Bölüm 370 : Ruby ve Victor. [+18]

Bölüm 370: Ruby ve Victor. Siyah kumaşlarla kaplı büyük bir yatakta bir adam yatıyordu ve mor gözleri, sanki ilginç bir şey bulmuş gibi tavana bakıyordu. Kadının başını göğsüne yaslamış, kadının başını nazikçe okşuyordu. Adam kadına her okşama hareketinde, sessiz ve tatminkar bir inilti duyuluyordu. "Hmm..." Uzun kızıl saçlı ve dolgun vücutlu bir kadının nefes sesi sessiz odada duyuldu. Kadın uykulu bir şekilde gözlerini açmaya başladı ve ilk gördüğü şey kocasının yüzüydü. Ve bu, farkında olmadan yüzüne mutlu bir gülümseme kondurdu. "Sevgilim... Uyumadın mı?" "Umu?" Victor, Ruby'ye sersemlemiş gibi baktı. Sonra, uykulu, güzel yüzünü ve dağınık uzun kızıl saçlarını görünce, küçük bir gülümseme attı ve şöyle dedi: "...Henüz." Yalan söylemedi. "…." Kadın, kocasının okşamalarının tadını çıkarırken sessiz kaldı. "Kaç gündür uyumadın...?" "Adonis olayı olduğundan beri." Yine yalan söylemedi. Karılarına yalan söylemesine gerek yoktu, özellikle de bir yıl altı aydan fazla süredir yanında olan Ruby'ye. Grubun önceki gün yaptığı küçük toplantının ardından Ruby, Victor'u hemen yatak odasına çekmiş ve uzun bir gece boyunca yoğun bir "eğitim" uygulanmıştı. Eğitim o kadar yoğundu ki Victor, Ruby'nin içini defalarca doldurmak zorunda kaldı. İkisi, Ruby'nin "susuzluğu" tamamen giderilene ve Victor'unki de giderilene kadar tatmin olmadılar. Hala devam edebilecekleri halde, bunun iyi bir fikir olmadığına karar verdiler. Sonuçta onlar sadece sıradan 'seks' yapmıyorlardı, aşk yapıyorlar ve duygusuz seks onlar için oldukça... doğal olmayan bir şeydi. Bu, Violet'in bu eğitime fazla zaman ayırmamasının nedenlerinden biriydi. Gerçi sonsuza kadar devam etmeyi umursamazdı. Ama iyi bir ölümsüzün bir zamanlar dediği gibi, ölümsüzlerin hayatında her şeyin biraz 'kıvılcım'a ihtiyacı vardır, böylece hayat daha ilginç olur ve sıkıcı bir alışkanlığa dönüşmez. Şimdi, genç oldukları için sorun yoktu, ama bu uygulama 500 yıl sürerse ne olur? 1000 yıl? 10000 yıl? Sonunda sıkıcı hale gelirdi ve bu yüzden şakalar, fetişler ve kısıtlamalar her zaman hoş karşılanırdı. Ruby gibi genç biri için çok olgun bir düşünceydi, Scathach'ın hayatın ne kadar 'sıkıcı' olduğundan şikayetlerini duymaktan bilinçsizce gelişen bir düşünce. Ve bu düşünce, birlikte geçirdikleri bir yıl altı ayda doğdu. Sonuçta, o yıllarda ahlaksızlığa düşüşleri oldukça... yoğundu. Bu nedenle, kendine kontrolünü elinde tutacağına yemin etti! O, rahiplerin şehvetli arzularına boyun eğmeme sözünü tutmamaktan daha kolay bir şekilde yeminini bozar. Ama deniyor, tamam mı? ... İçindeki sıvı onu daha da azdırsa da, hala kendini tutuyor! "... Neden uyumuyorsun?" diye sordu Victor'a. Şimdi düşününce, Victor'un uyuduğunu görmeyeli ya da başka birinin uyuduğunu duyalı epey zaman olmuştu. "Uyursam belli bir kaltak beni rahatsız eder." Victor tavana bakarak rahat bir tonla konuştu. 'Oh...' Adonis'e neden öyle davrandığını hatırlayan Ruby, onun neden uyumadığını anladı. "…Onunla iletişime geçebilir misin?" Ruby, Victor'un sözlerini duyunca yüzü hafifçe seğirdi. Yüzünde bir değişiklik olmasa da ruh hali tamamen değişmişti. Ve Victor bunu mükemmel bir şekilde hissedebiliyordu. "Lanet sayesinde, evet." "...