Bölüm 334 : Gezgin Tanrılar

Bu tür 'uzaylılar' Dünya'ya geldiklerinde, onlara Wanderers denirdi. Bir Wanderer'ın ne kadar güçlü olduğunu açıklamak için, Ejderha sınıfı bir Pencereden gelen tek bir Wanderer, Ejderha sınıfı bir Portaldan çıkan tüm orduların toplam gücü kadar güçlüydü. Söylemeye gerek yok, Wanderers çoğu zaman diğer dünyaların Tanrılarıydı. "Üzgünüm, buradan sonrası gizli bilgidir. Kaydedemezsiniz," dedi Signora muhabire. Muhabir tereddüt etti. Mars, Felix ve Arthur, Signora'nın ekip üyesinin ne kadar endişeli olduğunu haberlerde görünce kaşlarını çattılar. "Ejderha sınıfı bir Pencere ise, Neo olamaz," diye mırıldandı Mars. "Ama zamanlama..." Felix'in sözleri yarım kaldı. Arthur da endişeliydi. Dikkatini haberlerdeki Signora'nın ekip üyesinin tepkisine verdi. "En kötü senaryo. Bir Wanderer, muhtemelen 1. Aşama Tanrı'ya ulaşmış biri, Çatlak'tan geçiyor." "Ne?" Felix ona döndü. "Yani Neo olamaz mı?" "Sanırım öyle, evet." Felix balon gibi sönüverdi. Neo olmadığı için rahatladı. Sonuçta, Mythic rütbesindeki Neo, Dragon rütbesindeki bir Çatlak'tan geliyorsa, bir şeyler ters gitmiş olmalıydı. "Sanırım rahatlayabiliriz," dedi Felix. "…?" Arthur başını eğdi. "Az önce 1. Aşama Tanrı geliyor dedim. Neden bu kadar rahatın? Endişelenmemiz gerekmez mi?" "Ah, sanırım Sir Arthur'un bile bilmediği bir şey var." Felix, Arthur'un şaşkınlığını fark edince sırıttı. Cebinden bir çift gözlük çıkardı – Arthur neden gözlük taşıdığını anlamadı – ve taktı. Açıklamaya başlamadan önce sahte bir "bilge" öksürüğü çıkardı. "Size anlatacağım şey, Tanrı Klanları arasında açık bir sırdır. "Bir Tanrı veya Melek'in dünyamıza gelmesi ilk kez olmuyor. "Onlara gayet iyi bakabiliriz, ancak bazı hasarlar kaçınılmazdır." Felix, Profesör Angela'nın ders verme sesini taklit ederek devam etti. "Tek bir Paragon Yarı Tanrı, 1. Aşama bir Tanrı kadar güçlüdür. "Uzay Tapınağı ve Rüzgâr Tapınağı, Çatlağı halletmek için Aubern'e gitti. "En az beş Paragonları olmalı. "Bir ya da iki Tanrı kolayca halledilebilir." Mars arkasında başını salladı. Eğer bir tanrıyı tek başlarına halledemezlerse, dünyaları çoktan yok olurdu.