Bölüm 442 : Hazırlık

Dövüş resmiyet kazandıktan sonra, Metropolis'teki şirketler arasındaki dövüşleri düzenlemek için Dernek'in kendisi tarafından yönetilen uzak bir eğitim tesisine taşındılar. Tesis, ormanın içinde gizlenmiş bir kraterin içinde bulunuyordu ve sadece birkaç kilometre uzaklıktaydı. Claudia attan inerken, "Burası bir arena," dedi. "Gördüğün gibi, içinde pek bir şey yok, sadece dairesel bir boşluk. Ama bu kasıtlı, çünkü hakemlik yaptığımız her düelloda tamamen yeni bir arena yaratıyoruz. Birçok Maugnetics, Aubility'leri konusunda çok gizli davranır, bu yüzden tamamen yeni bir zeminde dövüşmeyi tercih ederler." Bu mantıklıydı, çünkü her Aubility'nin etkinleştirilmesi için kendine özgü koşulları vardı. Ve eğer insanlar diğer kişinin Aubility'sini önceden bilirlerse, önceden plan yapabilir ve onun güçlü yanlarına kolayca karşı koyabilirlerdi. Örneğin, Michael, Blazelle'in patlama yeteneğinin sadece dokunma yoluyla çalıştığını bilseydi, patlamalarına neden olabilecek nesnelere dokunmamasını sağlayarak önceden plan yapardı. Bu yüzden belki de çoğu düelloda her iki yarışmacının da sessizlik yemini etmesi gerekiyordu. Ve bu yemin olmasa bile, Maugnetics üyeleri birbirlerinin Aubility'lerini gizli tutmak için kendi aralarında bir onur kodu oluşturmuştu. "Normal düello kuralları geçerlidir. Bir kişinin kazanmasının iki yolu vardır: birincisi, rakibinin teslim olması veya onu bayılttırması. Ölümcül bir yara olduğunda, dövüşü durdurma ve ilk yardım yapma hakkımı kullanacağım. Dövüş bitmiştir." Kuraları anladılar mı diye ikisine de baktı. "Hazır olduğunuzda arenaya geçin," dedi Claudia. Michael ve Chucky, yerin yaklaşık beş metre altında bulunan düz kraterin içine süzülerek indiler. Karşılıklı durdular. Chucky sırtından bir balta çıkardı ve iki eliyle tuttu. Balta sarımsı kahverengi bir ışıkla parlıyordu, bu da onun bir Mithril Relic olduğunu gösteriyordu. Bıçak kısmı sanki yağa batırılmış gibi görünüyordu, çünkü aşırı derecede parlakdı. Bu, Soo'nun kaplamasıydı. "Dövüşün adil olması için Mithril Relic'imi kullanmayacağım," diye ilan etti Chucky, baltasının sivri ucunu yere saplayarak. Michael bu hareketi reddetti. "Silahını kullan," diye ısrar etti. Dicky, arenanın üstünden Michael'a uyarılar bağırdı. "Michael, Chucky baltasını üç kez Soo ile kapladı! Mithril Relic'ini Soo ile kaplamamış biriyle dövüşmek adil değil, hele ki hiç sahip olmayan biriyle!" Claudia bile Michael'a Chucky'nin dezavantajını kabul etmesini tavsiye etti. "Bunda utanılacak bir şey yok." Onların gözünde, Chucky Michael'a karşı ezici bir üstünlüğe sahipti. Soo ile kaplanmış Mithril Relic'lerin doğası böyleydi. Chucky, Aubility'sini serbestçe kullanabilirken, Michael onu hiç kullanamazdı. Ama elbette, yanılıyorlardı. "Merak etme, benim kendi silahım var." Michael cebinden Drone'u çıkardı, kanatlarını açtı ve elinde hareketsiz bir şekilde tuttu. Michael'ın elindeki kutuya bakarken yüzlerinde şaşkınlık belirdi. Ne olduğunu hiç bilmiyorlardı. "Bu bir silah mı?" Chucky, drone'u inceleyerek sordu. Ama nasıl bakarsa baksın, hiçbir silaha benzemiyordu. Sonuçta, içindeki tek keskin bıçaklar yanlarındaki küçük tekerlek benzeri şeylerdi. Chucky bunun daha çok vurmak için kullanılan bir şey olduğunu düşündü, ama hiç ağır