Bölüm 727 : Sinema Zamanı

"Baba!" Nero ve Ophis kapıyı iterek açtılar ve gürültüyle içeri girdiler. Etrafa bakındılar ve hemen koltukta oturmuş, elinde eski görünümlü bir kitap okuyan Victor'u gördüler. "Hmm?" Victor iki kıza nazikçe gülümsedi ve "Kızlarım" dedi. Nero ve Ophis'in yüzleri biraz kızardı. Babalarının güzelliğinin nefes kesici olduğunu söylemek zorundaydılar ve buna biraz alışmış olsalar da, Victor'u yeni bir kıyafetle veya farklı bir yerde gördüklerinde her zaman yeniden şaşırıyorlardı. Ophis ve Nero, Victor'un eşleri gibi etraflarında neler olup bittiğini tam olarak bilmiyorlardı ve pek de umursamıyorlardı. Tek bildikleri, bu yeni, daha "rahat" Victor'un, her zaman meşgul olan eskisinden çok daha iyi olduğuydu. Elbette, en yaşlı ve en deneyimli olan Nero, bir şey öğrenmek istiyorsa Ruby'ye veya babasının eşlerinden herhangi birine sorması gerektiğini biliyordu. Yine de, son zamanlarda Victor veya Scathach'ın verdiği eğitimlerle o kadar meşguldü ki, bununla ilgilenmeye vakti yoktu. "Buraya gelin. Diğerleri gelsin, bekleyelim." "Mhm!/Evet, baba!" Nero ve Ophis aynı anda cevap vererek hızla Victor'un kucağına atladılar ve onun şefkatine kendilerini bıraktılar. "Eğitimin nasıl gitti?" diye sordu Victor. "Anne Scathach çok acımasız..." Ophis, Scathach'ı ilk cesurca eleştiren oldu. "..." Nero, Ophis'e sessizce baktı. Küçük kız, babasının şefkatini kazanmak için her şeyi yapmaya hazırdı, hatta 'annelerini' bile feda edebilirdi. Sırf bu amaçla, daha önce hiç yapmadığı bir şeyi yapıp Scathach'a "anne" diye hitap etmekten çekinmedi. "Şimdi düşününce, babamın eşlerinin yaptığı 'hataları' belirtmek istediğinde hep 'anne' kelimesini kullanıyor." Nero, Ophis'in tilki kadar kurnaz olduğunu söylemek zorunda kaldı. "Öyle mi?" Victor gözlerini biraz kısarak sordu: "Eğitimin hakkında ayrıntılı olarak anlat bana." "Mhm." Ophis, eğitimini nasıl geçtiğini anlatmaya başladı, Nero ara sıra daha fazla ayrıntı eklemek için araya girdi. Birkaç dakika geçti ve Ophis açıklamayı bitirdi; Victor'un tepkisi sadece nazik bir gülümseme ve kızlarının başını okşamak oldu: "Size çok sert davranmadığına sevindim." Biraz iç geçirdi. "..." Nero ve Ophis, Victor'a sessizce baktılar: 'Bu zor değil miydi?' Babalarının eğitim standartları çok mu yüksek, yoksa tamamen çıldırmış mıydı? Onların aldığı eğitim, babalarının onlara verdiği eğitimden daha zordu! Victor, kızlarının tepkisini görünce sadece nazikçe güldü: "İnanmayacaksınız ama Ruby sizin yaşınızdayken onu çok daha sert eğitmişti." "... İmkansız..." Nero ve Ophis inanamadan aynı anda söylediler. "Bir çocuk bunu yapamaz..." Nero mırıldandı. "Normal bir çocuk mu? Tabii ki hayır, ama siz normal çocuklar değilsiniz, tıpkı Ruby'nin eskiden olmadığı gibi." Victor ikisinin başını okşadı ve devam etti: "Siz benim kızlarımsınız ve benim kızlarım olarak en iyi eğitimi alacaksınız ve en iyi eğitim kolay elde edilmez." "Acı yoksa kazanç da yok. Birinin güç kazanmasının kolay bir yolu yoktur." "Bu sözlerin kanıtı, şikayet etmenize rağmen eskisinden çok daha güçlü olduğunuz, değil mi?" "...Mhm..." İkisi, şu anki güçlerini biraz