Bölüm 300 : ​ Sevgili Hizmetçilerim.

"Bundan sonra iki basit seçeneğin var." Ruby, Violet'e bakarak soğuk bir sesle konuştu. "...?" Violet Ruby'ye baktı. "İlk seçenek, Victor'u terk edersin." Sert bir sesle konuştu. "...Ne-." Violet gözlerini kocaman açtı ve yavaşça Ruby'ye düşmanca bakmaya başladı. "İkinci seçenek, Victor'un yanında kalıp başın dik bir şekilde sorunla yüzleşirsin." "..." Düşmanca bakışları kayboldu ve yerine şaşkın bir ifade belirdi. "Ruby... Daha nazik ol, babası yeni öldü." Sasha'nın gözleri parladı. "..." Ruby, Sasha'ya baktı, "Violet zayıf değil ve bilgin olsun, bu aptalın kafasına girmek için ona ne yapması gerektiğini doğrudan söylemelisin." "Ama bunu yapmanın daha iyi yolları var!" Sasha'nın yüzü buruştu. "Nasıl?" "..." Sasha birkaç saniye sessiz kaldı. "Sen ona ne tavsiye ederdin?" Ruby'nin gözleri Sasha'nın vücudunu delip geçecek gibiydi. Sasha, Ruby'nin soğuk bakışlarından biraz baskı hissetti, ama arkadaşı için pes etmedi ve düşünmeye başladı. Ve sadece birkaç saniye içinde bir fikir geldi aklına: "Eve gitmelisin." Violet'e ciddi bir ifadeyle konuştu. "???" Bu sefer kafası karışan Ruby'di. "Bu ona nasıl yardımcı olacak?" Sasha'nın bu fikrinin nereden çıktığını anlayamıyordu. "..." Violet, Sasha'ya baktı. "Böyle zamanlarda, kafanı toparlamak için biraz yalnız kalmak en iyisidir." Nazik bir bakışla, "Git ve annenle konuşmalısın." "..." Violet, annesinin adını duyunca kaşları hafifçe seğirdi. "... Tıpkı senin gibi, o da bu olaydan en çok etkilenen kişiydi, senin durumundan daha kötü durumda olmalı." "Annem..." Violet'in gözleri hüzünle doldu. Annesiyle sorunları olmasına rağmen, annesinin düşmanı değildi. İlişkileri iyi görünüyordu, ama aynı zamanda karmaşıktı. Emin olamıyordu, ama annesini hiçbir şekilde tamamen nefret etmiyordu. "..." Ruby şok içinde Sasha'ya baktı. 'Agnes'i tamamen unutmuşum.' Yüzünü avuçlarıyla kapattı. Annesinin kendisinden daha kötü durumda olabileceğini düşününce Violet'in kalbi sızladı ve eve gitmeyi düşündü. Ama bunu düşündüğü anda Victor'un görüntüsü aklına geldi. "Ama... Sevgilim..." Victor'dan ayrılmak ve onunla arası bozuk olmak istemiyordu. Ruby ve Sasha, ona bakarak ne düşündüğünü anladılar, endişelendiği şeyi bilmek için ritüel bağlantıyı kullanmalarına bile gerek yoktu. "Victor'u en iyi tanıyan kişi sensin." Sasha devam etti, "Onun seni nefret edecek kadar kötü biri olduğunu gerçekten düşünüyor musun?" "..." Violet bu sorunun cevabını düşünmesine bile gerek yoktu. Violet'in Victor ile bağı sıradan bir bağdan çok daha güçlüydü, onları birbirine bağlayan şey çok daha büyük bir şeydi... Takıntı. Evet, bu ilişkiye bağlı olarak kötü veya zehirli olabilir, ama Violet ve Victor için bu ilişki işe yarıyordu. "Senin öfkeni yatıştırmak için senin elinde ölmeye razı gibi görünüyordu, o öyle bir aptal." Sasha Violet'i işaret ederek devam etti: "Senin gibi bir aptal..." "..." Violet, Victor'un ona söylediği sözleri düşündü. "Bu tür yaralar, şu anda çektiğin acıya kıyasla hiçbir şey." Küçük bir gülümseme belirdi. "Haklısın." Biraz daha rahatlamış görünüyordu. "Eve git, anneni ziyaret et, onunla konuş, neler olduğunu anlamaya çalış." "…ve ona neden Victor ile evlendiğini sor." Küçük bir gülümseme belirdi, bu gülümseme şu cümleyi haykırıyordu: "Sana olacağını söylemiştim." "Dur! Bu benim için yeni bir şey. Victor ile mi evlendi?" Ruby, Sasha'ya şaşkın bir şekilde baktı. "...