Bölüm 151 : Özel Evrim Hazırlığı Tamamlandı (2)

Kültürlü bir yılan olarak. Kapağını bile açmadan bir şeyi içmek ve şişeyi çiğnemek hayal bile edilemez. Ama bu acil durumların acil durumu, değil mi? Ağzımdaki torbanın ne olduğunu bilmiyordum, ama çiğneyip yuttuktan sonra boğazımda serin bir his yayıldı. Tabii ki, sivri cam parçalarının keskin dokusunu da hissedebiliyordum. Bir kez olsun sindirim yeteneklerime güvenelim. 「Göksel Gök Gürültüsü Ruhu lv1 kullanılıyor.」 「Göksel Gök Gürültüsü Ruhu'nun yetkinliği arttı.」 「Göksel Gök Gürültüsü Ruhu lv1, Göksel Gök Gürültüsü Ruhu lv2 oldu.」 Sonunda bu becerinin seviyesi de arttı. 「Göksel Gök Gürültüsü Ruhu lv2 kullanılıyor.」 Çat! Daha da güçlü bir yıldırım ateş kertenkelesine çarptı. O tepenin karşı tarafındaki köylüler, Calea Dağı'nın aslında bir volkan olduğunu düşünebilirdi. Gökyüzüne ateş topları fırlıyor ve şimşekler aralıksız çakıyordu. İlginç bir şekilde, yıldırımlar ateş kertenkelesinin alevlerini söndürüyordu. Bunu Pelerian'ın tavsiyesi sayesinde öğrendim. "İşte, işte o!" Pelerian bir şeyi işaret etti. Ben de görebiliyordum. Ejderhanın vücudunun içinde, alevlerin sönmüş olduğu yerde. Açıkça görülebilen mor bir yumru vardı. "Bu bir iblisin sihirli taşı!" İblisin meyvesi gibi bir şey mi?! "O şey, yüksek rütbeli bir iblisin öfke patlamasıyla yaratılmış. Etrafındaki her şeyi yaktıktan sonra kendini de yakıp yok edecek. O sihirli taş, onun enerji kaynağı olmalı." Pelerian, bu olmadan onu yakalamamız gerektiğini savundu. "Bir iblisin sihirli taşı en iyi sihir katalizörlerinden biridir. Senin evrimine anahtar olabilir!" Özel evrim koşullarında iblislerle ilgili bir şey vardı galiba. Düşündüm de, bu açıkça bir fırsattı. Aferin sana, yaşlı Pel. "Snake!" "Buradayız!" Ve tam o anda cüceler dışarı fırladılar. Vücutları sırılsıklamdı. Ayrıca kova gibi şeyler de taşıyorlardı. Bunlar, derinlere girmek için kullandıkları soğutma suyu olduğu belliydi. "Bana bırakın!" Rozena ve cüceler, şimdiye kadar tuttuğum zinciri aldılar. Bu sefer, zinciri bir kaya sütununa bir kez dolayarak sıkıca sabitlediler, böylece sürüklenip gitmesin diye. "Bırakana ölüm!" Rozena korkutucu bir şekilde bağırdı. Yeni maden lordu o değil miydi? Nasıl bakarsan bak, bu doğru gibi görünüyor. Ben kısa bir an dikkatim dağıldı, ateş ejderhası karşı saldırıya geçti. Çiğ! Vücudumu sertçe ısırdı. İnanılmaz derecede sıcak ve acı vericiydi. Üstelik yüzü Blue Beard'ınkine tıpatıp benziyordu, bu da beni iğrendirdi. 「Devleşme devre dışı bırakıldı.」 Esnek düşünme yeteneğim sayesinde o tehlikeden kurtuldum. Bir an için midemdeki cam parçaları için endişelendim ama. Neyse ki cam parçaları sağlam kalmıştı ve midem patlamadı. Boş havayı ısırdı. Bu sırada, gürültüyle yere düştüm. Altuzay'ı açtım. Şafak'ın hançeri Ashura. Onu ağzımda sıkıca tuttum. "Oh hayır, Chimera!" Chimera hançere yapışmış halde ortaya çıktı. Alt uzaya geri dönmek istemiyordu. Aksine, asma gibi ellerini bana doladı ve sıkıca sarıldı. Hızlıca kurtulmaya çalıştım ama bırakmadı. "Neden birdenbire böyle davranıyorsun!" "Neden endişeleniyorsun! O, senden bile daha yüksek ısı direncine sahip Dünya Ağacı'nın bir kimerası!" Pelerian haklıydı. Neyse! Vücudu sakinleşmişken, tekrar canlandı. Yukarı sıçradım. 「Kalp Yiyen Sıçrama lv4 kullanıyorum.」 Görünmez el, yoğun ısı nedeniyle kaçınılmaz olarak kırıldı. Pullarımın buruşuğunu hissettim. Onun sihirli taşına yaklaştım. Yılan stili. 「Ferang Okulu Hançer Tekniği lv1 kullanılıyor.」 