Bölüm 517 : Daily Metro'ya rapor

Daily Metro'nun baş editörlerinden biri masasında oturmuş, kısa biber rengi saçlarını o kadar kuvvetli ve sıkı tutuyordu ki, kırk yaşına gelmeden kel kalmak istediği sanılabilirdi. Kafası, bugünkü çılgın programa yetişmeye çalışırken sayısız düşünce, alarm zilleri ve bağırışlarla doluydu. Tık tık tık! Kapıya dönerek sert bir bakış attı. İçeri girdiğinde kimse onu rahatsız etmemesini söylemişti. "Ne var?" diye sordu huysuzca. Sekreteri kapıdan başını uzattı ve uysal bir gülümsemeyle sordu. "Şey... Cronk efendim, Jimmy sizi şirketin rütbe yükseltmesi konusunda görmek istiyor..." Cümlesini bitirmeden Cronk onu eliyle uzaklaştırdı. Şu anda rütbe terfisiyle uğraşacak zamanı yoktu. Sonuçta, Daily Metro'nun şu anda sanki hayatları buna bağlıymış gibi gazeteleri olabildiğince çabuk basmak için aşırı bir telaş içinde olduğunu söylemek yetersiz kalırdı. Bugün, yetişemeyecekleri kadar olaylı bir gündü. Sabahın erken saatlerinde Cronk, muhbirlerinden birinin, Düşes'in şu anda büyük bir olaya karıştığı haberini aldı. Bir gazete muhabiri ve editörü olarak, elbette bu haberi ilk veren olmak için elinden geleni yapacaktı. Ne yazık ki, Düşes'in güvenliği çok sıkıydı ve herhangi bir bilgiye ulaşmaları imkansızdı. Bu nedenle Cronk, daha fazla bilgi almak için sabaha kadar uyumadan bekledi. Ancak bu bilgi, güneş bulutların arasından yüzünü göstermeye başladığında ve gün tamamen başladığında geldi. Gün başladıktan sonra, Düşes nihayet şatosunu kapatan illüzyon perdesini kaldırdı ve Daily Metro muhabirlerinin müzayede programındaki ani değişikliği öğrenmelerine izin verdi. Ve bu haberi uyandıktan hemen sonra duyan çoğu şirket gibi, o ve tüm Daily Metro ekibi de mümkün olduğunca çabuk bir haber çıkarmak için acele etti. Uykusuz ve zaman kısıtlı olan Cronk, gazetecilerini bu haberi içeren makaleler yazmaya zorladı. Metropolis'e gönderilecek manşet haberini yazmadan önce her şeyi öğrenmek istiyordu. Ve hepsi acele etmelerine rağmen, bir şekilde bu günle ilgili yeterince iyi bir gazete haberi hazırlayabildiler. Ancak Cronk her şeyin bittiğini düşündüğü anda, Eğlence Bölgesi'nde yeni bir gelişme olduğu haberi geldi. Yaklaşan müzayede, turistler ve bununla birlikte gelen her şeyin ortasında, kraliyet ikizleri ve çocukları, kalelerinden çıkıp uzak bir bölgedeki bilinmeyen bir yeri ziyaret etmeye karar verdiler. Ve bu da hepsi değildi. Onların, yüksek mevkilerinde yakışmayacak şekilde yüksek sesle geğirmelerine neden olan bilinmeyen bir içecek içtikleri söylentileri vardı. Ancak Cronk'un görebildiği kadarıyla, bu içecek sadece olumlu tepkiler almıştı. Bu neredeyse manşet haberi olabilecek bir olaydı! Cronk, bu hikayenin insanların bilmediği daha fazlası olduğunu biliyordu. Kraliyet ikizleri, "RD Soda" denen bu şeye tesadüfen rastlamamıştı. Eğlence Bölgesi'ne gelmelerinin tek amacı buydu. Bir içki içtikten sonra kalelerine geri dönmeleri bunun kanıtıydı. Bu, o Soda'nın sahibinin kraliyet ailesiyle önceden bir ilişkisi olduğu anlamına geliyordu! Ancak, bu konuda daha fazla bilgi