Bölüm 183 : Basit tutun [2/2]

"Lütfen yerlerinize oturun, bu Limitless Logistics Group'un ilk toplantısı. Başlamadan önce, saygın Limitless başkanımız birkaç söz söyleyecek," dedi özel sekreterim. "Bu tek gözlü piç kurusu ne saçmalıyordu?" Benim "ne diyorsun sen" yüzümü görmezden gelen Phillip, bir adım geri çekildi ve başka yere baktı. "Tamam, hadi şunu bitirelim," diye içimden şikayet ettim. "Bakın, ben süslü konuşmalarda iyi değilim, o yüzden basit tutacağım. Hepiniz benim yaptıklarımı izlediyseniz, her şey tek bir şeye indirgeniyor. Hedefim oldukça açık, ölümsüzleri yok edip Cehennem Kapısı'nı kapatacağım." Konuştuğum sırada oda ölümcül bir sessizliğe büründü, herkes benim cüretkar niyetlerime şaşkınlıkla gözlerini kocaman açtı. "Overlord, Red Moon ve Golden Wick'i sadece daha fazla ölümsüz öldürmek için daha fazla ruh kazanmama yardım etmeleri için tuttum. Elde ettiğim diğer her şey sadece yan fayda. Buradaki herkes bunun farkında olmalı." Bir süre durakladım ve odadaki insanlara baktım. "Hellsgate'in genelinde aciliyet eksikliği var. Her gün boşa harcadığınız zaman, reaperlar bölgeleri savunurken ölüyor. Bu durum değişmeli." Sonra P30L'yi çağırdım ve herkese gösterdim. "Herkesin bunu bilip bilmediğini bilmiyorum, ama ben Formless'ım. Savaşmak için silah kullanıyorum ve kirlenmiş ölümsüzler için başka seçeneğim olmadığı için kutsanmış mermiler hazırlıyorum. Gelecekte, bu odadaki herkesi gelişmeleri için eğiteceğim. Cehennem Kapısı'nı kapatmak bir Reaper'ın görevidir, bu yüzden benimle ittifak kurmak isteyen herkes tam olarak hazırlıklı olmalıdır." Claire, sözlerimi hatırlayarak, benim sözlerime gözle görülür şekilde irkildi. Belki de zamansızdı, ama bunu söylemek zorundaydım. Savaşın kapsamını genişletmeyi planlıyordum. Eğitimsiz bir sivil bile {Kader} ile güçlendirilmiş bir ateşli silahı kullanabilirdi. Buradaki herkes savaşamadığı için Prodüksiyon'a katılmıştı. Onlara yatırım yapabilirdim, ama bunu herkes için yapamazdım. Yaklaşan fırtınadan sağ çıkmak istiyorlarsa, kaderlerini kendi ellerine almaları gerekecekti. Bir adam soru sormak istercesine elini kaldırdı. Ona konuşması için işaret ettim. "Saygıdeğer Limitless, tüm saygımla söylüyorum, ama aklınızı mı kaçırdınız? Biz üretim guildleriyiz! Savaşmak için kurulmadık! Buna hiç katılmadık. Cynthia! Addison! Bu adamın sözlerine uyulacaksa, benim guildim ve ben ayrılıyoruz." Bana karşı çıkmalarını veya yeniden düşünmemi istemelerini bekliyordum, ama tam tersini yaptılar. "Kızıl Aylar, Limitless'ın iradesine uyacaktır." "Overlord kabul ediyor." Yüzünde geniş bir gülümseme olan Yvonne, bir çocuk gibi elini kaldırdı. "Altın Fitil kabul ediyor!" Aniden, diğer guildler benim şartımı kabul edip etmemeyi oylamaya başladılar. Yaklaşık otuz guild karşı oy kullandı. Phillip, benim sözlerime karşı çıkanları not aldı ve onları çağırdı. "100 loncadan 30'u reddetti. Lütfen gidin." "Ne? Ama biz LLG'ye katıldık! Söz verilen ödüller ne olacak?!" Phillip tiksinti dolu bir bakışla dedi. "Sevgili bayım, siz zihinsel engelli ya da deli