Bölüm 249 : Bunu yapmamam gerektiğini söylediğini biliyorum, ama...

"Sen bana seninle savaşma şansı verirsen, son nefesime kadar yüksek elf kabilesini rahatsız etmeyeceğime yemin ederim!" Liora, sanki önceki sözleri hiç yokmuş gibi, sesini her yere yayan, sarsılmaz bir kararlılıkla haykırdı. "Aether, yap bir şey..." Aria bağırmaya başladı, ama Maelona hızla onu durdurdu ve kızının omzuna nazik ama kararlı bir şekilde elini koydu. "Bırak o karar versin." "A-Ama anne..." "Canım, bırak büyüsün," diye ısrar etti Maelona, gözleri hem güç hem de bilgelik yansıtıyordu. Aria dudaklarını bükerek isteksizce koltuğuna geri oturdu, yüzünde hayal kırıklığı ve endişe karışımı bir ifade vardı. "Yaşlı Liora! Bunun anlamı ne?" Seyircilerden bir Darkfang kabilesi üyesi, öfke ve korkunun karışımıyla titrek bir sesle sordu. "Nasıl böyle pervasızca konuşabilirsin?" "Kabilenizi umursamıyor musunuz?" İtirazların gürültüsü daha da yükseldi, ama Liora'nın tek bir keskin bakışı hepsini susturdu. "Cesaretin varsa gel de benimle dövüş!" diye meydan okudu, sesi buz gibi ve emrediciydi. Darkfang kabilesi üyeleri başlarını eğdi ve zorlukla yutkundu. "Dövüşmek mi? Ölürüz!" diye içlerinden bağırdılar, Liora'nın ellerinde ölen kurtun anısı aklından çıkmıyordu. Hepsi birden ürperdi... Liora, cesedi saygı ve özen göstermeden fırlatmıştı! Liora başını eğdi, gözleri yaramaz bir ışıltıyla parlıyordu. Düşüncelere dalmış, kaşları çatık Aether'e baktı. "Bu deli kadını sikmeliyim... Yani, kocasını öldüren bu deli kadını baştan çıkarmalıyım! Seni lanet olası LOG! Delirdin mi sen? Şimdi ne yapmaya çalışıyorsun?" Aether içinden öfkeyle bağırdı, hayal kırıklığı giderek artıyordu. "İstiyorsan git sik onu, piç!" diye ekledi zihninde, öfkesi hissedilir derecede artmıştı. İçten içe terleyen Aether, bu çılgın durumu anlamaya çalışıyordu. Bir kadının, başka bir erkeğe ilgi duyduğu için kocasını öldürdüğünü ilk kez görüyordu. "Bu ne tür bir deli dünyası?" diye bağırdı Aether zihninde. Derin bir nefes aldı, içinde bulunduğu çalkantılı sularda nasıl yol alacağını bilemiyordu. Üstelik onlar Aria'nın rakip kabilesiydi. "Of... Sorunu çözmenin tek yolu bu mu, ne?" Kendi sözlerinin anlamını fark etmeden, artan bir sinirle rastgele düşündü. "Söyleme... Aman Tanrım..." Aether, gerçeği fark edince şaşkınlıkla gözlerini genişletti. "Çocuk?" Aether hayallerinden sıyrıldı ve kararlı bir şekilde başını salladı. "Tamam." Liora'nın yüzünde memnun bir gülümseme yayıldı. "Merak etme, sadece yumruk yumruğa kavga. Senin şu anki gücüne göre kendimi ayarlayacağım," diye onu temin etti, sesinde güven ve sakinlik vardı. Aether başını salladı ve dikkatlice pozisyon aldı. Ancak tam olarak hazırlanamadan, Liora'nın ani ve yıldırım hızındaki saldırısından zar zor kaçarken gözleri şokla büyüdü ve üst vücudu çaresiz bir hareketle geriye eğildi. "Bu kurt!" diye düşündü Aether kaşlarını çatarak. [+100 AP] Liora ona sırıtarak baktı, gözleri eğlenceyle parıldıyordu. "Oldukça esnekmişsin!" dedi, sesinde hayranlık ve meydan okuma karışımı vardı. Bir anda, onu yere devirmek için bacağını geniş bir hareketle savurdu. Aether hızlı tepki verdi, saldırıyı kaçmak için zıpladı ve elini havada yakaladı. Üstünlük sağlamak için kolunu bükmeye çalıştı. Ama Liora hiç etkilenmedi. Aether hala elindeyken, müthiş