Bölüm 75 : İkisi Arasındaki Güç Farkı ve Kahramanın Gücü

Bariyer büyüsünün içinde, Valen ve Guren birbirlerine karşı durmuş, savaşa hazır pozisyonlarını almış, düellonun başlaması için sinyali bekliyorlardı. "Hahaha! İtiraf etmeliyim ki, meydan okumamı tereddüt etmeden kabul ederek gerçekten çok cesursun, Guren," dedi Valen, kaslı kollarını kavuşturarak karşısındaki Guren'e bakarak. "Huh! Önceden kibirli olduğunu duymuştum, Mızrak Kahramanı Valen, ama bu kadar aşırı olacağını hiç tahmin etmemiştim. Kendini yenilmez mi sanıyorsun?" Guren soğuk ve alaycı bir tonla karşılık verdi. Daha önce Valen'in alaycı sözlerine karşı içinde biriken öfke vardı ve bu öfkeyi dışa vurmak için ideal bir andı. Guren'in alaycı sözlerini dinleyen Valen, hiç etkilenmemiş gibi görünüyordu; aksine, dudaklarındaki sırıtış daha da genişledi. "Haklısın, Guren. Kendimi yenilmez görüyorum çünkü bunu destekleyecek güce sahibim. İmparatorluğun tamamında, muhtemelen şimdiye kadar Yama Kralı'nın karşısına çıkmış olan o piç Leon dışında, beni doğrudan yenebilecek kimse yok," dedi Valen gururla, sesi bariyerin ötesine yankılandı. Guren soğuk bir gülümsemeyle sessiz kaldı, Valen'in kibirli sözlerine aldırış etmedi. ["Pekala, düelloya başlayabilirsiniz!"] Aniden, düellonun başlangıcını işaret eden Velix'in sesi odada yankılandı. Valen, Guren'e bakarak alaycı bir şekilde sırıttı. "Pekala, Guren, işini kolaylaştırayım," dedi Valen, üç parmağını gösterişli bir şekilde kaldırarak. "Bana üç kez saldırabilirsin, eğer beni yerimden oynatabilirsen kazanırsın." "Senin merhametine ihtiyacım yok!" Guren kayıtsız bir şekilde cevapladı ve hızla yerinden kayboldu. *Vın!* Aniden, Guren sanki teleport olmuş gibi Valen'in önünde yeniden ortaya çıktı. Yumruğunda topladığı tüm gücüyle Valen'in karnına güçlü bir yumruk attı. *Boom!* Yumruğunun etkisi o kadar büyüktü ki, bariyerin içini titreten güçlü bir rüzgar esti. Guren, Wyvern'i anında öldürebilecek yumruğunun yıkıcı gücüne güveniyordu. Ancak... "Hahaha! Güzel yumruk, ama güçsüz," Valen'in alaycı sözleri aniden Guren'in kulaklarında yankılandı ve onu şaşkınlıkla gözlerini genişletmeye sevk etti. Tereddüt etmeden yumruğunu geri çekti ve hızla 20 metre geri çekildi. Hafifçe kaşlarını çatarak, kızaran yumruğuna baktı ve onu saran uyuşukluğu hissetti. "Vücudu inanılmaz derecede dayanıklı. Bu, kutsal bir silahla kutsanmış bir kahramanın fiziği mi?" Guren kaşlarını çatarak kendi kendine mırıldandı. Daha önce Valen'in alaycı sözleri ve küçümseyen tavırları onu rahatsız etmişti, ama şimdi nihayet onun tavrının gücüne yakışır olduğunu kabul ediyordu. Henüz tüm gücünü ortaya çıkarmamış olmasına rağmen, bu zaten belliydi. "Ee, Guren? Şaşırdın mı? Yoksa gücün bu kadar mı?" Valen alaycı bir gülümsemeyle dişlerini göstererek alay etti. Valen'in kışkırtmasına karşı Guren bu kez sakinliğini korudu ve tuzağa düşmedi. İlk yumruğu başarısız olunca, öfkesine kapılırsa hızla yenilebileceğini fark etti. Yavaşça nefes aldı ve bacaklarına ve iki yumruğuna mana topladı. Sonra bir bacağını hafifçe geriye kaydırdı ve aniden yerinden kayboldu. *Vınn!* Bir kez daha ışınlandı ve aniden Guren'in yanında belirdi. Sonra bir bacağını kaldırdı ve Valen'in beline yan tekme attı. Bu saldırıyı gören Valen, birkaç saniye önce sırıtıyordu ama anında şaşkına döndü. Saldırının hafif tehdidini hisseden Valen, hızla savunma pozisyonuna geçti. *Boom!