Bölüm 71 : Yasak Kitaplar

"Ne? Sadece üç kitap mı!?" Leon, masasının üzerinde duran üç ciltlik kitapları görünce nutku tutuldu. Lyra'nın çok sayıda kitap getireceğini ummuştu, ancak sadece üç kitap olması, mutluluğunu yerle bir etti. Hızla arkasında duran Lyra'ya dönerek sordu: "Lyra, neden sadece üç kitap var? Dış saray kütüphanesinde zehirlerle ilgili çok sayıda kitap olması gerekmiyor mu?" Leon'un sesinde hayal kırıklığı vardı, ama öfke yoktu. Lyra'nın dikkatsiz biri olmadığını biliyordu ve bunun bir nedeni olduğuna emindi. Leon'un sorusunu duyan Lyra, soğukkanlı tavrını koruyarak cevap verdi: "Gerçekten de, dış saray kütüphanesinde zehirlerle ilgili çok sayıda kitap var, Majesteleri Leon." "Ancak bunların çoğu artık size faydalı olmayabilir, çünkü içerdikleri zehirler hakkındaki bilgiler ve içerik, daha önce okuduğunuz kitaplarla benzerlik gösteriyor." Leon'un hayal kırıklığı, Lyra'nın mantıklı açıklamasıyla yavaş yavaş dağıldı. Düşününce, Lyra'nın iç saray kütüphanesinde bulunan kitaplara benzer kitapları getirmeyeceği mantıklıydı. İç saray kütüphanesindeki zehirle ilgili neredeyse tüm kitapları okumuş olduğu için, onları tekrar okumak sadece zaman ve enerji kaybı olurdu. "O zaman, bu üç kitap..." Leon masasının üzerindeki üç ciltli kitaba baktı, yüzünde şaşkınlık ve merak karışımı bir ifade vardı. Lyra, Leon'un sorusuna hemen cevap vermedi. Bunun yerine, onun yanına yaklaşarak üç kitaba saygılı bir bakış attı. "Majesteleri Leon, bu üç kitabı küçümsemeyin. Her çağdan dünyanın tüm zehirleri hakkında kapsamlı bilgiler içeren, son derece değerli kitaplardır," dedi Lyra ciddi bir tonla, bakışlarını Leon'a çevirerek. Normalde kayıtsız ve ifadesiz olan yüzünde, bu sözleri söyledikten sonra ciddi bir ifade belirdi. Onun sözlerini duyan Leon şaşırdı ve önündeki üç kitabı derinlemesine inceledi. Lyra'nın sözlerine hiç şüphe duymuyordu, çünkü onu aldatmak için hiçbir nedeni yoktu. Dahası, Lyra'nın her zamanki kayıtsızlığının aksine bu kadar ciddi bir ifade takınması, onun sözlerine olan inancını daha da güçlendirdi. "Eğer sözlerin doğruysa, bu kitaplar yasak kitaplar kategorisine girer, değil mi?" Leon bir an düşündükten sonra, tereddütle sorusunu dile getirdi. Yasak kitaplar genellikle en yüksek otoritenin izni olmadan okunması yasaktır. Elysium Kutsal İmparatorluk Sarayı ve Kutsal Ortodoks Salonu'nun kütüphanelerinde, çoğu güçlü büyülü dizilerle korunan çok sayıda kitap yasak kitaplar kategorisine giriyordu. Bir kahraman olarak, doğal olarak özel ayrıcalıklara sahipti ve bu ayrıcalıklar, her iki kütüphanedeki tüm kitaplara, hatta sıkı koruma altındaki yasak kitaplara bile erişim izni veriyordu. Ancak, yasak kitaplara erişim için yine de Elysium Kutsal İmparatorluk Sarayı Kütüphanesi'ndeki Velix veya Kutsal Ortodoks Salonu Kütüphanesi'ndeki Arshley gibi en yüksek otoritenin izni gerekiyordu. Elbette, Elysium Kutsal İmparatorluk Sarayı ve Kutsal Ortodoks