Bölüm 223 : – Risk

Oda karanlıktı! Oda tamamen karanlıktı! Nick'in az önce açtığı kesik dışında, odada ışığın girebileceği hiçbir açıklık yoktu. O anda, Nick'in aklına karargah planı geldi. Riker'ın odasına alttan, önden, soldan, sağdan veya arkadan ışık giremiyordu. Bu tarafların hepsi tamamen kapalı ve sağlamdı. Ayrıca, Riker'ın odasının üstündeki oda tamamen karanlık olduğu için, oradan da Riker'ın odasına ışık giremiyordu. Kabus'u uzak tutabilecek yapay ışık, saçma sapan bir paraya mal oluyordu ve Monica'nın el koyduğu para bunun masraflarını karşılamaya yetmezdi bile. Üstelik Nick, yansıtıcı ışık şaftlarının da olmadığına emindi. Bu şaftlar aynalarla kaplıydı ve aynalar deli gibi pahalıydı. Sadece malzemeler on binlerce krediye mal olacaktı ve ayrıca ışığı oluşturmak için özel personel de gerekecekti. Dregs'teki boktan bir eve bu kadar pahalı bir şey takmak, bazılarının kaşlarını çatmasına neden olur. Neden duvara bir delik açmıyorlar? Burada Specters'ı tutmuyorlardı. Matkap ve beş dakikalık bir çalışma ile çözülebilecek bir şey için bu kadar para harcamak için hiçbir neden yoktu. Nick, Riker'ın odasının karanlık olduğundan %99 emindi. Riker bir Specter olduğu için bu şaşırtıcı görünmüyordu. Ancak... Monica da sık sık ve birkaç dakika boyunca odadaydı. Ya günde birkaç kez tekrar tekrar işkence görüyordu ya da... O da bir Specter'dı. Bu, Nick'in aklına şimdiye kadar gelmemişti. Riker'ın odasında, herkesin beklediği gibi ışık olmasını bekliyordu. Çünkü neden ışık olmasın ki? Işık olmaması için hiçbir neden yoktu. Işığın olmadığı bir oda, başlı başına çok şüpheliydi. Birinin ara sıra gittiği ışık olmayan bir oda olması riskliydi. Çünkü ya biri bunu fark ederse? Riker yokken Riker Strikers'tan biri odaya gizlice girip bir şey çalmak isterse ne olurdu? O zaman, üye odanın tamamen karanlık olduğunu fark ederdi. Ve çok çabuk Riker'ın Specter olduğundan şüphelenirdi. O noktada, ne olduğu sorusu bile gündeme gelmezdi. Kişi hemen Zephyx Manufacturer için çalışan bir Müfettişe koşardı. Bir Specter'ın yakalanmasına yol açan ipuçları, birine Dregs'ten ayrılıp Outer City'de yaşayabilecek kadar çok para kazandırırdı. Dahası, tüm insanlar Specter'lardan ödü kopuyordu. Bu adamlar başkalarıyla kavga etmekten ve çocuklara tecavüz etmekten çekinmezken, herhangi bir Specter ile temas kurmak istemezlerdi. Hayaletler, insanlığın doğal avcılarıydı ve insanların onlardan daha çok korktuğu hiçbir şey yoktu. Ödül olmasa bile, bu kişi Riker'ın odasında bulunduğunu öğrenmesinden o kadar paranoyaklaşırdı ki, en yakın Üreticiye koşardı. Sadece bu ışıksız odaya sahip olmak bile Riker için zaten tehlikeliydi. Öyleyse neden bu odayı yaptırmıştı? "Aklıma gelen tek bir şey var," diye düşündü Nick. "Başkaları tarafından dinlenemeyecek bir yer." "O odada, kimsenin öğrenmesine izin veremeyeceği bir şey oluyor!" "Işık deliklerinden birinden dinlenilmek, Specter olduğundan şüphelenilmekten çok daha kötü olmalı!" Nick'in zihni çılgına dönmüştü. "Daha kötüsü ne olabilir ki?!" 'Hayatının geri kalanını hapiste geçirme tehlikesinden daha kötü ne olabilir ki? "Neden bu kadar büyük bir risk alsın ki?" Nick gözlerini kısarak baktı. Hiçbir fikri yoktu. "Neler olduğunu öğrenmem lazım, ama dikkatli olmalıyım." "Odadaki bir şeyi fark edersem, fark edilmeden ne olduğunu öğrenmem gerekiyor." "Riker odasından ayrılalı birkaç dakika oldu. Ne zaman döneceğini bilmiyorum ve o odadayken içeri girmem mümkün değil." Nick, bunun ne anlama gelebileceğini düşünürken kalp atışları hızlandı. Bir Specter için kendi geleceklerinden bile daha önemli bir şey. Bu özel bir şey olmalıydı. "Ya da konuşurken dinlenilmek istemiyorlar," diye düşündü Nick. "Bu biraz hayal kırıklığı yaratır." "Her neyse, şimdilik gitmeliyim." Nick bir şey aldı ve onu zeminde açtığı kesik üzerine koyarak gizledi. Sonra Riker Striker'ın karargahından ayrıldı ve Dark Dream'e geri döndü. Ertesi gün Nick, Wyntor'un ofisine gitti. "Haber var mı?" diye sordu Wyntor. Nick ciddi bir ifadeyle başını salladı. "Emin değilim, ama Riker'da çok garip şeyler oluyor," dedi Nick. Ardından Nick, Wyntor'a öğrendiklerini anlattı. Wyntor, büyük olasılıkla ikinci bir Specter olduğunu duyunca çok ilgilendi ve heyecanlandı. Büyük olasılıkla Monica da bir Adolescent'ti. Bu durumda, Dark Dream'in yakalayabileceği iki Adolescent olacaktı. Sonra Nick, Wyntor'a karanlık odadan ve düşüncelerinden bahsetti. Wyntor kaşlarını çatmaya başladı ve düşünmeye devam etti. "Ve orada ışık kaynağı olmadığına emin misin?" diye sordu Wyntor. "%99 eminim," dedi Nick. "Pencere yok mu?" "Hayır." "Delik yok mu?" "Hayır." "Yapay ışık yok mu?" "Çok pahalı." "Işık şaftı yok mu?" "Bu tek olasılık, ama bunun imkansız olduğundan neredeyse eminim," dedi Nick. Wyntor kaşlarını çatarak masasına bakmaya devam etti. "Belki de sadece dinlenilmek istememişlerdir. Sonuçta ikisi de Specter," dedi Wyntor. "Her yerde konuşabilirlerdi," dedi Nick. "Odaya bir gizli kapı açıp, kanalizasyonun karanlık bir bölümüne gidip konuşabilirlerdi." Wyntor bir süre sessiz kaldı ve ileriye baktı. Nick, Wyntor'a ilgiyle baktı. "Neden böyle bir risk aldıklarını biliyor musun?" diye sordu Nick. Wyntor başını salladı. "Hiçbir fikrim yok."