Bölüm 985 : Görüşürüz

"İşte orada!" Nick, ikinci Baş Mühendis'in antimadde lazerine doğru koştuğunu görünce böyle düşündü. Savaş, Dünya'nın üzerinde yeni başlamıştı. "Gizlenmeye zaman yok!" diye düşündü Nick. Baş mühendis mağaraya ulaştığında, Nick aniden mağaranın arkasında belirdi. Kılıçları Baş Mühendisin korteksini deldi, ama Nick bununla yetinmedi. Baş mühendisler sadece Sekizinci Alemindeydiler ve savaşmak için yaratılmamışlardı. Kesinlikle öldüğünden emin olana kadar saldırmaya devam etti. Sonra, vücudu Baş Mühendisi sardı ve tüm biyolojik bilgisini emdi. Bir anda Nick mağaraya doğru koştu ve kilidi açmak için gerekli kimlik bilgilerini gönderdi. Mağara Nick'in girmesine izin verdi ve o devasa odaya doğru koştu. Oda neredeyse 300 metre genişliğinde ve aynı derecede yüksekti. Odanın ortasında devasa bir makine vardı. Metal çerçevenin her tarafına tüpler ve elektrik kabloları uzanıyordu. Tüpler, siyah küresel bir depoyu ucundaki açıklığa bağlıyordu. Antimadde lazeri. Her iki baş mühendis de ölmüştü ve onlar olmadan antimadde lazerini kullanabilecek kimse kalmamıştı. Nick görevini yerine getirmişti. Antimadde lazeriyle ilgilenmişti. İsteseydi, kaçıp saklanabilir ve geri kalan her şeyi Daniel ve Gece Adamlarına bırakabilirdi. Ancak Nick, antimadde lazerine erişti ve mağaranın açılmasını emretti. Mağaranın tavanı açıldı ve antimadde lazeri bir anda yüzeye fırladı. Nick, antimadde lazerin işleyişini bir anda öğrendi ve onu etkinleştirdi. BOOOOM! O anda Nick, Dünya'da devasa bir patlama olduğunu fark etti. Asya'nın neredeyse tamamen yok olduğunu görünce, doğru kararı verdiğini anladı. "Başları belada!" diye düşündü Nick. "Elimden geldiğince yardım etmeliyim!" Nick, antimadde lazerine koordinatları ve komutları gönderdi. Hedef: büyük General! Sonra Nick ateş etti. Antimadde lazerinin önünde bir portal belirdi ve Nick, ondan devasa bir Saf Enerji dalgası çıktığını hissetti. "Amorf Irk antimadde lazerini geliştirmiş!" diye fark etti Nick. Onlar, lazerin ışınlanma teknolojisinin bir kısmını vermişlerdi. Sonuçta, lazer sadece ışık hızında seyahat edebiliyordu ve Dünya 300.000 kilometreden daha uzaktaydı. Bu, lazerin hedefine ulaşmak için tam bir saniyeye ihtiyaç duyacağı anlamına geliyordu ve bu saniye içinde General herhangi bir yere taşınabilirdi. Neyse ki, portal teknolojisi sayesinde bu bir sorun değildi. İri yarı General'in arkasında bir portal belirdi ve Nick lazeri ateşledi. BOOOM! Beş metre genişliğinde siyah bir ışın antimadde lazerinden fırladı. Işın portaldan geçerek iri cüsseli General'in arkasında çıktı. Vurdu. BOOOOOOOOM! Devasa bir patlama Dünya'nın gökyüzünü kapladı. Daniel ve geri kalan Gece Adamları patlamanın etkisiyle geriye savruldu ve vücutlarının her yerinde yanıklar oluştu. Antimadde lazerinin hedefi onlar değildi, ancak lazerin gücü o kadar büyüktü ki yaralandılar. Neyse ki, öldürülmediler. Patlama bir an sonra kayboldu ve iri yarı General'i görebildiler. Ağır yaralanmıştı! Sırtındaki tüm kitin yok olmuştu ve arkasında büyük mor kan