Salonu'nun kütüphanelerindeki yasak kitaplara ayrıcalıklı erişimi olmasına rağmen, erişmesi kesinlikle yasak olan bazı yasak kitaplar vardı. Bu nedenle, Lyra'nın sözlerini duyunca Leon, bu üç kitabın muhtemelen yasak kitaplar kategorisine girdiğini fark ederek bir endişe duydu. Lyra, Leon'un doğru tahminine biraz şaşırdı ve hafifçe başını salladı. "Doğru, Majesteleri Leon. Bu üç kitap gerçekten yasak kitaplardır," diye cevapladı, yasak statülerine ilişkin özel bir endişe göstermeden, düz ve rahat bir şekilde. Bunu duyan Leon, derin bir nefes almadan edemedi ve omurgasında bir ürperti hissetti. Bu kitapları okurken yakalanırsa, Liliana'dan yine dayak yiyecek miydi? MVLEmPyR-your-story-source Liliana en yüksek otoriteye sahip olduğu için, yasak kitaplara erişmek için onun izni gerekiyordu. Leon'un endişesini sezmiş gibi, Lyra güven verici bir gülümsemeyle devam etti: "Endişelenmeyin, Majesteleri Leon. Majesteleri İblis İmparatoriçesi'nin baş iblisi ve kişisel hizmetçisi olarak, önemli bir yetkiye sahibim." Lyra'nın sözleri Leon'a hem rahatlık hem de huzur verdi. Leon, Lyra'nın Liliana'nın kişisel hizmetçisi olarak yüksek statüsünün farkındaydı, ancak onun sahip olduğu yetkinin boyutları konusunda emin değildi. Ancak, kütüphaneden yasaklanmış kitaplara erişip bunları alabilme yeteneği sayesinde, "bir kişinin altında durup on bin kişinin üzerinde oturmak" deyimi ona çok yakışıyordu. "Sana gerçekten minnettarım, Lyra. Bu yasak kitapları bulmak için gösterdiğin çaba beklentilerimin ötesinde," dedi Leon içten ve nazik bir gülümsemeyle. Lyra'nın yardımı olmasaydı, gelecekte gücünü yeniden kazanmak için büyük zorluklarla karşılaşacağını biliyordu. "Rica ederim, Majesteleri Leon. Size yardım etmek benim görevim," diye cevapladı Lyra saygıyla başını sallayarak. Leon gülümsedi, hafifçe başını salladı, sonra heyecanla bakışlarını üç ciltlik kitaba geri çevirdi. "Hmm? Bu ne?" Aniden, Leon'un dikkatini, tozla kısmen örtülmüş kitaplardan birinin üstündeki küçük bir yazıt çekti. Merakla tozu silip kapakta kazınmış bir isim keşfetti. Okumak için eğildiğinde Leon'un yüzü bir anda dondu. "Jared... Crimson?" Bu sırada, Elysium Kutsal İmparatorluğu Sarayı'nın taht odasında Velix, gözleri hafifçe kapalı, sessizce tahtında oturuyordu. Görünürdeki hareketsizliğine rağmen, vücudundan majestik ve güçlü bir aura yayılıyordu ve taht odasını hissedilir bir gerginlikle dolduruyordu. Önünde, her biri kendine özgü bir aura yayan dört kişi duruyordu. Dördü Jim, Natasya, Rain ve bir başka çarpıcı figürdü — altın sarısı saçları ve yeşil gözleri olan yakışıklı bir adam, Guren'den başkası değildi. Sessizce duruyorlardı, her biri tahtta oturan Velix'in konuşmaya başlamasını bekliyor gibiydi. Kısa bir süre sonra, gözlerini kapalı tutan Velix yavaşça gözlerini açtı ve taht odasındaki gerginlik dağıldı. Kayıtsız ama sakin bakışları, önündeki dört kişiyi süzdü. "Savaş hazırlıkları tamamlandı mı?"