Bölüm 93 : İki Adım Önde Planlama

Müdür belgelerle meşgulken, sınıf öğretmeni Anna masanın karşısında oturmuş müdüre yardım ediyordu. "Otur," dedi Charlotte. Felix başını salladı. Anna'nın yanına, müdürün karşısına oturdu. Charlotte gözlüklerini çıkardı. Yorgun gözlerini ovuşturduktan sonra Felix'e odaklandı. "Konuşmak için beş dakikan var. Eğer zamanımı boşa harcadığını hissedersem, sana bin kredi ceza vereceğim." Masadan kum saatini aldı ve ters çevirdi. Kum taneleri dar açıklıktan aşağıya düştü. "Başlayabilirsin." "Sfenks tarafından yayınlanan S-rangı görevi için takımlar arasında son zamanlarda yaşanan rekabet hakkında şikayette bulunmak için buradayım." "Resmi bir duruşma mı istiyorsunuz?" Charlotte kol dayama yerine parmaklarıyla ritim tuttu. "1.000 kredi tutar. Tanık olmamı istersen 5.000 kredi daha ekle." Müdür Charlotte, kampüsü her an gözlemleyebiliyordu. Akademi sınırları içinde olan her şeyi görüyordu. Bu nedenle, sözleri kesindi. Eğer birinin suç işlediğini gördüğünü söylerse, o kişi ne kadar kanıt getirirse getirsin suçlu bulunurdu. "Müdürün ifadesine gerek yok. Sadece resmi duruşmayı başlatmam yeterli." "Peki." Charlotte başını salladı. Felix gerekli krediyi ödedikten sonra yeni bir sayfa çıkardı ve kalemini üzerine koydu. "Şikayetiniz nedir?" "Demigod Akademisi müdürü Charlotte Fontaine'e, öğrencilerin yarışmayı kazanmak için ahlaksız yöntemlere başvurmasına izin verdiği için resmi şikayette bulunmak istiyorum. "Hile, rüşvet ve sabotaja göz yumuyor ve bu, akademinin itibarını zedeliyor. "Bu artık becerilerimizi geliştirmekle ilgili değil, sistemi en iyi şekilde manipüle edebilenin kim olduğu ile ilgili." Charlotte donakaldı. Başını kaldırıp Felix'in gözlerine baktı. "Bana karşı şikayette mi bulunuyorsunuz?" "Evet." Felix, soğukkanlılığını korumak için elinden geleni yaptı. Müdürün baskısı onu etkilediğinde dudaklarından bir inilti kaçtı. "Seni velet... "Delirdin mi?" Felix'in bacakları titredi. 'Lanet olsun! Neo, senin yüzünden burada ölürsem hayaletine musallat olurum! Dudaklarının köşesinden kan sızdı. Charlotte burnunu çektirdi. "Bununla neyi başarmaya çalışıyorsun? "Şikayet tek başına, kanıt ve tanık ifadesi olmadan bir işe yaramaz. "Sözlerini kanıtlayacak bir şeyin var mı?" Charlotte Felix'e tepeden baktı. Onun davranışlarına çok kızmıştı. Normal duruşmalarda, Charlotte kimin suçlu kimin suçsuz olduğuna karar verirdi. Hiçbir kanıta veya tanığa ihtiyacı yoktu. Ancak, kendisi sanık olduğunda, kamuya açık bir duruşma yapılır ve kararın verilmesi için tanık veya kanıtlar gerekliydi. "Tanık ifadesi mi?" Felix yanındaki Anna'ya döndü. Sınıf öğretmeni ona bakıyordu. "Sınıf öğretmenimiz bizim tarafımızda tanık olarak yer alırsa olur mu?" Charlotte ağzını kapattı. Akademide ona karşı tanıklık edecek kimse olmamalıydı. Felix'in şikayeti boşunaydı. Anna kılığına girmiş Elizabeth ne olacaktı? Zeus Klanı'nın müdahalesi nedeniyle yerini kaybetmek üzere olan Charlotte'a veya