olmalısınız. LLG, Reaper Limitless'ın lojistiğini desteklemek için kuruldu. Hepiniz onun iradesini göz ardı etme niyetinizi ifade ettiğinize göre, grup neden sizinle faydalarını paylaşsın ki?" "Ama..." Tartışmaya devam etmek üzereydiler ki Angela aniden büyük topuzunu çağırdı ve yere vurdu. "Hey korkaklar. Korkaklar gitmeli. Seçin, ya yürüyerek gidersiniz ya da sizi kutuda dışarı çıkarırız." Prodüksiyon ekibi, Angela'nın tehditlerini duyunca suskunluğa büründü, aniden arkamdaki insanların silahlarını çektiğini duydum. "Bir zorbanın takipçilerinden beklendiği gibi, sizler sadece haydutlarsınız! Millet, biz gidiyoruz. Bunu pişman olacaksınız!" İki kuruşluk bir kötü adam gibi, benimle aynı fikirde olmayanların isimsiz lideri uzaklaştı. Onlar gittikten sonra, Phillip guildlere hitap etmeye devam etti. "Cynthia, Addison. Benzer miktarda ganimet işlemeyi düşünürsek, kalan lonca sayısı yeterli olacak mı?" "Yeterli olacak, daha doğrusu yeterli olmak zorunda," diye cevapladı pembe saçlı kadın. "Ne demek istiyorsun? Daha fazla insan bulamıyor musun?" Cüce görünümlü Addison onun yerine cevap verdi. "LLG, Üretim tarafından kara listeye alındı, taleplerini kabul edene kadar tesislerini kullanamayacağız." "Of, yine politika. Sormak bile istemiyorum." "Onlar olmadan idare edebilir misin?" diye sordum sinirli bir şekilde. "Asıl sorun arazi, bildiğin gibi Hellsgate'teki gayrimenkuller son derece sınırlı. Prodüksiyon, atölyelerimiz için malzeme ve alana ihtiyaç duyuyor. "İkisine de sahip olmadığımız için, satacak ürünler üretebilmek için yozlaşmış liderlerin imkansız taleplerini kabul etmek zorundayız," diye açıkladı Addison. Arazi, ha? Yeterli arazimiz olmasaydı, tıpkı Dünya'daki yerleşimciler gibi onu ele geçirmemiz gerekirdi. Sorun şu ki, yerlilerle savaşmıyorduk, onların topraklarını ele geçirmek istiyorsak ölümsüzleri yok etmemiz gerekiyordu. "Bunu gelecekte halledelim, şimdilik, benim savaşlarımdan elde ettiğiniz ganimetleri satmaya devam edebilir misiniz?" Cynthia gülümseyerek kendinden emin bir ses tonuyla cevap verdi. "Bir şekilde hallederiz, Limitless. Bugünkü toplantının amacı, sana nasıl daha iyi destek olabileceğimizi sormaktı." Yvonne'a bakarak cevap verdim. "Yvonne, Golden Wick dışında, LLG'de kutsama yapabilen kaç kişi var?" "Sorduğunuz için çok memnunum Patron, şu anda kutsama yapabilen 60 reaperımız var. Neredeyse 3. Öncelikli Aziz Bölümü guildiyle eşit durumdayız." "Tamam, Cynthia, Addison, bana Golden Wick üyelerinin dayanıklılığını geri kazanabilecek bazı iyileştiriciler getirin. Şu anda en çok ihtiyacım olan şey bu. Ve uzun bir geceye hazırlanın." "Anladım, o zaman biz çekiliyoruz. Size bir şey daha bildirmek istiyorduk. Loncalar oylama yaptı ve ben LLG'nin başkanı, Addison da başkan yardımcısı olacak. Yvonne ise Saint Division'ın başkanı olacak." "Sanırım sorun yok. Ama bunu bana neden söylüyorsunuz?" "Loncalarımızı feshedeceğiz ve LLG'ye dönüşeceğiz. Yönetim onayladığında, LLG ana ofisle eşit, ikinci bir üretim ofisi olarak tanınacak." 'Siktir, bu şimdi gerçekten büyük bir mesele değil mi?