düşündükten sonra başlarını salladılar. Şu anki güçleri geçmişle kıyaslanamazdı; Japonya'da karşılaştıkları aynı tehlikeye tekrar maruz kalsalar, tüm saldırganları öldürebileceklerinden emindiler. Victor memnuniyetle başını salladı ve konuyu değiştirmeye karar verdi: "Film gecesi için kalacak mısınız?" "Evet, kalacağız!" Nero, Ophis adına da cevap verdi. Victor nazikçe gülümsedi ve kızlarıyla sessizce konuşmaya başladı. Birkaç dakika sonra kapı tekrar açıldı ve Kaguya, Eve, Roxanne, Bruna, Maria ve Roberta daha rahat kıyafetler giymiş olarak içeri girdiler. "Çok güzelsiniz." Victor hiç vakit kaybetmeden onları övdü. Kızları daha rahat kıyafetler içinde görmeyeli uzun zaman olmuştu ve onları farklı kıyafetler içinde görmek gerçekten ferahlatıcı bir duyguydu... Onları daha çok hizmetçi kıyafetleri veya bu tarzın türevleri, hatta seksi hizmetçi elbiseleri içinde görmeyi sevse de. Ama bu "tercihi" kendi kişisel zevkinden kaynaklanıyordu ve kızları bu şekilde görmek de güzeldi. Kadınlar Victor'un sözlerini duyunca nazikçe gülümsediler. Grupta hizmetçi üniforması giymeden en çok zaman geçiren Roxanne bile, onun sözlerini duyunca gülümsedi. Sonuçta, onun bunu herkese söylediğini biliyordu. "Efendim, Medusa sizinle konuşmak istiyor." Roberta, Victor'a gizlice yaklaşarak aniden konuştu. "Mhm, onunla yer değiştir lütfen." Victor başını salladı. Roberta gözlerini kapattı ve bir sonraki anda gözlerini açtığında, Roberta'nın ayak bileklerine kadar uzanan uzun saçları canlanmaya ve kendi kendine hareket etmeye başladı. Roberta'nın vücudundaki Medusa derin bir nefes aldı: "Haah, sanırım çiftleşme eylemimizden bu yana bir süredir dışarı çıkmamıştım." Öksürük. "Medusa, burada çocuklar var." Ophis ve Nero, Medusa ve hizmetçilerle birlikte gözlerini devirdi. "Bu günlerde çocukları küçümsemeyin, Efendim. İnternet genç neslin her şeyini mahvetti." "..." Victor buna karşı çıkacak söz bulamadı. Sonuçta o da o nesilden biriydi. Annesi ya da okulda öğretmeniyle kuşlar ve arılar hakkında konuşmasa bile, erkek ya da kadın, her canlı varlığın hayatında en az bir kez girdiği şüpheli sitelerden her şeyi öğrenmişti. Medusa, Victor'a, özellikle de sürüngen gözlerine dikkatle baktı. 'Artık o lanet Yunanlılarla yüzleşmeye daha da hazır olacak.' Medusa memnuniyetle başını salladı. "Halkımı eğitmek istiyorum. Onların hareketsiz oturmaları kabul edilemez." "Hmm..." Victor, Medusa'nın ırkına mensup kadınları düşündü: "Onları nerede eğitmek istiyorsun?" "Roxanne'nin yaptığı ormanda ya da senin yaptığın ormanda." "...Şimdilik Peri Ormanı'na gidin. Yakında yeni bir şehir kuracağım. Orada yaşayacağız." "Nightingale'den ayrılıyor muyuz?" Eve merakla sordu. "Henüz değil, eşlerimin burada sorumlulukları var ve Nightingale ile de bir sorunumuz yok... Ama eninde sonunda evet, gideceğiz." "Neden? Neden ayrılmalıyız? Burası iyi bir yer değil mi?" Bruna merakla sordu. "İki yırtıcı hayvan birbirinin bölgesinde yaşayamaz, Bruna," dedi Kaguya. "Yırtıcı hayvanlar...?" Bruna şaşkınlıkla tekrarladı, sonra gözlerini kocaman açıp Kaguya'nın ne demek istediğini anladı: "Ah." "Ama Victor bu kadar