Neo'ya yardım eder miydi? "Bu veletler... Her şeyi planlamışlar." Charlotte masanın altında yumruklarını sıktı. Neo'nun Phoenix'in cesedini yediğini görmüştü. Önünde olanlarla birleştiğinde, Neo'nun her zaman görevi başarısızlığa uğratıp Charlotte'u harekete geçmeye zorlayarak slotu ele geçirmeyi planladığı açıktı. Her şeyden en iyi şekilde yararlanmaya çalışıyordu. Charlotte'un öfkesi kaynıyordu. Kendisinin onda biri yaşında olan çocuklara akıl verilmesi hoşuna gitmemişti. "Birkaç dakika dışarı çık," dedi Charlotte. "Ne? Bayan Anna ile müdürü yalnız bırakamam. Eğer bir şey olursa..." "Yaramaz, dışarı dedim." Felix, vücudundaki tüylerin yandığını hissetti. Müdür kızgındı. Başını sallayıp odadan çıktı. "Ne yapacaksın? "Seni evsizken barındıran efendine karşı tanık olarak mı çıkacaksın, yoksa benim tarafımı mı tutacaksın?" Onun sözleri Elizabeth'in kaşlarını çatmasına neden oldu. "…Neo." "Tsk, bir iyilik istediğinde efendisine dönen birinden başka bir şey beklememeliydim." Elizabeth başka yere baktı. Charlotte düşündükçe Neo'dan daha da hoşlanmamaya başladı. Onu alt etmeye çalışmak bir şeydi. Normal şartlar altında Neo'nun planını beğenirdi. Ama öğrencisinin onu değil onu seçmesi, çizgiyi aşmaktı. Charlotte, Felix'i odaya geri çağırdı. Gergin olmasına rağmen sakin bir ifadeyi korudu. "Şikayetinizi geri çekin." "Bunu yaparsan, diğer takımları sabote eden Tanrı Klanları ile ben ilgilenirim. "Ya da şikayetinizi sürdürebilirsiniz. "Buradaki sınıf öğretmeniniz, bana karşı duruşmada kazanmanıza yardım edecek. "Ancak, benim adımı lekeledikten sonra güvende olacağını sanma." Felix yutkundu. Rahatlamıştı. Her şey Neo'nun söylediği gibi gitmişti. "Şikayeti geri çekeceğim." Acı bir gülümsemeyle, "Sonuçta, müdürün bana kin beslemesini istemem." Charlotte burnunu çektirdi. Kredilerini geri verdi ve zili çaldı. Hizmetçi kostümleri giymiş iki oyuncak bebek odaya girdi. "Çağırdınız mı, efendim?" Her iki kukla da aynı anda konuştu. Sesleri tatlıydı, ancak korku ve endişeyle kalbin daha hızlı atmasına neden oluyordu. Felix'in tüyleri diken diken oldu. "Umbra, Astra ve Tempest'i getirin." "Emredersiniz." El işaretleri yaptılar. Havadaki İlahi Enerji çalkalandı. Odanın içinde düzinelerce portal belirdi ve öğrenciler içlerinden düştü. "O da neydi…?" "Ah, lanet olsun! Kıçım. Sanırım kırıldı." Bazıları şikayet etti. Çevrelerine dikkatlerini verdiklerinde sessizleştiler. Felix, Neo'nun gözlerine baktı. "Bitti," diye dudaklarını oynattı. "İyi akşamlar, müdür bey," Lucas öne çıkıp selam verdi. Diğer öğrenciler de onun ardından geldi. Charlotte başını salladı. "İyi akşamlar. "Bazılarınızın S-rangı görevi için yer kapmak ve diğer takımların ilerlemesini engellemek için hile yaptığını fark ettim, bu yüzden hepinizi buraya çağırdım." Lucas ve Harrison'ın yüzleri sertleşti. Müdür ilk kez böyle bir olaya karışıyordu. Birbirlerine baktılar, sonra odanın etrafına. Neo'nun sakin ifadesini fark eden ikisi de aynı şeyi düşündü.