İyi olacak mısın?" "..." Küçük bir gülümseme belirdi. "Muhtemelen." Emin değildi. Tanrılarla uğraşmak her zaman belirsiz bir konuydu ve Scathach'ın Inari ile dövüşünü izlerken bir şey öğrenmişti. Tanrıları hafife almamayı öğrenmişti. Inari, tanrılar gibi savaşta uzmanlaşmış bir savaşçı bile değildi. Savaş tanrıları ya da dövüş sanatlarıyla ilgili tanrılar gibi. Ve yine de çok güçlüydü. Persephone, Demeter ve kardeşi Zeus'un kızı. Yeraltı kraliçesi olarak, bir savaşçı olmayabilir, ama yine de bir tanrıçaydı. Bir kraliçe tanrıça... Kendi seviyesinde olabilir ve Victor'un onunla ilk karşılaştığında gösterdiği kadar naif olmayabilir. Bunun kanıtı, Adonis'ten aldığı Persephone ve Afrodit ile ilgili tüm anılarıydı. Tüm bu anılarda kadınlar çok daha... kurnaz ve şımarıktı. 'Zamanla olgunlaşmış olabilir mi? Victor bu düşünceyi hemen imkansız olarak reddeder. Bir tanrının zaman algısı, bir insanınkinden farklıdır. Onlar için 1800 yıl, bir orgide partner değiştirmek kadar hızlı geçer. Evet... Victor, Yunan tanrılarına karşı çok önyargılıydı. Ama onu kim yargılayabilirdi ki? O dönemde yaşamış bir adamın anılarına sahipti, o dönemde insanların Yunan tanrılarının dikkatini çekmemek için dua etmek zorunda olduklarını çok iyi biliyordu. Çünkü bir tanrının dikkatini çekmek, soyulmaktan daha tehlikelidir, tüm Yunan kahramanlarına ve trajik kaderlerine bakın. Ayrıca Yunan tanrılarına kişisel kin besleyen biri de vardı, sevgili hizmetçisi. Ona olan biten her şeyi anlattığında, Victor bu ırkı varlığından silmek istedi. "Zamanı gelince... Yapacağım..." diye düşündü Victor. Artık çok daha sabırlı olmayı öğrenmişti. Eski bir vampirin hafızasına sahip olmanın avantajları. "...." Ruby sessizdi ve böyle olduğunda Victor onun düşündüğünü, planlar yaptığını ve durumu analiz ettiğini bilirdi. Karısını çok iyi tanıyordu. "Fazla düşünme..." Victor, Ruby'nin dudaklarına yumuşakça öpücük kondurup şöyle dedi: "Tanrıça olsun ya da olmasın, onunla ben hallederim... Bunu Adonis'e borçluyum..." 'Ve hizmetçime...' diye düşündü. "..." Ruby hiçbir şey söylemez, sadece Victor'u daha sert öper ve üstüne çıkar. Ruby'nin parlak kırmızı gözlerine, uzun dağınık kırmızı saçlarına, iki göğsüne bakarak, önemli bölgesinden çıkan ve küçük kardeşine sıçrayan viskoz sıvının sıcaklığını hissederek. Victor, bu güzel ve seksi manzarayı görünce tekrar heyecanlanmaya başladı. Kocasının tüm vücudunu yiyip bitiren bakışlarından memnun olmasına rağmen, Ruby'nin söyleyecek bir şeyi daha vardı: "Tanrılarla tek başına uğraşma." "..." Victor, inanılmaz derecede ciddi olan Ruby'nin gözlerine baktı. "Violet'in ailesine olanların intikamını almak istiyorsan." "Bunu bir aile olarak yapacağız." "Japonya'da yaptığın gibi dünyayı yakmak istiyorsan." "Bunu BİRLİKTE yapacağız." "Sözünü unutma... Yanlış, bizim sözümüz." Ruby'nin gözleri Violet'inkinden daha da karardı. Victor'un gülümsemesi biraz daha genişledi ve kısa süre sonra ikisi aynı anda konuştu: "Sonsuza kadar." "Sen