Üçümüzün paylaştığı ritüelde başka birinin varlığını hissetmiyor musun?" "???" Ruby, Sasha'nın sözleri karşısında daha da kafası karıştı, ama gözlerini kapatıp Victor ile olan bağlantısına odaklanır odaklanmaz. Ve evet... Şu anda bulunduğu yerden çok uzakta birinin varlığını hissedebiliyordu. Onun duygularını hissedebiliyordu ve oldukça üzgün ve depresifti. "Ne oluyor lan..." Şu anda söyleyebildiği tek şey buydu. 'Bu nasıl oldu? Sevgilim, Agnes ile evli misin? Ne? Bekle... Bu, onun üç vampir kontunun varisleriyle ve aynı zamanda kayınvalideleri olan üç vampir kont klanının liderleriyle de çıkıyor olduğu anlamına gelmiyor mu? Ruby'nin zihninde, Scathach ve Natashia'nın gruba katılması sadece an meselesiydi ve bu yüzden onları listeye dahil etmişti. "...Oyakodon... Başından beri planın bu muydu!? Vampir Kontları'nın tüm liderleriyle ve mirasçılarıyla evlenmek mi istiyordun!?" Ruby'nin yüzü buruştu ve birkaç saniye boyunca bunun Darling'in planı olduğunu düşündü. Her bir Vampir Kont Klanının varisleri ve liderleriyle ilişkiler kurarak tüm Nightingale'in siyasi kontrolünü ele geçirmek için yapılan alçakça bir plan. ... Ama Victor, yakın zamana kadar siyasete ilgi duyan biri değildi. Ve karılarının annelerinin peşinden koşan biri de değildi. Aksine, onlar onun peşinden koşuyordu ve nedense, İsa'nın kendisiyle neredeyse aynı yaştaki kadınlar onu sevmeye başlamıştı... Scathach, yeryüzündeki şeytan gibi bir kadındı ve herkes ondan korkardı, ama Victor'un önünde kedi gibi uysal olurdu. Kumar oynamayı seven çılgın bir kadın olan Natasha, birdenbire bir şey oldu ve Victor ile kızına takıntılı bir kadın olan Natashia'ya dönüştü. Ve Agnes... Adonis öldüğünde, nedense Victor ile evlendi? Ha? Ruby bu düşüncelerle başı ağrımaya başladı ve tek bir şey düşünebiliyordu. "Yani kader yine adaletsiz davrandı." "Diğer bir deyişle, tüm bunlar saçmalık." "Başım ağrıyor." "...?" Odanın her zamankinden biraz daha sıcak olduğunu hisseden Ruby, Violet'e baktı. Ve onun yüzünü gördü... Tamamen karanlık bir yüz. "Kahretsin." "NATALIA!" "E-Evet!" Kahve içen Natalia, Violet'in ani çığlığıyla irkildi. "Hemen buraya gel!" "EVET!" "Sasha, neden öyle dedin?" Ruby, Sasha'ya baktı ve Sasha'nın gülümseyen yüzünü gördü. O yüz, "Sana söylemiştim." "Fufufufu, kulübe hoş geldin Violet." "Bunu kabul etmiyorum! Annem olmaz!" Violet hırladı, şimdi başka bir şeyle meşgul gibi görünüyordu. "...." Ruby, ifadesiz bir yüzle Sasha'ya baktı. 'Neden böyle davranıyor? Violet'e annesinin kulübe katıldığını söyleyen sen değildin, bendim! Öyleyse neden öyle davranıyorsun? Ruby içten içe çıldırıyordu, ama her zamanki gibi yüzünde hiçbir şey belli olmuyordu. Violet'in bulunduğu odada bir portal belirdi. "Evime bir portal aç, ben geri dönüyorum." "Evet, efendim." Biraz daha sakinleşen Natalia konuştu. "B-Bekle, Victor'a veda etmeyecek misin?" diye sordu Ruby. "Sonsuza kadar gitmiyorum, yakında döneceğim. Sadece ne olduğunu bilmem gerekiyor." Violet ne olduğunu biliyordu, ama bu garip ortamda ritüelin