parçaları yüzüyordu. Antimadde lazeri, onların tüm saldırılarının toplamından daha fazla hasara neden olmuştu! Gece Adamları bunu görünce, kalplerine umut geri döndü. Hepiniz ne olduğunu biliyordu. Nick! Nick, düşmana antimadde lazeri ateşlemişti! Onları kurtarmıştı! "Saldırın!" Daniel telsizden emir verdi. "Diğeri burada değil! Bu bizim şansımız!" Daniel haklıydı. Zayıf general artık orada değildi. Sonuçta, daha büyük bir tehlike ortaya çıkmıştı. Antimadde lazeri. Bu şey, yeniden doldurulmadan önce on kez ateş edebiliyordu ve her saldırı yıkıcıydı. Bu nedenle, zayıf General hemen tam hızla aya doğru ateş etti. Nick antimadde lazerini tekrar etkinleştirdi ve lazer hazırlık yapmaya başladı. Nick bir anda sonucu analiz etti. Tekrar ateş etmek bir saniye sürecekti. Nick'in tüm vücudu gevşedi. "Bu çok uzun bir süre," diye düşündü. "Zayıf General çok hızlı." "Antimadde lazeri ateşlenmeden önce oraya varacak." Nick, Dünya'ya bir bakış attı. Elbette, tüm bunlar Nick'in anlaşılmaz derecede hızlı zihni sayesinde inanılmaz bir hızda gerçekleşiyordu. Nick'in zihninde bir anlık berraklık belirdi. Hayatında ilk kez anne babasını hatırladı. Dregs'teki hayatını hatırladı. Wyntor ile tanıştığını hatırladı. Dreamer'ı yakaladığını hatırladı. Parazit ile ticaret yapmayı. Crimson Sea olayı. Nick'in Wyntor'u öldürdüğü anı. Julian'ın yönetimindeki yıllar. Nick'in dış dünyaya ilk çıkışı. Kabus ile karşılaşma. Anatomi'ye sızma. Eski Işık Şampiyonu ile tanışması. İlk ve tek İrtibat Kişisi olmak. Aria ile kalbini paylaşmak. Aegis'in stajyerlerinden biri olmak. Bir Zirve Yaşlısı'nı tüketmek. Hayalet'e dönüşmek ve Maw'a girmek. Yeni Şampiyon ile tanışmak. Yedi Yozlaştırıcıya sızmak. Yeraltı araştırma laboratuvarını kurmak. Yeraltı şehri kurmak. Aegis tarafından ihanete uğramak. Yüzyıllar boyunca Aegis'i takip etmek. Güneş'e katılmak. Gece Adamları'nı yaratmak. İmparatorluğun tüm bilgisini toplamak. Hemşire Alice ile savaşmak. Yeni Işığın Şampiyonu ile güçlerini birleştirmek. Ebedi olmak ve Güneş'in ikinci komutanı olmak. Binlerce yıl boyunca Dünya'yı yönetmek. Yıldız Kırıcı Üssü'nü kurmak. Kiran ve Daniel ile çalışmak. Ve son olarak, son saldırı. 'İki normal insanın çocuğu olmaktan, Dregs'te bir hiç olmaya.' 'Genç bir CZE'den şehrin hükümdarı olmaya.' Eski Şampiyonun umudu olmaktan Ebedi olmaya." 'Çok kötü şeyler yaptım.' 'İnsanlığın iyiliği için sayısız masum insanı öldürdüm.' 'Hayatım boyunca kendimi bir canavar olarak gördüm.' "Ama pişman değilim." 'Doğru şeyi yapmamış olabilirim, ama bence doğru karardı.' Nick zayıf generali düşündü. "Zamanı gelmişti." "Kiran... Daniel..." "Aria..." "Belki de beni unutman daha iyi olur." "Benim gibi yaşlı bir günahkarın hatırlanmaya değeri yok." Sonra Nick kılıcını çekti. Antimadde lazerinin altındaki siyah küreye döndü. Burası antimadde deposuydu. "Görüşürüz." Sonra Nick'in bıçakları antimadde deposuna saplandı. tg://resolv?domain=Kill_the_Sun_fastes Yazarın patreon'u. Ayda 1000 €'dan fazla para toplarsa, bölümdeki kelime sayısını artıracak.