edinmeye çalıştıklarında, bu sodaya ait herhangi bir izin belgesi bulamadılar. Bu da o araçlar gibi otomatik onaylanan bir durum olabilir miydi? "Efendim! Adam sizi görmek istediğini ısrarla söylüyor," sekreteri içeriye bakarak seslendi. "Ona üzgün olduğumu söyle, ama soda hakkında bir bilgi vermedikçe onunla konuşacak vaktim yok." Sekreter kapıyı açtı ve Cronk, dışarıda oturan Jimmy'yi gördü. "Efendim, soda hakkında her şeyi bildiğini söylüyor." Cronk ayağa kalktı, purosu elinden düştü. "Buraya gönderin!" Jimmy hemen içeri girdi, yanında bir yığın parşömen kağıdı vardı. "RD Soda'yı biliyor musun?" Cronk, kalemini ve mürekkebini hazırlayarak sordu. Jimmy yaklaştığında Cronk, bu adamı daha önce gördüğünü fark etti. "Durun. Siz, Kings bölgesinden bilinmeyen bir şirketin şirket yükseltmesi talep eden kişi değil misiniz?" Bu "Reborn" şirketi hakkında yazdığı makaleler çok abartılı geldiği için Jimmy'yi reddettiğini hatırladı. Sadece bu da değil, ona göre Kings bölgesinde başarı elde etmek önemli değildi. "Evet. Benim," Jimmy başını salladı. "Sizinle konuşmak istediğim neden bu. Reborn şirketinin sıralamada yükselmek için gerekli tüm kriterleri karşıladığını bildirmek için buradayım. İşte kanıtı." Jimmy satış belgelerini Cronk'un masasına kaydırdı. Biber saçlı adam, kağıtları gözden geçirmeye başlamadan önce bir puro daha yaktı. Gördüğü şeyi fark edince gözleri fal taşı gibi açıldı. "Reborn şirketi RD Soda'nın sahibi mi?!" Cronk cevap beklemeden sayfayı taramaya başladı ve gözleri en alta indi. Çenesi düştü ve yeni yaktığı puro yere düştü. "On... on bin satış mı?!?!" Cronk hayretle bağırdı. Rakamda birkaç sıfır gördüğünü sandı. Ama gerçekti. Cronk hemen ofisinden çıktı ve sekreterine gelmesini işaret etti. "Pyramidic Cuisine'in bugün ne kadar satış yaptığını öğren." Jimmy, sandalyesinde oturarak arkasını döndü ve rakamı bildirdi. "8.231." Sekreter kağıtlarına baktıktan sonra şaşkınlıkla Jimmy'ye döndü. "Evet, efendim. 8.231 satış var. O haklı." Cronk ofisine geri döndü ve tamamen şaşkın bir halde koltuğuna oturdu. Bilinmeyen bir şirket, Rising Six'ten bir restoranın satışlarını geçti. Üstelik sıradan bir şirket de değildi. Pyramidic Cuisine'i Major Factions'a taşıyan güç ve zekaya sahip Beau'nun şirketiydi. "Ee? Sıralamayı resmi hale getirebilir miyiz artık?" diye sordu Jimmy. Cronk hala bilgiyi sindirmeye çalışıyordu, ama Jimmy'nin beklemek için zamanı yoktu. Müzayede bir saat sonra başlayacaktı! "Tamam, tamam," dedi Cronk, ellerini dağınık masasında bir şey ararken. Sonunda ihtiyacı olan özel mürekkebi buldu. Bu sihirli mürekkebi kullanarak kağıda birkaç kelime yazdı ve kendi kanıyla imzaladı. "İşte. Tebrikler. Reborn şirketi artık Golden 500'de 399. sırada." Jimmy kağıdı alırken gülümsedi. Kutlamak istiyordu, ama bu kağıdı Michael'a vermesi gerektiğini biliyordu. Bu, müzayedeye girebilmesi için gerekli kanıttı. Ve Jimmy kapıdan çıkmak üzereyken Cronk onu çağırdı. "Bekle. Reborn şirketi müzayedeye katılıyor mu?" diye sordu. Jimmy başını salladı ve Daily Metro'dan çıkıp Michael'ın yanına koştu.