başka birine aktarılabileceğini fark etmemişti. Annesiyle konuşması ve durumunu görmesi gerekiyordu. Violet'in önünde bir portal belirdi. "Anneni öldürme." Sasha sert bir tonla konuştu. "...Buna gerek yok..." Şu anki durumunda, annesinin intihar etmesine şaşırmazdı. "Sonra görüşürüz." Violet portaldan geçer. ... "Ve olanlar bunlar." Victor açıklamasını bitirdi. Kızlar sessizdi. Roxanne, Roberta ve Maria gibi bazıları şok içindeydi. Ama Kaguya, Bruna ve Eve gibi diğerleri durumu kolayca kabul etti. "...Lord Adonis ölmedi mi?" Kaguya sadece emin olmak için sordu. "Hmm, öldü, ama ruhu benim bedenimde yatıyor." "Yeniden canlanabilir mi...?" "Evet." Victor, Kaguya'nın sözlerini yalanlamadı. "Ama ben bir insanı nasıl dirilteceğimi bilmiyorum ve dirildiğinde tamamen farklı bir insan olacağını hissediyorum. Sonuçta, onun 'ruhundaki' tüm bilgileri ben emdim. O Adonis olacak ama aynı zamanda olmayacak. Ruhu tamamen silinmiş, kusursuz bir insan olacak." "...Bu çok karmaşık..." Kaguya zor bir ifadeyle konuştu. "Hahaha, gerçekten. Ama alışırsın, bence?" Dürüst olmak gerekirse, Victor da bunu garip ve kafa karıştırıcı bulmuştu. Ama Adonis'in anılarına ve yaşam deneyimlerine sahip olduğu halde, kendini tamamen yabancı hissetmiyor muydu? Bu uyumsuzluk oldukça... karmaşıktı. "Usta'nın da bunu yapabileceğini düşünmek..." Maria iç geçirdi. "O hiç şaşırtmayı bırakmıyor, değil mi?" Roberta gülümsedi. "Gerçekten." Maria onayladı. "...Eğer ruhları emebiliyorsa... Bir tanrıyı emerse ne olur?" Roberta'nın yüzünde kötü bir gülümseme belirdi, gözleri kertenkele gözü gibi kısıldı. Tokat. "Ah." Roberta başını tuttu ve Bruna'ya sinirli bir ifadeyle baktı. "Yine garip şeyler düşünüyorsun, kes şunu." "...Hiçbir şey düşünmüyordum." Roberta dudaklarını bükerek dedi. "En son o yüz ifadesini yaptığında, kiliseyle savaşa girmek üzereydik." Sert bir tonla yorumladı. "...Düzeltme, savaşa girdik, ama başı çeken Mizuki'ydi." Eve kızları düzeltti. "O zamanlar başka seçeneği yoktu herhalde?" Maria yorumladı. "Kendi idealleriyle kilisenin idealleri arasında çatışma vardı." Kaguya sohbete katıldı. "İdealler çatıştığında, insanlar kendi taraflarını önceliklendirme eğilimindedir ve Mizuki'ye de öyle oldu." Eve kızlara konuştu. "...Evet, ve bu sayede güçlü bir müttefik kazandık... Bazen sorunlu olabilse de," Roberta yorumladı. "Kesinlikle, kesinlikle." Maria Roberta'ya %100 katılıyordu: "Kurtuluş ordusu da ne demek lan? Ne utanç verici bir isim." "İnan ya da inanma, ismi değiştirmesini ben önerdim. Hatta birkaç isim bile önerdim, o da düşüneceğini söyledi." Victor konuşmaya karıştı. "..." Kızlar, Victor'a ifadesiz bir bakışla baktılar ve hızla toplanarak konuşmaya başladılar: "Demek efendimiz bir isim önerdi. Bu, o kadının örgütünün isminin daha da kötüleştiği anlamına mı geliyor? Unutmayın, onun isim konusunda hiç zevki yok." Kaguya tartışmayı başlattı. "Şüphem yok. Açıkçası, Mizuki de efendimin isim verme zevkini paylaşıyor gibi görünüyor." Eve yorumladı. "Geh, eminim içimi parçalayan, ölmek isteyeceğim bir isim olacak." Maria yorumladı. "...Ugh, konuşma. Düşünmek bile tüylerimi diken diken ediyor." Bruno konuştu. "Mizuki demişken, o kadın bizim iş arkadaşımız mı olacak? Hizmetçi