benimsin, ben de seninim." "Ve yolumuza çıkanlar..." "Ölecek." "...." İkisi cümlelerini bitirince aralarında bir sessizlik oldu. Uzun süre diğerlerinden uzak kalarak, aralarında bir tür bağımlılık oluştu ve bu, çarpık kişilikleriyle birleşince, kırılmaz bir bağ yarattı. Victor'un gülümsemesi biraz daha genişledi, "Bu sözler senin için de geçerli... Bize her zaman güvenebilirsin." Sasha ve Violet'ten bahsediyordu. "Biliyorum..." Ruby'nin yüzünde nazik bir gülümseme belirdi. Ophis'in durumunu duyduğunda Violet'e Victor'a anlatması için ısrar eden ilk kişilerden biri olduğu düşünülürse, bunu kesinlikle biliyordu. Ophis kralın kızı olmasına ve her zaman korunmasına rağmen, hatalar olabilirdi ve bu küçük hatalar korkunç sonuçlara yol açabilirdi. Bu, onun küçükken yaşadığı bir örnekti. Scathach'ın en sevdiği kızı olmasına rağmen, biri onu kaçırmayı başarmıştı ve bu olay yüzünden... Bir insan ülkesi haritadan silinmişti. Ruby kalçalarını birkaç kez hareket ettirdi ve değerli yeri Victor'un küçük kardeşinin üzerine sürtündü. Ruby'nin yüzünde sapıkça bir gülümseme belirdi ve o şeyin dikleştiğini hissedince gülümsemesi daha da genişledi. Sonra kalçalarını biraz kaldırdı ve içindeki aleti yuttu, hak ettiği yeri alıyordu. "Ugh... her zamanki gibi sıkı." Victor, yüzü Ruby'ninki gibi bir gülümsemeye dönüşürken düşündü. "Daha fazla istiyorum~." "...Cidden, böyle devam edersen hamile kalacaksın." O dönemde 'eğitim' yaparken prezervatif kullanıyorlardı. Her zaman karılarının içine boşaldığı için, başka bir yere gitmesine de izin vermiyorlardı. Ruby'nin gülümsemesi biraz daha genişledi ve Victor'un göğsünü okşadı: "Uzun ömürlü bir ırk olarak, bu kadar kolay çocuk sahibi olmak imkansız..." Hala birbirlerine bağlıyken vücudunu eğdi ve Victor'un göğsünü yaladı: "Bu, hayatın doğal kanunu. Ne kadar güçlüysen, bir ırkın ömrü o kadar uzun olur ve çocuk sahibi olmak o kadar zorlaşır. Sonuçta, vampir kralı hayatı boyunca kaç kadınla sevişti, çoktan bir çocuk ordusu olması gerekirdi, ama... Sadece 7 çocuğu var... Şey, artık 6." "Vampir kralı bile bu kadar kısa sürede bu kadar çok çocuk sahibi olması bir anomali..." Ruby, bu "doğurganlığın" bir şekilde atanın güçleriyle ilgili olduğunu düşündü. "Oh…?" "İlginç bir şey olmuş galiba..." Ruby asla gereksiz bir şey söylemezdi ve kendini böyle düzelttiğine göre, o adamın çocuklarına bir şey olmuş olmalıydı. Alexios yanındayken bile Victor, Vlad hakkında hiçbir şey öğrenmeye çalışmamıştı. Sonuçta bu tuhaf kaçabilirdi ve masumiyetini korumak istiyordu. O yanlış bir şey yapmamıştı... Ta ki aksini öğrenene kadar. "Ve... Henüz 500. doğum günümü kutlamadım, yani henüz yetişkin değilim ve doğurganlık dönemim de gelmedi... Bu nedenle hamile kalamam." "..." Victor olanları düşünmeyi bırakıp tüm dikkatini kollarındaki güzel kadına verir. "Fırsatını bulduğunda rahim ağzına ittiğin kadın..." Yüzü Victor'un kulağına ulaşana kadar göğsünü yaladı. "Vampir standartlarına göre... O sadece bir çocuk." "Tebrikler, sevgilim... Şu anda bir çocukla sevişiyorsun... Nasıl hissediyorsun?" Victor bunu duyunca yüzü istemeden buruştu: "…Bu bilgiye hiç gerek yoktu." "HAHAHAHAHA~" Victor'un yüzünü görünce eğlenerek güldü. Kötü bir şakaydı, ama Ruby için çok eğlenceliydi. Şu anda gülüşü, Victor'un ona Scathach'ı hatırlatmasına engel olamadı... 