Bölüm 71 : Miras Parçası

"Yani patron canavar... kıyafetlerini eritti mi?" Kevin kaşlarını kaldırarak emin olmak için sordu. "Evet." "Peki kurumuş kanlar, bize onların senin kanın olmadığını mı söylüyorsun?" Michael'ın neredeyse tüm vücudunu kaplayan kırmızı lekelere baktı. "Aynen öyle." Kevin bir şey söylemek üzereydi ama kendini durdurdu, derin bir nefes aldı, arkasını dönüp gitti. Elizabeth ve Chloe de aynı şeyi yaptı, ona tuhaf bir bakış attılar ve onu yerde, tamamen manasız bir halde bırakarak uzaklaştılar. "Neden tüm kavgalarım manam bitince sona eriyor..." Michael homurdandı ve yavaşça ayağa kalkmaya başladı. Mana bittiğinde hissedilen yorgunluğa karşı bir tür bağışıklık geliştirmiş gibi hissediyordu. Ancak bu, tamamen bağışıklık kazandığı anlamına gelmiyordu, başı hala ağrıyordu. Daha önceki kavga hala zihninde kazınmıştı, altın saçlı adam inanılmaz bir dövüşçüydü, eğer gerçekten tüm gücünü kullanmış olsaydı, Michael'ın hiç şansı olmazdı. Ancak buna rağmen çok şey öğrenmişti, tamamen yok edilse bile, diğerinin kullandığı beceriyi anlamayı başarmıştı. Ve bu sayede, [Yeni Beceri Oluşturuldu] Işık Yanılsaması [Orta Seviye] [Pasif] # İki veya daha fazla beceriyi birleştirip yansıtabilir, hangisinin sahte hangisinin gerçek olduğunu seçebilirsin. Michael gözlerini genişleterek baktı. "Bu pasif bir beceri mi?" Sadece orta seviye bir pasif beceri için oldukça güçlü görünüyordu, en azından İleri seviyeye uygun olacağını düşündü. Ama şikayet etmeyecekti, iyi bir pasif beceri çok işine yarayacaktı. Sonra cebinden Halo'yu çıkardı. "Bir de bu var." Michael bununla ne yapacağını bilmiyordu, bu yüzden kafasına takmaya karar verdi. Koyduğu anda, kafasının üstüne düştü, havada asılı kalmasını bekliyordu ama öyle olmadı. "Denemek aptalcaydı... Muhtemelen bozuk." Kendi kendine iç geçirdi ve kafasından çıkarmaya çalıştı. Ancak, şaşırtıcı bir şekilde, çıkmıyordu. Kafasının üstüne biraz kaldırabildi ama sanki yerine kilitlenmiş gibi, daha fazla hareket etmiyordu. Onu bıraktı ve daha önce beklediği gibi havada asılı kalmaya başladı. Aniden, başının içinde bir kez daha keskin bir ağrı yayıldı, öncekinden çok daha şiddetliydi ve onu neredeyse bayılmak üzere bıraktı. Ancak, ortaya çıktığı kadar ani bir şekilde, aynı hızla kayboldu. Onun yerine, gözlerinin önünde altın rengi bir bildirim belirdi. [Mirasın 1/5 parçası toplandı] [Tüm becerilerin maliyeti %50 azaldı] Michael, aldığı ödüle bakarken gözleri titriyordu, bu ödül adeta dualarına cevap vermiş, becerilerinin maliyetini yarıya indirmişti. Bu, savaşırken mana maliyetleri hakkında artık endişelenmesi gerekmediği anlamına geliyordu, en azından eskisi kadar değil. Durumuna bir an baktı ve Fiziksel Güçlendirme'yi gördü. "Sistem, bunu pasif beceriler kategorisine taşıyabilir misin? Yani, bu beceri her zaman aktif durumda ve sistemde bir güçlendirme olarak bile görünmüyor, ayrıca bu ödülle artık mana da kullanmayacak." Deneyeceğim, ama işe yarayacağını garanti edemem. Michael tekrar oturup beklemeye başladı, hala Halo'yu başkalarından nasıl saklayacağını bulması gerekiyordu. Aynı zamanda, partisi bizim anlaşmanın bizim tarafımıza düşen kısmını yerine getirdiğimizi iletebilirdi, sıra evin reisine düşen kısmı yerine getirmeye gelmişti. Birkaç dakika geçti ve sistemin sesi