gücünü kullanarak yere vurunca sırıtışı daha da genişledi. Darbenin etkisiyle etraflarına toz ve enkaz uçuşurken, yer sarsıldı. BOOM! [+100 AP] "Fena değil, evlat!" Liora, Aether'in son anda kaçıp aralarında mesafe açtığını görünce gerçekten etkilenerek mırıldandı. "O beni sınıyor..." Aether, Liora'nın yeteneklerini test ettiğini fark edince yüzünde bir gülümseme belirdi. "Hadi, evlat... Yeteneğini saklamana gerek yok," dedi Liora gülümseyerek. Aether tepki veremeden, kız onun önünde belirdi ve yumruğu hızla yüzüne doğru savruldu. Onun hareketini tahmin eden Aether, yumruğu engelledi. Akıcı bir hareketle duruşunu değiştirdi ve kendi yumruğuyla karşılık verdi, ancak Liora diğer eliyle yumruğu kolayca engelledi. Güm Güm Güm Güm Yumrukları arka arkaya hızlıca çarpıştı, çok az kişinin takip edebileceği bir hızla birbirlerine darbeler ve bloklar yağdırdılar. Yakın dövüşlerinin şiddeti nefes kesiciydi, yetenek ve çevikliklerinin kanıtıydı. Hiçbiri kararlı bir darbe indiremedi; her saldırı, aynı derecede hızlı ve hesaplı bir savunma ile karşılanıyordu. Aether'in zihni, Liora'nın her hareketini analiz ederek bir açık arıyordu. Bu sırada, "O... O..." Liora, sanki her hareketini önceden tahmin ediyormuş gibi saldırılarını kolaylıkla engellerken içinden mırıldandı. "Harika... Sadece saldırılarımı tahmin etmekle kalmıyor, aynı zamanda engelliyor da... Bu ne tür bir duruş?" Dudakları hayranlık ve merakla kıvrıldı. [+200 AP] Onu daha sert itti, saldırıları daha karmaşık hale geldi, ancak her zaman onun karşılık verme yeteneğinin sınırları içinde kaldı. "Fena değil, çocuk," diye mırıldandı, dudaklarında bir gülümseme belirirken onun bir yumruğunu daha engelledi. Kendini onun seviyesinde tutmasına rağmen, Aether kısa sürede nefes nefese kaldı. İlk yumruğu onun karnına isabet etti ve nefesini kesti. "Bu kadar mı?" Liora'nın küstah gülümsemesi Aether'in sinirine dokundu. Nedenini bilmiyordu, ama ona bakışı... Acınası... Neredeyse unutmuş olduğu bir duygu yeniden ortaya çıktı. "Heh..." Aether'in gözleri aniden soğudu ve Liora'nın kuyruğu tepki olarak seğirdi. "Heheheh..." Aether tuhaf bir sesle kıkırdadı, sesinde rahatsız edici bir ton vardı. "Hiç fena değil... Kurtçuk~" 'Çeviklik Artışı' [+1 Çeviklik] Ssshh Aether'in dirseği aniden hızlanarak Liora'nın yüzüne doğru fırladı, ama Liora hızlıca tepki vererek tam zamanında kaçtı. "Fena değil, çocuk," dedi, kuyruğu hafifçe sallanırken yüzünde bir sırıtış belirdi. Ancak sırıtışı kısa sürdü çünkü [+1 Çeviklik] [+1 Çeviklik] [+1 Çeviklik] [+1 Güç] [+1 Çeviklik] [+1 Güç] [+1 Çeviklik] [+1 Güç] [+1 Güç] [+1 Güç] .... .. Liora, Aether'in saniye saniye artan hızını ve gücünü görünce şok bir ifadeye büründü, sanki gözlerinin önünde büyüyordu. Saldırmaya hazır gibi ona bakışı, omurgasında bir ürperti yarattı. "Hehe..." Liora içinden güldü. "Hizmetçi mi? Asla!" diye düşündü meydan okurcasına, Aether'in artan gücüne karşılık olarak kendi gücünü de yavaş yavaş ortaya çıkardı. Seyirciler, önlerinde gerçekleşen manzaraya hayranlıkla nefeslerini tuttular. Bakışları, mutluluk ve endişe karışımıyla izleyen Aria'ya çevrildi. "Bu adamı nereden buldu?" diye merak ettiler. Onun gücü şaşırtıcı değildi, asıl şaşırtıcı olan, diğerlerinin bile zorlukla engelleyebildiği saldırılarını engelleyebilmesiydi. Maelona ve Kaelith, Aether'in her hareketini dikkatle izlerken, Aria'nın gözleri gururla parlıyordu. Liora, Aether'in yumruğu doğrudan yüzüne doğru gelirken gülümsedi, ama tam da rahatça kaçmak üzereyken, !