Bölüm 100 : Prusya Gizli Polisi'nin Yeniden Yapılanması

Belgorod'dan geri çağrılan Erich, Berlin'deki görevine geri döndü. Rus İç Savaşı'na katılan birçok adam gibi, o da bu çatışmadan sonra değişmişti. Mukden, bu adamın zihinsel durumunun bozulmasının başlangıcıydı, ancak Saint Petersburg ve Tsaritsyn, onun soğuk, sadist bir psikopat olduğunu tamamen kesinleştirmişti. Bu adamın haddini aşmasını engelleyen tek şey, Bruno'dan ve onun adını ve itibarını lekelemek, hatta Tanrı korusun, gelecek planlarını mahvetmek için yapabileceklerinden duyduğu korkuydu. Bruno, Erich'in aksine, son derece kurnaz ve entrikacı biriydi. Erich bunu çok uzun zamandır biliyordu, ancak Bruno gelecekteki olayları çok iyi anlıyor ve bunlar gerçek zamanlı olarak değişse bile onlara hazırlanıyordu. Erich, kendi başına yetenekli bir saha komutanıydı ve komuta aldığında tüm orduyu yönetebilecek bir generaldi, bu açıdan olağanüstü olabileceğini kanıtlayabilirdi. Ancak yine de nihayetinde savaş alanıyla sınırlıydı. Bir imparatorluk kurmak ya da yıkılmaya mahkum bir imparatorluğun tarihdeki konumunu korumak. Bu, onun yapabileceği bir şey değildi. Bu nedenle, Bruno'nun emirlerini sorgusuz sualsiz yerine getiriyordu. Ancak, uydurduğu her türlü bahaneyle insanları öldürmeye alışmış bir adam için sivil hayat korkunç derecede sıkıcıydı. Reich barış içindeydi ve bu nedenle, aktif olarak dışarı çıkıp devletin düşmanlarını avlayamıyordu. Bu nedenle, adam sık sık tavernalarda, publarda ve barlarda kendini buluyor, bir elinde bir litre bira, diğer elinde sigara ile gecelerini boşa harcıyordu. Belki de bu alışkanlığı yüzünden, gizemli bir örgüt kısa sürede ona yaklaştı. Heinrich ve Alya, Bruno'nun evinde yemek yerken, Erich'in yanındaki bara bir adam oturdu. Adam kendini tanıtmadı ve Erich de onu tanımadı. Ancak konuştuğunda, Erich hakkında her şeyi, özellikle de Belgorod'da yaptıklarını sanki önceden biliyormuş gibi konuştu. "Çok güçlü dostların var, biliyor musun? Senin yerinde olsaydım, Rusya'da kesinlikle Okhrana'ya teslim edilirdim ve onlar da benimle istedikleri gibi uğraşırlardı. Belgorod'un Terörü ile tanışmak gerçekten büyük bir zevk..." Bruno, her şeyi ve yaptıklarını bilen gizemli bir yabancının, her şeyi gizlemiş olmasına rağmen, bu kadar şüpheli bir şekilde kendisine yaklaşması. Erich silahlı olsaydı, silahına uzanırdı. Ama silahı olmadığı için, sadece dikkatle adama bakarken kupasından bir yudum aldı. Ardından adamın sözlerine hemen cevap verdi. "Kim olduğumu ve ne yaptığımı çok iyi biliyorsun. Ama hayatım boyunca seni hiç görmedim. Ve sana yemin ederim, alkolün hafızamı etkilemeye başlayacak kadar sarhoş değilim. Öyleyse, kimsin ve benden ne istiyorsun? Eğer beni istemediğim bir şeye zorlarsan, sonu senin için iyi olmaz..." Erich'e yaklaşan adam da Erich'in tehdidine görünür bir heyecanla yanıt vererek kafası karışık gibi görünüyordu. Adamın en coşkulu şekilde yanıt verirken titriyormuş gibi yaptı. "Ooh, beni tehdit ederken tüylerim diken diken oldu! İster inan ister inanma, sözlerini yerine getirebileceğinden hiç şüphem yok, Binbaşı von Humboldt. Ancak... ben düşmanın değilim. Aksine, ben bir dostum, aslında kraliyetin temsilcisiyim. Kaiser yeni bir örgüt kuruyor. Çalışma adı Devlet Güvenlik Bakanlığı, kısaca Stasi. Her neyse, işimiz temelde Okhrana'nınkiyle aynı ve Kaiser, devlet düşmanlarını avlayıp halkın gözü ve kulağına asla ulaşmayacak şekilde ortadan kaldırmamız için bize liderlik etmeni istiyor. Sonuçta, bu konuda belli bir ün kazandın, değil mi? Ee, ne dersin? Aramıza katılmak ister misin? Seni aramızda görmekten çok memnun oluruz. Hepimiz emirlerini yerine getirmek için can atıyoruz!" Erich hemen cevap vermedi, bunun yerine bir litrelik birasının kalanını içtikten sonra içkinin parasını ödedi. Ardından ayağa kalktı ve bar taburesini çevirdi. Tam uzaklaşmak üzereyken adama cevap verdi. "Eğer söylediğin kişiysen, teklifini reddetmek için bir nedenim yok. Zaten bu huzurlu sivil hayat sıkıcı olmaya başlamıştı." Bunu söyledikten sonra Erich, Kaiser'in yeni kurulan gizli polisinin üyesi olduğu iddia edilen adamı memnun bir ifadeyle geride bırakarak uzaklaştı. Prusya Krallığı'nın kendi gizli polisi vardı, ancak bu polis sadece Prusya'nın yetki alanı içinde faaliyet gösteriyordu. Bruno'nun önerisiyle, Kaiser onu imparatorluğun ulusal bir kurumu olarak yeniden yapılandırmaya başladı. Amacı, faaliyetlerini tüm Alman İmparatorluğu ve kolonilerine yaymaktı. Dünyanın herhangi bir yerinde Alman bayrağı dalgalanıyorsa, Stasi ajanları orada yerel halkı muhalif görüşler veya devrimci komplolar açısından izliyordu. Erich, ertesi gün resmi olarak Alman Ordusu'ndan ayrılacak ve yeni kurulan Devlet Güvenlik Bakanlığı'na atanacaktı. Bu kurum, resmi olarak var olmayan ve tamamen kayıt dışı bir organizasyondu. Bruno, Erich'in ordudan transfer edilmesinin nedenini bir süre sonra öğrenecekti. Bunu mutlaka onaylamasa da, Erich'in mevcut mizacını göz önüne alarak, onun için çok daha iyi bir pozisyon olduğunu da anlıyordu.