Bölüm 174 : En Kötü Hediyeler?

Ertesi Sabah, Kai, Prenses Aqualina'nın kendisini çağırdığını duyunca mutlulukla doldu. "Sanırım sürpriz hediye gerçekten işe yaradı," diye düşündü gülümseyerek. Aklı, kölesi Aether'e bir ödül verme düşüncesine daldı... Tabii, geleneksel anlamda bir ödül sayılmazdı, çünkü Aether bir köleydi ve teknik olarak Kai ona temel ihtiyaçları olan giysi, yemek ve barınak dışında bir şey vermek zorunda değildi. Akademi ücretsiz giysi, yemek ve barınak sağladığı için Aether bu temel ihtiyaçlar konusunda endişelenmesine gerek yoktu. Yine de Kai, minnettarlığını bir şekilde göstermek istiyordu. Belirlenen buluşma yerine vardığında, Aqualina'nın çoktan orada olduğunu görünce şaşırdı. Elinde bir paket tutuyordu ve sakin bir şekilde onu bekliyordu. "Vay canına, Aether gerçekten çok çalışmış!" Kai, kölesinin verimliliğinden içten içe memnun olarak düşündü. "Hmm~," Kai mutlu bir şekilde başını sallayarak ona yaklaştı, "Merhaba, A-Aqualina. Seni beklettim mi?" Onu artık 'Prenses' diye çağırmamak, kalbini sevinçle doldurdu. Aqualina hemen cevap vermedi. Bunun yerine, Kai'ye boş bir ifadeyle baktıktan sonra sonunda gülümsedi ve sordu, "Bunu benim için mi seçtin?" "Evet," diye cevapladı Kai tereddüt etmeden. Yarışma için takım üyelerini seçmekle meşgul olduğu için, hediyeleri kölesinin seçtiğini itiraf edemezdi. Olmaz! Böyle bir itiraf, onun kalbindeki imajını tamamen mahvederdi. Aqualina'nın gülümsemesi dondu ve sesi soğudu: "Emin misin?" "... E-Evet. Beğenmedin mi?" Kai, onun hoşnutsuzluğunu hissederek ve neden kızgın göründüğünü merak ederek tereddüt etti. "Beğenmek mi?" Aqualina'nın yüzünde şaşkınlık ve küçümseme karışımı bir ifade belirdi, "O iğrenç şeyleri beğeneceğimi mi sandın?!" "İ-İğrenç mi?" Kai, onun tepkisine gerçekten şok olmuş, şaşkın bir haldeydi. Aqualina öfkesini kontrol etmek için titrek dudaklarını ısırırken alnında damarlar belirginleşti. "Kai," dedi, sesi alçak ve tehlikeli. "E-Evet?" "Bir erkeğin, muhteşem bir nişanlısı varken hormonlarını kontrol etmesinin zor olduğunu anlıyorum..." Sesinde bir parça narsisizm vardı, ama... Bu bir GERÇEKTİ. Boş, kayıtsız bir ifadeyle devam etti, "Bir dahaki sefere böyle bir numara yaparsan, sana sokacak sopa kalmaz." Sözlerini parmaklarıyla makas hareketi yaparak vurguladı. Kai, içgüdüsel olarak kendini korumak için hemen kasıklarını kapattı. Aqualina ona ölümcül bir bakış attıktan sonra paketi yüzüne fırlatıp uzaklaştı. "Tsk, bütün erkekler böyle" diye düşündü. Aether'in içinde ne olduğunu bilmeden masumca ona hediyeyi verdiğini hatırlayarak tiksinti ve sinirle dilini şaklattı. Aether, içindeki şeyi görünce gerçekten şok olmuş gibi görünüyordu ve ona bağırmayı imkansız kılan masum bir ifadeyle, gerçekten böyle şeyler giyip giymediğini sormuştu. Onun bu kadar masum bir şekilde sorduğunda yüzünün utançtan kızardığını hatırlayarak, ona karşı bir empati duymaktan kendini alamadı. "Eh, her erkek öyle değildir herhalde..." Omuzlarını silkti. Aether'i bir genelev'e götürüp kadın vücudunu tanıması gerektiğini fark etti. Aksi takdirde, onu baştan çıkarmaya konsantre olması zor olacaktı ve bir değişiklik olabilir... içgüdüleri devreye girip geri dönüşü olmayan bir şeye yol açabilirdi. Bu düşünceler aklını meşgul ederken, Kai'yi orada, beklenmedik olayların