güçlendiğine göre Vlad bir şey yapmaz mı?" diye sordu Maria. "Muhtemelen yapmaz. Efendiyle savaşırsa kaybedeceği çok şey var, ama kimse geleceği bilemez, bu yüzden her şeyi kontrol edebileceğimiz kendi bölgemizde kalmamız daha iyi," Medusa açıkladı. "Ve yeni topraklarla birlikte, ben, Scathach ve Zaladrac bu toprakları daha iyi savunabiliriz," diye ekledi Victor. Kaguya, Victor'un niyetini anlayınca gözlerini biraz açtı: "Usta, Rünleri kullanmayı mı planlıyorsunuz...?" "Elbette kullanacağım. Topraklarımın en güvenli yer olmasını istiyorum. Dünya Ağacı tarafından yaratılan ve Usta Rune Ustası'nın çalışmalarıyla Dragon Runes tarafından korunan bir toprağı kimlerin işgal edecek kadar aptal olduğunu görmek istiyorum." Victor'un gülümsemesi genişledi. "O kişi oldukça üzücü bir sonla karşılaşır, değil mi?" Maria da Victor gibi gülümsedi. "Gerçekten, çok talihsiz ve acı bir kader bekliyor onu~." "Bitmiş şehri görmek için sabırsızlanıyorum!" Bruna geniş bir gülümsemeyle. "Acaba ne tür işkencelere maruz kalacaklar... Halkımı işkenceci olarak eğiteceğim; bizim becerilerimizle bu görev için biçilmiş kaftan." Medusa ekledi. "...." Kaguya, Eve, Roxanne, Nero ve Ophis, sırıtan sadistlere boş boş baktılar. "Neyse, kızlar. Oturun ve yerlerinize dağılın; diğer kızlar da yakında gelecek." "Tamam" "Evet, Efendim." "Mhm." Onay sesleri etrafta yankılandı ve kısa süre sonra kızlar dağıldı. Victor'un yanında boş yer olmadığı için kimse yanına oturmadı. Victor, Nero ve Ophis ile konuşup oynarken biraz daha bekledi, sonra kapı tekrar açıldı. Bu sefer sadece yaşlı kadınlar geldi: Jeanne, Morgana, Agnes, Natashia, Victoria, Aphrodite ve Hestia. "Sevgilim!/Victor!/Kocam!" Her yerden haykırışlar duyuldu ve kısa süre sonra bazıları Victor'a doğru atladı. "Sakin olun, Morgana, Agnes ve Natashia." Victor, üç kadını havada durdurmak için hızla Gücünü kullandı. "Ophis ve Nero'yu ezmek mi istiyorsunuz?" "..." Üç kadın Ophis ve Nero'ya baktı ve coşkuyu biraz azaldı. Bunu gören Victor, Gücüyle onları nazikçe yere indirdi ve kısa süre sonra tekrar ayağa kalktılar ve ona daha 'samimi' bir şekilde yaklaştılar. "Sevgilim, seni özledim..." Agnes terk edilmiş bir köpeğin gözleriyle yorumladı. "Ama birkaç gün önce görüşmedik mi?" diye sordu Victor. "O da uzun bir süre!" Agnes karşılık verdi, "Senin yanında 24 saat, 376 gün olmak istiyorum!" Victor, Agnes'in patlamasına hafifçe güldü. Onun takıntısı çok sevimliydi. "..." Babasının tepkisini gören Nero, onun kesinlikle özel biri olduğunu düşünmeden edemedi. Sıradan erkeklerin Agnes gibi kadınlardan kaçacaklarından emindi, ama o sadece gülümsedi ve bunu önemsemedi. Geçmişte, üzerinde deneyler yapılan laboratuvardan kaçtığında uzaklara gitmiş ve birçok şey görmüştü, sonra Victor'un kızı olarak kabul edilmesiyle... Daha önce hiç sahip olmadığı birçok fırsat elde etti. Sadece adı yüzünden, Asil Vampirler ondan korkuyor ve nereye giderse gitsin ona prenses gibi davranıyorlardı. Ophis'in şu anda nasıl hissettiğini biraz anlamaya başlamıştı ve dürüst olmak gerekirse, bu canını sıkıyordu... Ona daha iyi davranıyorlardı ama onunla sadece soyadından