olmak için iyi bir aday gibi görünüyor. Sonuçta o da benim ve Bruna gibi, vücudu da fena değil." Roberta, elini göğüslerinin arasına koyup sallayarak önerdi. Boing, Boing. "..." Eve, Kaguya ve gruptan uzak duran Roxanne'nin kafalarında damarlar patladı. Victor'un yanındaydı ama Victor gibi o da konuşmayı dinliyordu. "Sanmıyorum." Eve, sinirlenmesine rağmen fikrini söyledi. "Oh? Neden?" Roberta Eve'e baktı. "Vampir olmak onun ideallerine aykırı, o insanlar için adalet istiyor... ve vampirler için." "...Tsk, Tsk, bu ikiyüzlü, vampir çocukların deneylerde kullanıldığını görünce fikrini değiştirdi." Maria, Mizuki'nin tavrını düşünerek sinirlendi. "...Ama düşünürsen, bu iyi bir şey." "...?" Dört hizmetçi Kaguya'ya baktı. "Düşünün, o dürüst bir kadın. Papa Alexander gibi kötü bir lider olmayacak." "Dünyada onun gibi birine ihtiyacımız var. Can sıkıcı olsa da, vampir liderlerinden ve avcı liderlerinden çok daha iyidir." "…Bu sözleri senin ağzından duyacağımı hiç düşünmemiştim, Kaguya." Roberta biraz şok olmuş bir şekilde yorumladı ve etrafındaki kızlar başlarını salladı. "Ne?" "Vlad'ı kötüleyeceğini hiç düşünmemiştim." "Benim efendim Vlad değil ve... Nedense artık Vampir Kralı umurumda değil." Kaguya kendini garip hissetti. Önceden Vlad'a karşı bir 'tanıdıklık' hissediyordu ve ona saygı duyulması gerektiğini düşünüyordu, ama şimdi hiç öyle hissetmiyordu. "..." Roberta, Maria, Bruna ve Eve, Kaguya'nın sözlerini duyunca gülümsedi. "Kan etkisini gösteriyor." Eve konuştu. "Sonunda, zamanı gelmişti. Efendimin kanını çok içti." Bruno dudaklarını büzdü. "Gerçekten, her zaman Efendimizin kanını direkt içmesi canımı sıkıyordu, kıskanıyordum, biliyor musun?" Roberta yorumladı. "Kaguya paylaşmak istemiyor, yetkisini kötüye kullanıyor." Eve kuru bir şekilde yorumladı, Maria da onaylayarak başını salladı. "Ugh..." Kaguya biraz kırılmıştı, çünkü Victor'dan bir çıkar sağlamak için kesinlikle yetkisini kötüye kullanmıyordu. O bir hizmetçiydi ve meslektaşlarına böyle bir zulüm yapmazdı... ... Yani, sadece ara sıra yapıyordu, her zaman değil. "...." Victor, hizmetçilerinin sohbetini izlerken nazik bir gülümseme attı. "Mutlu görünüyorsunuz, Efendim." Roxanne yorumladı. "Öyle mi düşünüyorsun...?" "Evet, genellikle sadece eşlerinize bakarken o aptalca gülümsemeyi takınırsınız." "... Kaguya, Eve ve Maria'nın daha fazla kaynaştığına seviniyorum. Derin bir şey olmasa da, tüm hizmetçilerin arasında bir güven olduğunu hissedebiliyorum." Eve hala güven sorunları vardı ve sadece Victor'a %100 güveniyordu, ama bu kızlarla geçinemediği anlamına gelmiyordu. Sadece çok sessizdi. Kaguya her zaman lider tavırları sergiliyordu ve bu yüzden bazen ona yaklaşıp normal bir sohbet etmek zor oluyordu. Maria'nın geçmişiyle, avcı geçmişiyle ilgili hala bazı sorunları vardı ve bu yüzden kızlarla konuşurken çok çekingen davranıyordu. "İlerleme kaydettiklerini görmek güzel." Dürüst olmak gerekirse, Victor yıllarca hizmetçilerinin konuşmalarını izleyebilirdi ve hiç sıkılmayacağını hissederdi. "Gitme zamanı..." Ruby, Sasha, Scathach ve Natashia'ya olanları açıklaması gerekiyordu. Scathach'ın ne olduğunu bildiğine dair içinden bir his vardı, o bu tür şeyleri her zaman bilirdi.