Bölüm 63 : Seçmeli Dersler [1]

"Akademideki ilk ayını atlattığın için tebrikler." Vanessa'nın sesi derslikte yankılandı. "Kovulma konusunda biraz katı davrandığımızın farkındayım, ama bu Akademiye başvurduğunuz anda bunun farkındaydınız." Podyumun etrafında yürümeye devam etti. Tüm derslik sessizliğe büründü, her öğrencinin dikkati tamamen Vanessa'ya odaklanmıştı. "İlk bir aylık eleme sürecinin ardından, okuldan atılma politikası şimdilik kaldırılmıştır." Bu sözler ağzından çıkar çıkmaz, öğrencilerden birkaç mırıldanma sesi duyuldu. "Ama-" Durdu. Ve durduğu anda, salon bir kez daha sessizliğe büründü. "Politika kaldırıldı diye hepiniz rahatlayamazsınız. O, gerçekçi bir tonla konuştu. "Asıl dersler şimdi başlıyor. Hepinizin kendinizi geliştirmeye devam etmenizi bekliyorum." Etrafta dolaşırken durdu ve gözlerini kapattı. Sonra gözlerini açtı ve önündeki her öğrenciye baktı. "İşte ilk dönemin yeni sıralamaları." Sonra masanın üzerindeki beyaz dairesel cihaza tıkladı. Arkasında mavi bir hologram belirdi. Hologramın önünde duran Vanessa devam etti. "Dönem başında söylediğim gibi, sıralamanın geri kalanı Astrea Akademi uygulamasında." Ancak dersin ilk gününden farklı olarak, Brandon artık bunu yapmasına gerek yoktu. Sonuçta... [Brandon Locke 1/1.943] Sıralamanın geri kalanı... [Raven Blackheart: 2/1.943] [Reinhard Van: 3/1.943] [Rachel Asami: 4/1.943] [Amy Ashfield: 5/1.943] [Claire Victoria: 7/1.943] Ve ilk günün aksine, sıralamalar hakkında hiçbir şikayet gelmedi. Tüm öğrenciler hiyerarşiyi anlamış görünüyordu. Brandon Locke ve Raven Blackheart, Akademi'deki konumlarını sağlamlaştırmışlardı. Raven fraksiyonu bile Brandon Locke'un çabalarını inkar edemedi. Ekranlarda isimlerini bulamayan öğrenciler, telefonlarına bakıyorlardı. Vanessa'nın sesi bir kez daha yankılandı ve tüm dikkatleri üzerine çekti. "Ama hepsi bu kadar değil. 1 Temmuz 2148 itibarıyla..." Bir an durakladı. Her öğrencinin bakışları sadece ona odaklanmışken gerginlik belirginleşti. Oda tamamen sessizdi. Sonra Vanessa'nın sesi yankılandı. "Resmi Sıralama Düelloları birinci sınıflar için artık başladı." Vanessa elini uzattı ve beyaz dairesel cihazı bastırdı. Tık Bunu yapar yapmaz, arkasındaki hologram farklı bir ekrana geçti. Ekran, resmi sıralama düellolarının ayrıntılarını gösteriyor gibiydi. Brandon gözlerini kısarak hologramın içeriğine odaklandı. [Resmi Sıra Düelloları] Sıralamalarının değiştirilmesi gerektiğini düşünen öğrenciler için kendilerini kanıtlama fırsatı kendilerini kanıtlamak için bir fırsat. [Genel Bilgiler] [Katılım Koşulları ve Anlaşma:] - Öğrenciler, her iki tarafın da aşağıdaki şartları kabul etmesi koşuluyla, herhangi bir sıralamaya sahip öğrenciye meydan okuma hakkına sahiptir. - Anlaşma sağlandıktan sonra, her iki katılımcı bir başvuru formu dold - Anlaşma sağlandıktan sonra, her iki katılımcı da başvuru formunu doldurarak Genel Merkez'e sunmalıdır. [Onay Süreci:] Başvuru incelenir ve onaylandıktan sonra düello tarihi belirlenir. [Dövüş Programı:] - Onaylanan düellolar, başvurunun sunulmasından yedi gün sonra gerçekleşir. [Yer:] - Tüm resmi sıralama düelloları, yarışmacılar için uygun ve adil bir ortam sağlamak amacıyla Sanal Astrea Kolezyumu'nda gerçekleştirilir. [Davranış Kuralları:] - Katılımcılar, düello öncesinde, sırasında ve sonrasında saygı ve sportmenlik kurallarına uymak zorundadır. Her türlü hile, sabotaj veya sportmenlik dışı davranış, derhal diskalifiye edilme ve disiplin cezası ile