Bölüm 302 : Sadece başlangıç [1/2]

[{Perspective} seç. Hedef 1. Freyja | 2. Ishtar | 3. Rhiannon | 4. Vela | 5. Minerva | 6. Satis | 7. Inari] "Inari. Aki, testte bana yardım eder misin?" "Elbette efendim. Ne yapmam gerekiyor?" "Sadece {Kabul Et} de." "{Kabul Et}." Aniden, görüşüm değişti. Başlangıçta Sirenlere bakıyordum, ama şimdi kendimi başka birinin gözünden görebiliyordum. İlk kez, sonunda kendime bakma şansı buldum. "Efendim?" Asıl bedenim, benim bakış açımı takip etmeden, düz ileriye bakmaya devam ediyordu. Bu biraz kafa karıştırıcıydı. Boynumu sola çevirdiğimde, görüşüm değişmedi. Sanki bozuk bir VR gözlüğü takmış gibiydim. "Aki, Lilly'ye bak." Garipti, konuşan bendim, ama sesimi kendi bedenimden değil, Aki'nin bedeninden duyuyordum. "Gerçekten sesim böyle mi?" Sesim pisliğin teki, iki paralık bir suçlunun sesi gibiydi. Çok utanç vericiydi. İnsanlar genellikle kendi seslerini rahatsız edici bulurlar. Terimin ne olduğunu unuttum, ama kendilerini kaydetmeye çalışanların çoğu kayıtları yok ediyordu. "Şimdi anlıyorum. Kahretsin, sesimi değiştirmek için bir yol var mı? En azından sesimin havalı olduğunu düşünüyordum." "Evet." Vücudumu Lilly'ye dönmek için çevirdim, Aki de aynısını yaptı. Yönelim bozukluğu hissi sonunda biraz azaldı. Aki'nin kulaklarından, vücudumun boğazından gelen sesi duydum. Koklamaya çalıştım ve hiçbir şey kokmadığını fark ettim. "Aki, işitme ve görme dışında başka bir şey hissediyor musun?" "Emin değilim, kendinizi çimdikleyebilir misiniz efendim?" Onun sözlerini dinleyip elimin arkasını çimdikledim. Beklediğimin aksine, acı hissi bana aktarıldı. 'Demek bedenlerimiz hala hissi koruyor, gerçekten VR gözlüğü kullanmak gibi.' Aniden, tatlı bir çiçek kokusu aldım. Sinirlerimi yatıştırıcı bir kokuydu. Sonra gözüm küçük mor çiçeklerin sapına takıldı. Sormadan önce, Aki benim sezgimi doğruladı. "Efendim, lavanta kokusu alıyor musunuz?" "Sanırım?" Çiçekleri tutan el hareket etti ve lavantayı "benim" ağzıma götürdü. Bir tat almayı bekliyordum, ama çiçeği çiğnediğimi duysam da hiçbir şey hissetmedim. "Görünüşe göre sadece görme, işitme ve koku duyuları aktarılıyor." "Evet, Efendim. Tat ve dokunma paylaşılmıyor." "Testte yardım ettiğin için teşekkürler Aki," dedim Japon sevgilime bakarak. "Efendim, neden gözleriniz göğüslerime odaklanmış durumda? Lütfen biraz kendinizi tutun." "Oops. {Görüntüleme}." "Kya! Anata! Ne yapıyorsun?!" Aniden narin ellerin yüzümün üst kısmını kapatmaya çalıştığını hissettim. Aki, Lilly ve kızlarıma bakarken, yeteneklerimizin etkilerinin bana da geçip geçmediğini görmek istedim. "Utanç verici." Sonra omzuma güçlü bir tokat yedim. "Anata! İptal et! Hemen!" "Ah, üzgünüm, Aki. {Görüntüleme} - Görme." Aki, Bella gibi minyon biriydi ve Robyn'den biraz daha uzundu. Ama boyuna bakılmaksızın, gözlerim doğal olarak kızlarımın harika kadınsı özelliklerine kaydı. Bu erkeklerin doğasında var. "{Perspektif}." {Kismet}'i ikinci kez çağırdığımda, görüşüm kendi vücuduma geri döndü. Sağıma baktım ve bir Japon güzeli mutsuz bir şekilde göğsünü kapatıyordu. Aki, Asya standartlarına göre zaten oldukça cesurdu, ama muhtemelen onun muhteşem vücudunu bu kadar çok istediğimi tahmin etmemişti. Bakışlarımı gören güzel kız kızardı ve yüzünü çevirdi. Onu oldukça sevimli bulduğumdan, arkadan ona sarıldım ve boynunu öptüm. "Kamisan, lütfen beni affet. Her gün yiyemeyeceğim baştan çıkarıcı bir meyveyi görmek biraz zor. Dürüst olmak gerekirse, bu tam bir işkence." "Ara. Sana