duyuldu. Başardım, hatta becerinin seviyesi bile yükseldi. "Artmış mı?" Michael kaşlarını kaldırdı ve durumunu açtı, becerinin seviyesini görünce gözleri fal taşı gibi açıldı. Fiziksel Güçlendirme [Orta Seviye] [Pasif] # Tüm istatistikleri 1 Küçük Sıra artır "Başlangıçta sadece Başlangıç seviyesinde bir beceriyken neden 2 seviye birden atladı?" Kullanmak için mana gerektiriyordu, yani daha düşüktü, şimdi ise beceri gerçek kapasitesine ulaştı. "Eh... yine de iyi bir kazanç, peki bu Halo'yu ne yapacağım? Çıkarabilir miyim ya da bir şekilde gizleyebilir miyim?" Analiz edemiyorum, daha güçlü olmalısın, ama şapka falan takamaz mısın? 'Ciddi misin?' Michael sistemin tuhaflıklarını görmezden geldi ve Halo ile oynamaya başladı, onu kafasından biraz uzağa taşıdı. Ancak, onu gittikçe uzaklaştırsa da, her seferinde orijinal yerine geri dönüyordu. "Siktir, şimdi gerçekten şapka takmam mı gerekiyor?" Michael bunu ciddi olarak düşünmeye başladı ama bir saniye sonra başka bir altın renkli bildirim indi. [Başmelek Michael'ın Tacı] [Ruhla Bağlı] # Her seviye atladığında yeni bir beceri öğretir. *Sonraki Beceri: Sığınak "Oh, bu bir eşya... yetenek veriyor mu? Ne ilginç bir Halo bu." Michael biraz daha oynadıktan sonra sonunda onu başının üzerinde uçurmaya bıraktı. Ne yaparsa yapsın onu ortadan kaldıramıyordu. "Başmelek tacı ha... Neden taç diyorlar acaba? Hiç taç gibi görünmüyor" diye düşündü ve sonunda ayağa kalkarak zindandan çıktı ve grubuyla buluştu. Nedense onu beklemeyi seçtiler, ama onu sadece 10 dakika bekletmişti. Ama Elizabeth'in yüzündeki somurtkan ifadeye bakılırsa, biraz daha uzun sürmüş olabilirdi. "Çok geç kaldın..." Kevin iç geçirdi ve malikaneye doğru yürümeye başladı. Diğerleri de öyle yaptı, bu da Michael'ı biraz şaşırttı. "Görmüyorlar mı?" diye düşündü ve hala kafasının üstünde yüzen haleyi hissederek kafasının üstüne dokundu. "Garip... ama işe yarıyor." Michael ve diğerleri evin başının odasının önüne vardılar ve içeri girdiler, adamı kanepede uyurken buldular. Onu uyandırmak üzereyken, odada başka bir kişi daha olduğunu fark ettiler. Selene, evraklarla uğraşıyor gibi görünüyordu. "Ulaşım hazırlandı, yardımınız için teşekkürler," dedi, önceki halinden hiç farklı olmayan bir ses tonuyla. "Teşekkürler?" diye çıkardı Michael ve malikanenin en ön tarafına doğru yöneldi. Selene'nin bahsettiği "nakil aracı"nı fark edince gözleri fal taşı gibi açıldı. Askeri helikopter gibi görünüyordu. Michael askerlik yaparken bunlardan birine binmişti ve çok hızlıydılar. Bu durumda, bu hızla bile Vivum'a dönmeleri bir gün sürer miydi? "Başka bir şehre gitsek daha hızlı olur..." Akademinin ilk yılında öğrendiğine göre, bu kıtada 10 büyük şehir vardı ve onlar da kıtanın en ucunda bulunuyordu. Ancak o zaman bile, diğer şehirlerden biraz da olsa en güçlü şehir olmaları muhtemeldi. Michael, Fafnir ve Amanda gibi insanlar olduğu için bunun sadece kağıt üzerinde olduğunu biliyordu. Diğer şehirlerde de benzer güçte varlıklar yaşıyor olması çok muhtemeldi. Bunu gelecekte keşfetmesi gerekecekti, ama şu anda tek ilgilendiği şey Vivum'a geri dönmekti. Grup helikoptere bindi ve rahat koltuklara oturdu. Michael hala yırtık pırtık kıyafetlerini giyiyordu, üzerine bir Halo takmıştı. "Başarısız olsak da oldukça verimli bir görevdi."