İblis Dilimleme. Kırp! Sihirli taşın parçalandığını açıkça hissedebiliyordum. Ve aynı anda aşırı bir ısı patladı. Ashura'nın kılıcı eridi. Bu benim ısı direncimin ötesinde... 「Seedling Chimera, Empati lv1 kullandı.」 「Isı Direncini Paylaşma lv20.」 O anda, sıcağın ağırlığı aniden hafifledi. Yine de vücudumun alev alması kaçınılmazdı. "Saaac!" Çığlık atarak yerde yuvarlanırken, biri üzerime soğuk su döktü. "İ-iyi misin?" Yuvarlak yüzlü kel bir kafa. Nazik gözler. Dunkel'di. Acıyor. İyi değilim. "Çok yaralanmış görünüyorsun." O ifadeyi görünce vücudumu kontrol etmeye korkuyorum. Dunkel vücuduma bir sağlık iksiri döktü. Neyse ki acı çabuk geçti ve vücudum iyileşmeye başladı. O ateş ejderhası piçi... Ah, anladım. 「Paimon'un Ateş Kertenkelesi lv140'ı yendin.」 Kertenkele'nin vücudu tamamen çöktü. Alevler parçalanarak havaya uçtu. Bu, izlemeye değer kadar güzel bir manzaraydı. 「Seviye atladınız」 「Seviyen yükseldi」 「Seviyen yükseldi」 「Seviyen yükseldi」 「Seviyen arttı」 Seviyem art arda yükseldi. Sonuç olarak, seviyem 31 oldu. Beklediğimden daha hızlı seviye atladım, ama henüz evrim geçiremedim. Sanırım gerçekten 40 veya 50 seviyeye ulaşmam gerekiyor. İşte o zaman oldu. 「Evrim mümkün.」 Böyle bir mesaj duyduğumda. Bunun benim için olduğunu sandım, ama değildi. ────────────── [Fide Kimera lv10] [Durum] [Evrim Mümkün] ────────────── Oh, sonunda! Chimera da evrim anına ulaştı. Chimera yeniden evrimleştiğinde ona uygun bir isim vermeliyim. Ona sonsuza kadar "Fide Kimera" diye seslenemeyiz. "Çabuk, iblisin sihirli taşını al." Pelerian telaşla bağırdı. Ateş kertenkelesinin kaybolduğu yerde mor bir sihirli taş vardı. ────────────── [İblisin Sihirli Taşı: Paimon] ────────────── Bunu belirli bir derecedeki sihirli taş olarak analiz edemem. Kimera, asma gibi ellerini kıpırdatarak ilgi gösterdi. Senin için henüz çok erken. Bunu söylediğimde, sanki pes etmek istercesine asma gibi ellerini küçülttü. Bu oldukça takdire şayandı. Bir çocuğun babasına tavuk budu vermekten vazgeçtiğini görmek gibiydi. Gözlerimin nemlendiğini hissederek, sihirli taşı yutmaya çalıştım. "Psaaac!" Dişlerimi yakacak kadar acı hissedince hemen ağzımı açtım. "Ne yapıyorsun?" "Ah, çok sıcak!" Bunu yiyemem. Bu sıcaklıkta boğazımı ve vücudumu tamamen yakar. Isı direncim 11 yetmez mi? "Üzerine su dökelim mi?" "Bunu yapamazsın! Şu anda bile her an güç kaybediyoruz." Mor renkli sihirli güç, sihirli taştan sürekli olarak akıyordu. Sanırım bu, sıcakken daha lezzetli olan şeylerden biri. 'Hmm...' Kimera'ya baktım. Hâlâ asma gibi ellerini kıpırdatıyordu. Kimera ateş özelliklerine sahip ve ısı direnci benimkinden daha yüksek. Gözlerimi sıkıca kapattım ve Pelerian'a dikkatlice sordum. "Bunu kimeraya versek nasıl olur?" "Ne?" Sadece fikrini soruyordum. "O da evrimleşmek üzere gibi görünüyor, özel evrim koşulları falan olmaz mı?" "Bu harika bir fikir." "...Gerçekten mi?" "Senin yemen çok daha iyi!" Nedense, Pelerian'ın cevabı beni biraz hayal kırıklığına uğrattı. Gözlerimi sıkıca kapattım ve kimera yılanını nazikçe vurdum. "Al, sen ye." Kimera yılanı filizini salladı. Naziklikten bir kez olsun reddedeceğini ummuştum. Ama kimera yılanı anında asma ellerini uzattı. Beklendiği gibi, sihirli taştan yayılan mor ışık kimera yılanının dallarına aktı. Vay canına, ne kadar da iyi yiyor. Onun bu kadar iyi yediğini görmek beni gerçekten çok memnun etti. Ve sonuç hemen geldi. 「Özel evrim koşulları yerine getirildi.」 Şimdi kimera yılanının evrim zamanı geldi.