~Ding~! [Seviye atladınız!!] [Seviye: 22↑] !~Ding~! [Seviye atladığın için tebrikler] [Ödül: 10.000 Sevgi Puanı] Güm Güçlü bir yumruk tam yanağına indi. "Bu kadar mı?" Aether aynı küstah ifadeyle alay etti. Liora bir an boş boş ona baktıktan sonra kan tükürdü ve daha da geniş bir gülümsemeyle karşılık verdi. "Fena değildi, dostum..." Dudaklarındaki kanı silerek mırıldandı. [+1000 AP] !~Ding~! [Hayatta Kalma Oranı: %38↑] Ancak Aether, günlüğüne hiç dikkat etmedi, tamamen önündeki kadına odaklanmıştı. Görevi, her ne boktan bir şey olursa olsun, önemsiz hale gelmişti... Şu anda tek önemli şey, ona küçümseyerek bakan bu kadını yenmekti. Egosu incinmişti!! [Seviye atladınız!!] Güm [+2000 AP] [Seviye atladınız!!] Güm [+2000 AP] [Seviye atladınız!!] Güm [+3000 AP] Savaş, her vuruşun kemikleri kırıcı bir güçle indiği çılgın bir yumruklaşmaya dönüştü. Aether karnına vurdu ve Liora yüzüne bir yumrukla karşılık verdi, ardından sırtına bir tekme attı. Aether bir sonraki saldırısından kaçmayı başardı ve çenesine bir tekmeyle karşılık verdi, kan ve tükürük etrafa sıçradı. Daha da geniş bir gülümsemeyle Liora göğsüne tekme atarak onu yere çarptı... Liora'nın sevgisi her vuruşuyla daha da artıyordu. "Hah" "Haha" İkisi de çılgınca güldü, etraflarına sıçrayan kanı umursamadan, sokak kavgasındaki vahşi hayvanlar gibi, pervasızca dövüşüyorlardı. "A-Aether," diye seslendi Aria, endişe dolu bir sesle. Aether'in dövüşmeyi sevdiğini biliyordu ama... bu delilikti... Annesine baktı, sessizce bu çılgınlığın sona ermesi için yalvardı. Maelona anlayışla başını salladı, müdahale etmeye hazırdı, ama aniden... Ssssshhhhhhhhh Güçlü bir rüzgar esintisi açıklığı süpürdü, kanlı ama kararlı Aether, Liora'nın gözlerine kilitlendi, "Bunu güzel bir şeyle bitirelim... Umarım sakıncası yoktur." "Haha... Gelecekteki kocamdan daha fazlasını görmek isterim," diye cevapladı Liora, sesinde hem eğlence hem de bir parça arzu vardı. "Grrrrrr" Kanla kaplı vücudu, başka bir dünyadan gelen bir enerjiyle nabız gibi atıyor gibiydi. Kırmızı lekelerle kaplı gülümsemesi, tehlikeli bir şekilde parıldayan dişlerini ortaya çıkardı. Liora boynunu kırdı, ses uğursuz bir şekilde yankılandı. Dönüşümü yavaş, neredeyse zarif bir değişimle başladı. Vücudu uzadı ve büküldü, kemikleri ve kasları daha ilkel, vahşi bir şekle büründü. Derisi koyulaştı ve parladı, tehlikeli, şehvetli bir ışıltı aldı ve alevler gibi dalgalanan kırmızı ve siyah bir kürk tabakasına dönüştü. Vücudu korkunç bir kurda dönüştü, her hareketi güç ve zarafetin bir senfonisi gibiydi. Uzun, kıvrımlı bir kuyruk ortaya çıktı ve tehditkar bir zarafetle havada sallanıyordu. Artık hipnotik mavi renkteki, çok renkli yarıklarla dolu gözleri, yırtıcı bir yoğunlukla parlıyordu ve Aether'i hem baştan çıkarıcı hem de ölümcül bir bakışla kilitliyordu. "Üzgünüm, Müdür... bunu yapmamam gerektiğini söylediğinizi biliyorum, ama... kendimi gerçekten merak ediyorum," diye düşündü Aether, önündeki ürkütücü manzaradan etkilenmeden, eğlenceli bir gülümsemeyle. Elini, öldürme niyetiyle üzerine atlayan kurda doğru uzattı. [Kalan: 1.213.432 AP]