şokuyla donakalmış halde bırakıp gitti. "N-Ne oldu?" diye mırıldandı, aceleyle hediyeleri kontrol etti. Siyah dantelli külot, G-string, Y-sırtlı mikro tanga, şeffaf sütyen, meme ucu bantları ve son olarak da açık kasıklu seksi mor külotları görünce yüzü utançtan anında kıpkırmızı oldu. Aslında, bunlar kötü hediyeler değildi... Oldukça iyilerdi (tabii ki erkekler için), ama birbirini iyi tanıyan evli çiftler veya sevgililer için daha uygunlardı. Kai ve Aqualina için, birbirlerine pek yakın olmayan iki kişi için, bu bir nişanlıdan alınabilecek en kötü sürpriz hediyeydi. Bu, Aqualina için bir sürpriz hediye olacaktı... O da şaşırmıştı! O anda anladı... Kölesi onu becermişti! Kai'nin yüzü utanç ve... heyecan karışımı bir duyguyla kıpkırmızı oldu. Paketi daha sonra kullanmak için sıkıca kavradı. Ama şimdilik, "EETTTTHHHHHEEERRRRRR!!!!!" Çığlıkları boş avluda yankılandı, hayal kırıklığı ve aşağılanmanın karışımı bir ses. Bu sırada "Yaaaahhh!" Aether yüksek sesle esnedi, yorgun bir yüzle aynaya bakarken dişlerini fırçalarken kulağını ovuşturdu. Prenses Aqualina bugün ona ihtiyacı olmadığını söylediği için Aether seviye atlamaya odaklanmaya karar verdi. Delphine'e göre, diğerleri yaklaşan yarışma için çok çalışıyorlardı, hatta bazıları Akademi'ye geldiklerinden beri seviye 10'a ulaşmışlardı. "Çok hızlı..." Aether, puanlarını dağıttıktan sonra günlüğüne bakarak kendi kendine mırıldandı. !~Ding~! [Seviyen yükseldi!!] [Seviye: 4↑] !~Ding~! [Seviye atladığınız için tebrikler] [Ödül: 10000 Sevgi Puanı] Ad: Aether Cinsiyet: Erkek Irk: ##### Seviye: 4 Unvan: Kayıp Olan, Köle [####### ile Ebedi Sözleşme], Eter'in Tek Sahibi ve Geçmişi ve Geleceği Olmayan Varlık. Özellikler: Güç: 33 Çeviklik: 35 Zeka: 40 Büyü Yeteneği: 32 Çekicilik: 31 Uyumluluk: %90 Hayatta kalma oranı: 10,5 Sevgi Puanı: 00138 (1000 Sevgi Puanı = 1 * herhangi bir Özellik) Baştan Çıkarma: 1/10 Seviye 4 ile seviye 10 arasındaki fark çok büyüktü. Aether, daha fazla Sevgi Puanı kazanması gerektiğini fark etti. O zaman neden Gizemli Kristal'i kullanmıyordu? Taylor'ın da bahsettiği gibi, Boş Arkana Kartı seviye atlayamıyordu, onunki de öyle. Modifiye Arkana Kartı da işe yaramadı. Bu yüzden seviye atlamak için kullanmak yerine Kristali satmaya karar verdi. İşbirliği yapmayan huysuzluktan şikayet etmek için 'Günlük'e şikayet etmeye çalıştı, ama her zamanki gibi yanıt alamadı. Şu anda ona yüksek sevgi puanı verebilecek sadece birkaç kişi vardı: Snowflake, Selene, Stella ve Başrahibe. Snowflake, az önce ona kalp krizi geçirtecek kadar korkuttuktan sonra huzur içinde uyuyordu. Selene dersteydi ve Stella'nın nerede olduğunu bilmiyordu. Başrahibe'ye gelince... Şu anda onunla karşılaşmamayı tercih ediyordu. "Of... Delphine bile ders vermekle meşgul. Şimdi ne yapacağım?" Aether yüksek sesle düşündü. İstatistiklerini artırmak için fiziksel işler yapmayı düşündü, ama bu çok uzun sürerdi ve yarışma birkaç gün sonra başlayacaktı. Aether, puan kazanmak için hayvanları beslemekten başka seçeneği yoktu. Akademiden çıkmak üzereyken, [+100 Sevgi] "Hmm?!" Aether kaşlarını çatarak etrafına dikkatlice baktı. "Affedersiniz?" Arkasında bir ses duyuldu. Aether arkasını döndü ve Finnian ile Helena'nın birlikte durduğunu gördü. [+100 Sevgi] Finnian'ı gören Aether'in ilk düşüncesi "Kahretsin!" oldu.