun tepesine geri döndüm. Ağzımda parlak kırmızı meyveyle. Şaşkın altlarım liderlerinin dönüşünü karşıladılar. Meyveyi çalmakta başarılı oldum. Olağandışı derecede küçük ve parlak kırmızı bir meyve. Adı... ────────────── [Hegemon'un Kök Meyvesi] ────────────── Bu meyve, bana hemen değerli bir şey sunmam gerektiğini hissettirdi.