'Eh, onlar anne ve kız, bir sebebi var. '' Yüzünde yirmili yaşların başlarında bir kadın gibi görünse de, asil vampir standartlarına göre o daha bir bebek vampirdi. En iyi ihtimalle, bir genç vampir olarak kabul edilebilirdi. "Gülmeyi kes." Tokat! Kıçına şaplak attı. "Ahh~." Duygusal bir inilti ağzından çıktı ve iç organları biraz daha kasıldı. "Ben asil bir vampir olarak doğmadım, bu yüzden bu kural benim için geçerli değil ve sen yetişkin bir kadın gibi görünüyorsun. Bu benim için yeterli..." Victor vampir geleneklerini fazla düşünmek istemiyordu, yoksa çıldıracaktı. 'En iyisi bunu görmezden gelmek.' Zihninde adeta bir 'sil' düğmesine bastı ve bu gereksiz bilgiyi beyninden silmeye çalıştı. "Hey? Bir çocukla sevişmek hoşuna gitmedi mi?" Ruby aynı karanlık eğlence tonuyla konuştu. "Tabii ki hayır, ben sapık değilim. Akıl hastasıyım." "Bu tartışılabilir." Ruby biraz güldü. Victor'un gülümsemesi genişledi, "...Ve ben yaşlı kadınları tercih ederim." Ruby'nin yüzü biraz seğirdi ve sonra Victor'un derisini ısırdı. "Ah..." Victor, Ruby'nin biraz kızgın yüzünü görünce acı çekiyormuş gibi yaptı. "Bu yüzden mi annemi ve Natashia'nın annesini seviyorsun?" "Çünkü yaşlılar mı? Çünkü geçmişten kalma antikalar mı?" Gözleri yavaşça kararırdı ve vücudundan siyah bir baskı yayılmaya başladı. "Açıkça." "..." Gözleri daha parlak bir şekilde parladı. Victor sanki intikamını almış gibi güldü ve devam etti: "Aptal, eski tencereler iyi yemek yapar diye bir söz duymadın mı hiç?" "Hiç duymadım." Ruby'nin gözleri daha da parladı ve sanki Victor'un aletini sıkıyormuş gibi içleri daha da gerilmeye başladı. Onu cezalandırıyordu! "... Sana bu atasözünün anlamını öğreteyim..." Aniden dönüp Ruby'yi yatağa fırlatır ve üstüne çıkar. "..." Ruby, Victor'un gözlerine bakmaya devam etti. Adam gülümsedi ve sonra şöyle dedi, "Bu, yaşlı kadınların kendi cazibesi olduğu anlamına gelir." "Milf'lerin cazibesi!" Victor, Ruby'nin belini tutar ve daha sert iter! "…Ahhh~." Ruby, girilmemesi gereken bir yere bir şeyin girdiğini hissetti. Acı cehennem gibi yakıyordu, gözleri geriye kaydı ve yatağa biraz daha sıkı tutundu, ama Ruby için bu acı, her şeyden çok zevke dönüştü. Ne can sıkıcı. "Ama..." Ruby'nin kalçasını tutarken, göğsünü yavaşça indirdi, Ruby'nin kızıl saçlarını kenara itti ve kulağına fısıldadı: "Genç kadınlar, özellikle akıllı ve tamamen çılgın olanlar, kendi cazibeleri vardır~." Ruby sanki omurgasından elektrik geçiyormuş gibi hissetti, gözleri kan kırmızısı parladı ve bacaklarını Victor'un beline doladı. Adamın yüzünü eşsiz bir coşkuyla çekerek şöyle dedi: "Sik beni!" "İşte duymak istediğim sözler." Victor'un gülümsemesi genişledi ve kısa süre sonra odada zevk dolu inlemeler yankılandı. 15.000 kelime bile, Scathach'ın kanını taşıyan, inanılmaz derecede tahrik olmuş, hafif mazoşist bir vampirin yatak odasında yapabileceklerini anlatmaya yetmezdi.