Bölüm 284 : Ken Geri Döndü (2)

"Ken Takagi'nin dün Koshien'de oynanan yarı final maçında kafasına gelen hatalı bir topun ardından hastaneden taburcu edildiği bilgisi geldi." "Kaynaklarımıza göre, yaralanma hakkında daha fazla bilgi verilmedi, ancak yarınki final maçında oynayamayacak." Haber spikeri konuşurken, Ken tam hızla koşarken kaskına topun çarptığı görüntüyü gördü. Hatta çarpmanın yavaş çekim tekrarı da gösterildi ve Ken titredi. Kendini televizyonda görmek garipti, hele de kafasına top çarptığını görmek daha da garipti. İçinden, kendisine İyileştirme İksiri sağladığı için sisteme teşekkür etti, aksi takdirde işler sonunda çok kötüye gidebilirdi. Ancak bu, düşünmek istediği bir şey değildi. "Kaçma yeteneğimi geliştirmem gerek." diye düşündü içinden. Ken, Yatsuo'nun bileğini tutarak yere düşmesini gördükten sonra dikkatini kaybetmişti. Bu da kafasının yan tarafına darbe almasına neden olan talihsiz anın yaşanmasına yol açtı. "Ken?" "KEN!" Küçük adam ileri koştu ve Ken'e atladı, sarılmak için bacaklarını Ken'in bacaklarına doladı. Kısa boyu nedeniyle, uzun süre sonra babasıyla buluşan bir çocuk gibi görünüyordu. Ken'in yüzü tiksinti ile buruştu ve adamı üzerinden atmak üzereydi, ancak Shiro'nun sonraki sözlerini duyana kadar. "Öleceğini sandım..." Shiro, canını dişine takarak mırıldandı. Ken'in yüzü biraz yumuşadı ve gencin başını okşadı. "Merak etme, beni öldürmek için bundan fazlası lazım." dedi gülerek. "Hay aksi, size bir oda ayarlayalım mı?" Yusuke'nin sesi yan taraftan geldi, yüzü gülümsemeyle doluydu. Sadece o da gelmemişti. Hiroki, Yuta, Kaori, Yuko ve hatta Ai de yakındaydı ve onu görmüşlerdi. Ai'yi görünce, ona sıkıca sarılmış koala benzeri figürü birdenbire çekmeye çalıştı, ama başaramadı. Tüm gücüyle bir kez daha denemeden önce, sanki bir izdihamın habercisi gibi zeminin titrediğini hissetti. Ken arkasını döndüğünde tüm takımın tek bir amaçla ona doğru koştuğunu gördü. "Ah, hayır, durun!" Ancak çok geçti. Aniden grubun saldırısına uğradı, her yerinden sarılmalar ve tokatlar aldı. Normalde bu çok sıcak bir an olurdu, ancak kısa sürede kaosa dönüştü. "Hey! Kim benim kıçıma vurdu?" "Senin yüzüne koyduğun için senin suçun!" "Ah, biri ayağımın üstüne bastı." Ken, kalabalığın içinde şiddetle mücadele ediyordu. Neyse ki yeterince uzundu ve nefes alabiliyordu, ancak bazıları bu lüksü yaşayamıyordu. "M-Mika! Limit Break'i etkinleştir... Lütfen." Mika'ya, bu karmaşadan kurtulabilmek için yeteneklerinden birini kullanması için yalvardı. [Kullanıcı bu yeteneği beyzbol maçı dışında kullanamaz] Ken içinden ağladı. Tüm takım ona saldırırken Ai'nin diğer menajerlerin yanında kıkırdadığını görebiliyordu, ama bu onun durumuna yardımcı olmuyordu. Çaresiz ve seçenekleri tükenmiş hisseden Ken, kendisini kurtarabileceğine inandığı tek şeye sarıldı. "Lütfen Mika, beni buradan kurtaracak her şeyi kullan." [Anlaşıldı. Gaz çıkarma protokolü etkinleştiriliyor] "Ne? Gaz çıkarma protokolü mü?" BRRRRRRRRRRRRRRRRT V-Twin motosiklet motoru gibi, osuruk gürültüyle ortaya çıktı ve yanlışlıkla çok yaklaşanları havaya uçurmakla tehdit etti. Ses korkutucuydu, ancak saldırının en tehlikeli kısmı bu değildi. "Urgh, lanet olsun. Kim osurdu?" "BLERGH" "M-Makoto! Yine protein osuruğun mu?" Aniden, çevredekiler ölümcül silahın saldırısına uğrayarak boğulmaya başladı. Kısa sürede, patlamanın merkezinde sadece Ken ve Shiro kaldı. Ken, Shiro'yu yakasından yakaladı ve onu kolayca önceki konumundan uzaklaştırdı. Yüzü, büyük bir osuruk çıkardığı için utancından kıpkırmızı olmuştu. "Ah, bayılmış..." Aniden Ken'in aklına bir fikir geldi, o anda pek gurur duymadığı bir fikir. "Lanet olsun Shiro, o ne biçim osurdun?" diye bağırdı ve onu dikkatlice yere yatırdı. Bunun üzerine hızla uzaklaştı ve zavallı adamı takımdaki herkesin bakışlarına terk etti. O anda kendini çok kötü hissetse de, bu durumun sebebi Shiro'ydu. "Biri onun iç çamaşırını kontrol etmeli mi?" "Dostum, o adamın böyle bir atom bombası olduğunu bilmiyordum." "Boş ver. Pencereleri açalım." Birkaç dakika sonra koku dağılmaya başladı. Suçluluk duyan Ken, zavallı adamın yanına gidip onu dışarıya çıkarmak için tuttu. Komik bir şekilde, bu, gencin kırık vücudunu taşıdığı ilk sefer değildi. Aslında, Shiro'nun ağır antrenmanlardan sonra Ken tarafından taşınması bir gelenek haline gelmişti. Bomba düştükten sonra diğer iki yönetici çoktan gitmişti. Sadece Ai, öncekinden daha da kontrol edilemez bir kahkaha atıyordu. Yanları çok ağrıdığı için kısa süre sonra ayrılmak zorunda kaldı. Böylece Ken, bu korkutucu olayın ardından takıma geri kabul edildi. O geceki akşam yemeği, herkesin aslarının geri dönüşünü kutlarken şakalar ve neşeli kahkahalarla doluydu. Shiro, önceki olaydan kurtulmuştu, ancak osurduğunu hatırlamadığını yemin etti. Ken ise ağzını kapalı tutarken, gelecekte ona gerçekte ne olduğunu anlatacağına yemin etti. Herkes neşeli görünse de, her oyuncunun altında bir kararlılık vardı. Yarın Koshien finalleri vardı ve asları olmadan oynamak zorundaydılar. Bu baskıyı herkesten daha fazla hisseden bir oyuncu vardı, o da Akira'ydı.