dolayı ilgilendikleri belliydi. Sonuçta hepsi kendi çıkarları içindi. Bu nedenle, yabancılara karşı daha da kapanık hale geldi ve sadece babasına yakın olanlarla ve babasıyla iletişim kurdu. Saygın klanlardan Soylu Vampirlerin görevlerini duymuştu, ama bunu kendisi için önemli değilmiş gibi davranmıştı. Babasının onu istemediği bir şeyi yapmaya zorlamayacağını biliyordu. O, dünyanın en iyi babasıydı! "Ugh. Bağırmana gerek yok, Agnes. Sanırım bunu zaten anladık." Natashia aniden konuştu. Agnes bakışlarını Natashia'ya çevirdi: "Kapa çeneni, Natashia! Sen hep onun yanındaydın! Senin bu konuda söz hakkın yok!" "H-ha?" Natashia, Agnes'in ani patlamasına şaşırdı ve Agnes'e yakından baktığında, takıntılı gözler, ağır nefes alma ve gergin bir vücut gibi çok iyi bildiği belirgin semptomları gördü. Horny adlı bir hastalık... Evet, Agnes azgındı. "Kendine gel, Agnes. Burada çocuklar var ve yakında misafirler gelecek." Natashia sertçe azarladı. "Ne yapıyorsun sen... Natashia Agnes'e yaklaşıp fısıldadı, "Merak etme, eğlenceli şeyler sonra olacak." "..." Bu, Agnes'i tamamen sakinleştirdi ve yüzünde nazik bir gülümseme belirdi. "Ara, davranışlarım için özür dilerim, sevgilim~." "...." Herkes, birinin birkaç kelimeyle bu kadar çabuk değişebilmesine şaşırmıştı. O kesinlikle bipolar biriydi, değil mi? Yoksa bu Kar Klanı'nın bir özelliği miydi? Sonuçta Violet de geçmişte aynı şekilde tepki vermişti. Anlayamıyorlardı. Morgana Natashia'ya yaklaşıp kulağına fısıldadı: "Halat ve diğer şeyleri getirelim mi...?" Natashia bir an dondu; bu ayrıntıları nasıl unutabilmişti? "...İyi fikir. Gece bitince gidip alayım." "Mhm." Morgana memnuniyetle gülümsedi. Victor sadece sırıttı. Bu kadınlar odadaki herkesin onları duyabileceğini unutmuş muydular? Hiç dikkatli davranmıyorlardı! Sır saklamak istiyorsanız, onun her zaman yaptığı gibi alternatif yöntemler kullanın! Ya da sadece dudaklarınızı hareket ettirerek konuşun! 'Dur... Belki de başından beri amaçları buydu. Beni neşelendirmek istiyorlar...' Victor'un film bittikten sonra gelecek olaylar için heyecanlandığı dikkat çekiciydi. "..." Ophis ve Nero yine gözlerini devirdi. Bu yerde nasıl 'masumiyetlerini' koruyabiliyorlardı? 'Anneler'inin hepsi sapık birer kadındı! Tabii ki hepsi öyle değildi, Ruby, Lacus, Kaguya, Jeanne, Sasha ve Haruna gibi kadınlar daha az 'sapık'tı ve onların önünde böyle şeyler söylemekten kaçınıyorlardı. ...Bahsedilen kadınların, grubun en sapıklarından bazıları olduğunu bilmiyorlardı. Dedikleri gibi, her zaman sessiz olanlardır. Victor, Jeanne, Aphrodite ve Hestia'ya baktı: "Sadece Hestia mı? Diğerleri gelmek istemedi mi?" "Tanrıçalar filmler veya benzeri şeylere pek ilgi duymazlar. En azından Yunan tanrıçaları öyle." Afrodit cevapladı. "... Tahmin edeyim, eğer bir seks partisi olsaydı, gelirdiler mi?" "Evet." Afrodit cevap vermekte tereddüt bile etmedi. "...." Victor, o yırtıcıların dışarıda olmasının uygun olup olmadığını gerçekten merak etti. 'Eh, Afrodit ve Hestia onları dizginliyorlar ve bir şey yaparlarsa alacakları cezanın ölümden beter olacağını biliyorlar. ... Düzenleyen: DaVo 2138, IsUnavailable