* Saldırı ve savunma hareketi arasındaki çarpışma, öncekinden daha da yüksek bir rüzgar ve ses gürültüsü çıkardı. "Hahaha! Yeterince güçlü! Ama henüz yetmez!" Valen, Guren'in hafif bir tehdit oluşturan saldırısını engellerken güldü. Guren, gücünü on katına çıkarmak için mana ile kapladığı saldırısının bile çok az etki yarattığını fark ederek gözlerini kısarak baktı. Vazgeçmeden, Valen'e bir saldırı daha indirdi. *Boom!* *Boom!* Tekmeler, yumruklar ve çeşitli dövüş hareketleriyle Valen'e her yönden acımasızca saldırdı. Ne yazık ki, her güçlü saldırısı Valen tarafından tamamen engellendi ve bu da onun artan hayal kırıklığını daha da körükledi. "Elinden gelenin hepsi bu mu, Guren? Oldukça güçlü olsa da, beni harekete geçmeye zorlamaya yetmez," diye alay etti Valen, Guren'in saldırılarını karşılık vermeden kolaylıkla engelledi. Bu, saldırıları defalarca engellenen Guren'in zaten kaynayan öfkesini daha da körükledi. "Lanet olsun! Beni zorladın!" diye bağırdı Guren öfkeyle ve aniden vücudundan alışılmadık derecede yoğun bir aura yayıldı. *Boom!* Aura patladı ve tüm taht odasına gergin ve kasvetli bir atmosfer yayıldı. Guren'in vücudundan yayılan güçlü aurayı gören Valen, şok içinde gözlerini genişletti. "İmkansız! Bu kahramanın gücü değil mi?" Valen gördüklerine inanamıyordu. Kahramanın gücü sadece ona, Luna'ya ve Leon'a özgüydü, başka hiç kimsenin bu güce sahip olması imkansızdı. Öyleyse, karşısındaki kişi nasıl kahramanın gücünü kullanabiliyordu? Ancak, daha dikkatli bir şekilde gözlemledikten sonra Valen, tuhaf bir şey fark etti. "Hayır... Bu kahramanın gücü değil, sadece bir taklit," diye hızlıca sonuca vardı Valen, Guren'i yakından incelerken. Guren'in yaydığı güç güçlüydü, ancak gerçek kahramanın gücüne kıyasla belirgin şekilde zayıftı ve birkaç farklılık vardı. Öte yandan, Guren'in aniden güçlü bir aura yaydığını gören Velix, hafifçe kaşlarını çattı. "Bu adam... Gerçekten kahramanın gücünü kullanıyor mu? Zenith Kutsal Kılıcı'nın onayını alana kadar kahramanın gücünü asla ortaya çıkarmamasını açıkça söylememiş miydim?" Velix gözlerini kısarak hoşnutsuzluğunu belli etti. always-on-MvLeMpYr Kendisi ve güvenilir adamları dışında kimsenin, dördüncü kahramanın kaderinin taşıyıcısı olan Guren'in gerçek kimliğini öğrenmesine hazır değildi. Bunu vaktinden önce açıklamak, Kutsal Ortodokslar'dan ciddi bir tepki almasına neden olabilirdi ve bu, onun kesinlikle önlemek istediği bir senaryoydu. Sihirli bariyerin içinde, Guren vücudunu saran ezici gücü hissederken, yakışıklı yüzünde kendinden emin bir gülümseme belirdi. "Bununla ona önemli bir hasar verebilmeliyim," diye düşündü Guren. Az önce ortaya çıkardığı aura, kahramanın gücünün gerçek özü değildi; bunun yerine, yıllar boyunca rafine edip mükemmelleştirdiği daha zayıf bir versiyonuydu. Sonuçta, Zenith'in kutsal kılıcının onayını almadan kahramanın gücünü açığa vurmamak konusunda Velix'in uyarısını hatırlıyordu. Kısa süre sonra, vücudundan yayılan güçlü aura yavaş yavaş azaldı ve kayboldu. Alaycı bir gülümsemeyle ve elini öne doğru kaldırarak, Guren karşısındaki Valen'e hevesle baktı. "Hadi, ikinci raunda başlayalım!"