sonuçlanacaktır. Öğrenciler hologramda yazan içeriği okumaya devam ederken, Vanessa söz aldı. "Bununla birlikte, seçmeli dersler ve ders dışı etkinliklerin başvurularının başvuruların başladığını duyurmak istiyorum." Duyurunun ardından, tüm derslikte sohbet sesleri yankılandı. Öğrencilerin heyecanı her birinin yüzünden okunuyordu. Sonuçta, sıralama düelloları öğrenciler için sadece sıralamada yükselmek için bir yol değildi. Aynı zamanda, dünyanın en iyi guildlerinin dikkatini çekmek için bir fırsattı. Keşfedilip geleceklerini garantileme şansıydı. Kazanmaları bile gerekmiyordu. Tek yapmaları gereken, potansiyellerini göstermek, kendilerine yatırım yapılmasını gerektirecek bir neden sunmaktı. Ancak Brandon için durum farklıydı. "Haa..." Derin bir nefes aldı. En iyi öğrenci olması kaçınılmazdı. Ama öyle olmasaydı daha çok hoşuna giderdi. Şu anda, özellikle loncalardan loncalardan ilgi görmeseydi. Sonuçta, Jin ile Primordials'a katılmak için bir anlaşma yapmıştı. Loncalar onun için hiçbir değer ifade etmiyordu ve dikkatlerini çekerse - ki büyük olasılıkla . O zaman örgüte katıldıktan sonra işleri daha da zorlaşırdı. Yanında oturan Raven, ona şaşkınlıkla baktı. "Çok heyecanlı görünmüyorsunuz, Bir Numara." "Aynı şeyi sana da söyleyebilirim, İkinci Sıradaki Bey." Raven, Brandon'ın sözlerine kaşlarını çattı. "Yaramın üzerine tuz serpiyormuşsun gibi..." "Sen başlattın." "Pfft..." İkili, aralarındaki konuşmaya gülmekten kendilerini zor tuttular. Gözlerini ovuşturan Raven konuştu. "Brandon, neden bir sıralama yapmıyoruz?" "Olmaz." Kesin bir reddi. "Neden?" "Sıralamayı benden alabilirsin." "Sıralamayı önemseyen birine ben mi benziyorum?" Raven haklıydı. Brandon çenesini çekiştirerek Raven'ın yüzünü dikkatle inceledi. "Hmm... Evet, önemsiyorsun." Raven kaşlarını çattı. "Hayır, sadece aramızdaki farkın ne kadar büyük olduğunu görmek istiyorum." "O zaman da savaştık ve sen kaybettin." "Bunu hiç ciddiye almadım." "Kötü bir kaybeden." Derin bir nefes veren Raven sonunda pes etti. "Peki, ama bir gün sana yetişeceğim." "Yakalayacaksın." Raven'ın gözleri fal taşı gibi açıldı. Brandon'dan böyle bir cevap beklemiyordu. Muhtemelen bunu alaycı bir söz olarak algıladı, ama daha fazla ısrar etmedi. Omuz silken Brandon, bakışlarını holograma çevirdi. Dudaklarını büzdü. "Claire'e ne oldu?" Claire'in sıralaması düştüğü için Brandon'ın merakı uyandı. "Benim yüzümden olabilir mi?" Elbette, Brandon en üst sıraya çıktığından beri herkesin sıralaması düşmüştü. Ama Claire'in durumu farklıydı, o tamamen yeni bir seviyeye düşmüştü. "Öyle değil, değil mi?" Bilmiyordu. Yanından Raven'ın sesi kulağına ulaştı. "Aslında, Battle Royale sırasında pek bir katkısı olmadı." "Biz pusuya düşürülürken, o çoğunlukla arkada oturup tüm işi bana bıraktı." Raven içini çekip devam etti. "Nedenini bilmiyorum. Ama gerçekten harekete geçtiği tek an ilk pusuydu. İkincisi ise seninle karşılaştığımız zamandı." Brandon, Raven'ın söylediklerini sindirmeye çalışarak çenesini çimdikledi. "Ondan sonra Amy'den onun performansının durgunlaştığını duydum." "Anlıyorum." Brandon'ın zihninde birkaç teori dolaşmaya başladı. Ama sonunda bir sonuca varamadı. Claire'in kişiliğini tanıyordu. Romanın ilk bölümlerinde sık sık gururlu davranıyordu. Ama Brandon'ın bildiği kadarıyla, o hiç Claire'i kızdırmaya çalışmamıştı. Derin bir nefes alan Brandon, arkasına yaslandı. "Sanırım onunla daha sonra konuşmam gerekecek." "Neden bunu yapmak zorundasın?" "O benim arkadaşım."