Shujin diye hitap etmeye başlayayım mı? Benim ev sahibin olmamı istediğinden emin misin? Tsuma bile değil mi? Kamisan mı? "Hehe, istersen beni öldürebileceğini düşünürsek, evet, Kamisan en doğru seçim bence. İlk başta, sadece isminle hitap edilmeni istediğini sanmıştım. Ama biraz dışlanmış hissettiğini fark ettim." "Anata, beni çok yakından izliyor gibi görünüyorsun." "Nasıl izlemeyeyim ki, Kamisan?" Sevgililerimin kendilerini özel hissetmeleri için aslında takma isimler kullanıyordum. Seçtiğim bu özel isimler, onların bana seslenme şekillerinden geliyordu. Sevgi ifadeleri birbirinin yerine kullanılmazdı, bu yüzden sadece belirli bir kişiye aitti. "Sevgilim" veya "En sevgilim" sadece Lilly için kullanılırdı. Liv, "beloved" veya "my love" lakaplarını kullanıyordu. Honey ve Mrs. Code ise Bella için kullanılırdı. Jo ve ben birbirimizin "darling"iydik. Jasmine, Wifey olarak çağrılmayı çok severdi. Son olarak, Avustralya keseli hayvanlarının çok çirkin olduğunu düşündüğüm için Robyn'e Kitten derdim. Kedi kızlara fetişim olduğu için bu çok iyi işe yarardı. Tepkiler çoğunlukla olumluydu. Takma isimler sadece başkalarına yakınlığınızı göstermek için değildi. Daha çok kendinize hizmet ediyorlardı. Birbirinize olan sevginiz taştığında bir şekilde oluveriyordu. Ancak Aki, Aki olarak kaldı. Bunun nedeni, anime ve mangalardan Japonlara ilk isimleriyle hitap etmenin çok samimi bir davranış olduğunu bilmemdi. Ancak, ona bu şekilde hitap ettiğimde Aki'nin üzüntü duyduğunu fark ettim. Bu çok ince bir duyguydu, ama sanki kendine ait bir sevgi ifadesi istiyor gibiydi. Japonların eşlerine nasıl hitap ettiklerini Google'da araştırmaya devam ettim ve Kamisan terimini buldum. Kelime anlamı "ev sahibi kadın" olan bu terim, güçlü kişilikleri olan eşler için kullanılan şakacı bir terimdi. Bu terim, ailenin reisinin karısı olduğunu ifade ediyordu. Güçlü, zeki ve onurlu eşler için kullanılıyordu. Buna karşılık, Tsuma eş için kullanılan genel terimdi. Kamisan teriminin kullanımındaki gizli anlam, kocanın Tsuma'dan farklı olarak eşini eşit olarak gördüğü idi. Shujin, Japon eşlerin kocalarına hitap ettikleri terimdi, ancak bu terimin de gizli bir anlamı vardı. Efendi ile eşanlamlı olan shujin, eşin kendini kocasının hizmetçisi olarak gördüğü anlamına geliyordu. Aki, muhafazakar bir kadın olarak itaatkar olmak istiyordu. Ama ben onun kendini alçaltmasını istemiyordum. O benim karımdı, ama aynı zamanda benim ortağım ve saygı duyduğum biriydi. Bu yüzden Kamisan'ı takma ad olarak kullanmaya karar verdim. Sahte Kindred bağlantımızdan, kollarımdaki kadından yayılan bir mutluluk ve sevinç dalgası hissettim. Bu, Kindred'larım duygularıyla boğulduğunda olurdu. "Memnun göründüğüne sevindim." "Ehem. Tatlım. Hala bitmedi mi?" "Bir kez daha NTR ediliyormuşum gibi hissediyorum." Lilly yorumladı. "Sevgilim sonuçta herkesi seviyor. Sorun yok!" "Lanet olsun! Possum ve Aki'nin anlarını yaşamalarına izin ver." "Sonuçta sırayla yapıyoruz. Bir Siren'in anını bölersen, sen de bölünmeyi bekleyebilirsin, Prenses," diye uyardı Jasmine. "Sevgilim herkese fazlasıyla sevgi besliyor, bu yüzden benim için sorun değil. Babamın aksine, o gerçekten hepimizi önemsiyor." Diğer kadınların sözlerini duyunca, Aki ve ben hemen ayrıldık. Ama muhteşem göğüslere sahip Asyalı sevgilim, göz kamaştırıcı bir hızla yanıma gelip yanağıma hızlıca bir öpücük kondurdu. "Shujin. Seni seviyorum." Fısıltıyla birlikte kaçtı ve diğer Sirenlerin yanına katıldı.