görünmüyordu. "Silahımdan vazgeçmemi istemediğine emin misin?" Michael başını salladı. "Bu sana haksızlık olur." Claudia, Michael'ın mantığını anlayamıyordu. Ancak yüzündeki o kendinden emin ifade, göz ardı edilemeyecek bir şeydi. Michael'ı şüpheye düşürecek kadar çok kez yanılmıştı. "Tamam. Eğer istediğin buysa, düelloya başlayalım. Üç... iki... bir... SAVAŞ!" Chucky, baltasını sürükleyerek Michael'a doğru koştu ve arkasında bir toz bulutu oluşturdu. "Sana acımayacağım!" Başının üzerinde büyük bir boğa kafası belirdi. Tamamen bronzdan yapılmış gibi görünüyordu ve kafasındaki boynuzlar ortada bir noktada kıvrılıyordu. GodForge parçasının gücü Chucky'nin kalbinde gürledi ve Aubility'nin gücünü derinlerinden çağırmasına izin verdi. "SALDIR!" diye bağırdı Chucky, başının üzerindeki boğa sessizce kükrerken kulaklarından buhar çıkardı. Baltasını başının üzerine kaldırdı ve Michael'a doğru savurdu. Michael kolayca atladı ve Chucky'nin baltası yere çarptı, bıçağı yere birkaç santim derinliğinde saplandı. Michael, bunun zayıf bir vuruş olduğunu düşündü. Chucky kadar iri ve güçlü birinin vuruşunun çok daha güçlü olacağını düşünmüştü. "Haha! Tekrar saldırıyorum!" diye bağırdı Chucky, baltayı yerden çekip Michael'a doğru hamle yaptı. Chucky baltayı yere sürükleyerek Michael'a yaklaşırken yukarı doğru savurdu. Michael geri adım attı ve yüzünde rüzgarı hissetti. Chucky baltasını yeniden hizaladı ve yandan savurdu, Michael'ı büyük bir farkla ıskaladı. Ama durmadı. Baltasını tekrar salladı ve kaburgalarına nişan aldı. Chucky, momentumun verdiği güçle vücudunu döndürerek Michael'a doğru fırladı. Baskıyı hisseden Michael zıpladı ve hava manasını kullanarak kendini daha hızlı itti. Yine ıskaladığını anlayan Chucky, yavaşça dönmeyi bıraktı ve iki ayağını yere sağlamca bastırdı. Havada süzülen Michael'a baktı. "Hahahahaha! Nereye gidersen git, sana saldıracağım!" Chucky, baltasını sürekli daireler çizerek salladıktan sonra Michael'a doğru saplamak için mükemmel zamanlamayı buldu. Momentum onu bir şekilde ileriye taşıdı ve Michael'a torpido gibi uçmasını sağladı. Bu sefer Michael, saldırısına başladığından beri baltasının gücünün giderek arttığını fark etti. [Hesaplamalarıma göre, baltayla her vuruşunda %10 daha güçleniyor] ChatJK4 gözlemledi. Chucky'nin baltasının ucu Michael'a ulaşmak üzereyken, ayaklarının altında büyük bir sihirli daire belirdi ve onu güvenli bir yere ışınladı. Chucky, havada baltasını salladı ve Michael'ı ararken momentumunu tamamen kaybetti. Sonunda Michael'ı arenada geri çekilirken gördü. "Aubility'nin baltayı sallamayla bir ilgisi var, değil mi? Her kullandığında daha da güçleniyorsun." Bunu duyan Chucky gülümsedi. Baltasını ileriye doğru savurdu ve inanılmaz bir hızla Michael'a doğru indi! Yere çakıldı, toprakta bir krater oluşturdu ve etrafında bir toz bulutu oluştu. "Doğru! Seni vurmak için gösterdiğim acımasız çaba, darbelerimin momentumunu korumamı sağlıyor ve bu da beni daha da güçlü hale getiriyor. Balta, sen benim vuruşlarıma yetişemeyecek hale gelene kadar gücünü artırmaya devam edecek!" Chucky'nin başının üzerindeki bronz boğa, Michael'a boğa güreşi arenasında kırmızı bir bayrak gibi baktı. Kulaklarından çıkan buhar, bir buhar türbinini çalıştıracak kadar yoğunlaşmıştı!