Bölüm 154 : Kutsamanın Gerçek Gücü

Neo farkına bile varmadan ok onun yüzünün önündeydi. Son anda Okyanus'un Kucaklaması'nı tetikledi ve okun derisinden zararsız bir şekilde sekmesini sağladı. Kolay olmuştu. En azından öyle sanıyordu ki, aniden yanında altın rengi bulanık bir siluet belirdi. Yıldırımlarla kaplı siluet, Neo'dan daha hızlı bir hızla saldırdı. Ölüm afinitesinin uyarılarına rağmen tepki veremedi. Yeni minion, leopar bacakları ve bıyıkları olan bir insandı. Altın şimşekler etrafında ve yüzünde çatırdadı... Neo donakaldı. Yardımcısını tanıdı. "Kendrick?" Kendrick di Valemont. Christian ve diğerleriyle birlikte Pencere'de ölen Zeus klanının üyeleri. Artık bir minion olan Kendrick, Neo'nun şokunu görmezden geldi. Neo'nun karnına yumruk attı ve onu kırık bir binaya doğru uçurdu. Neo kan öksürdü. Son saldırıda birkaç kaburgası kırılmıştı. Kendrick, Karanlık tarafından yozlaştırıldıktan sonra daha da güçlenmişti. "Canavarları yemiş olmalı. Hem de çok." Canavar Kedrick dört ayak üzerinde Neo'ya doğru fırladı, Neo'ya nefes alacak yer bırakmadı. Neo kıpırdamadı, kaçmaya da çalışmadı. Aklı boşalmıştı. "Kendrick Karanlık tarafından yozlaşırsa, onu diriltmek imkansız." Bu farkındalık, dev bir çekiç gibi üzerine çöktü ve onu ağırlığı altında felç etti. Canavar Kendrick, Neo'nun düşüncelerine aldırış etmedi. Invincible'ın gücüyle, bir dizi yumruk yağdırdı. Neo karşılık vermedi. Vücudu yere çarpıldı. Acıyı görmezden gelebilirdi. Ama gözlerinin önündeki gerçek, onu boğuluyormuş gibi hissettirdi. Sadece Kendrick değil, Gwen di Langley de. "Gwen ilk oku o attı." Altın ışıkla sarılmış ok, normal bir canavarın ateşleyemeyeceği kadar hızlıydı. Pencere'de ölen ve şimdi Invincible'ı kullanan Gwen tarafından atılmış olmalıydı. Altın ışık bunun kanıtıydı. "Bu benim hatam." Neo, Kendrick veya Gwen ile neredeyse hiç etkileşime girmedi. Onlar ne arkadaşları ne de tanıdıklarıydı. Yine de, onlar onun sorumluluğundaydı. Onları kurtaracağına yemin etmişti. "Lütfen, öldür beni..." Aniden, Kendrick saldırmayı bıraktı. Yüzü buruştu ve gözlerinde yaşlar parladı. Bir an için kendine geldi. "Ne-Neo, sen Neo'sun, değil mi? Lütfen, ben-ben canavar olmak istemiyorum. Beni-beni yut. Öldür beni..." "Nasıl geri geldin?" Neo sözünü tamamlayamadan, Kendrick yine kendini kaybetti. Kükredi, Neo'nun bacağını yakaladı ve onu fırlattı. Neo'nun vücudu birkaç kez zıpladıktan sonra durdu. "Siktir..." Ayağa kalktı ve ağzının köşesinden akan kanı sildi. "Siktir, bu çaresizlik hissinden nefret ediyorum." Kılıcını sımsıkı kavradı. Gözleri, üzerine doğru koşan canavar Kendrick'e odaklanmıştı. "Seni kurtaramadığım için üzgünüm." Neo ikileminden kurtuldu. "Sana sahte bir söz verdiğim için özür dilerim." Karanlık aurası etrafını sardı. "Seni artık kurtarmak imkansız." Canavar ona ulaştı. Yaklaşan saldırıyı görmezden geldi ve boynuna bir kılıç darbesi indirdi. "En azından acını dindireceğim." Neo'nun kılıcı Kendrick'in kafasını kesmek üzereyken, yıldırımla bükülmüş bir ok kılıcına çarptı. Saldırı yön değiştirdi ve ıskaladı. Bu, Kendrick için bir fırsat oldu. Neo'ya temiz bir saldırı indirdi. Ama Neo sağlam durdu. Karanlık Aura'yı kullanarak Kendrick'in saldırısının etkisini emdi. Neo, Kendrick'in elini yakaladı ve onu tutuşa aldı. Kendrick, Neo'nun tutuşundan kurtulmaya çalışmaya devam etti. Ancak Neo'nun kutsal gücünü kullanırken ona karşı koyamadı. Tam boynunu kırmak üzereyken tanıdık bir ses yankılandı: "Dur!" Gwen ormandan koşarak çıktı. "Kendrick'i öldürme!" Neo'nun en son beklediği şey, Gwen'in saklanma avantajını bırakıp ortaya çıkmasıydı. Ancak daha da şaşırtıcı olan şey... "Konuşabiliyor musun?" "Evet, ben... Karanlık tarafından yozlaşmadım." Gwen yavaşça mesafeyi kapatırken cevap verdi. "Karanlık'a yakınlığım var. Yozlaşmaya direnebilirim." Neo derin bir nefes aldı. Biraz rahatlamıştı. Aynı zamanda şüpheliydi. "Mad Hound'un kölesi değilsen neden onun için çalışıyorsun?" "Çünkü o, Karanlığın yozlaşmasını tersine çevirebilecek güce sahip." "O, Kendrick'i kurtaracağına söz verdi." Neo'nun yüzü sertleşti. O sözlere inanmış mıydı? Karanlığın kullanıcısı olarak, Karanlık tarafından yozlaşan birinin geri dönüşü olmadığını bilmeliydi. "Ne düşündüğünü biliyorum, ama b-burada yozlaşmanın ilerlemesini durdurmanın bir yolu var. "Bunu geri almaları da mümkün." O... çaresizdi. Neo o gözleri görmüştü. Onun gibi insanlar içten içe çoktan ölmüştü. Umut olmadığını biliyorlardı ama yine de umut aramaya devam ediyorlardı, ona tutunuyorlardı. "Onlarla burada karşılaşmak ne boktan bir tesadüf." Neo dilini şaklattı. "Onu öldüreceğim ve..." "Hayır! Neden onu öldürmeyi düşünüyorsun? O henüz yozlaşmış bir canavara dönüşmedi. Kontrolünü geri kazandığını gördün. "Onu kurtarabiliriz! Lütfen..." Neo, sözlerinin ruhunu etkilemesine izin vermedi. Kendrick için çok geç olmuştu. Onu öldürmek, Karanlık'ın pençesinde acı çekmesine izin vermekten çok daha iyiydi. Gwen, Neo'nun durmayacağını anlayınca yayını onun kafasına doğrulttu. "Dur! Yoksa seni öldürürüm!" "Bunu yapacak kadar güçlü değilsin." Neo, Kendrick'i öldürmek üzereyken aniden kutsaması tepki gösterdi. Kendrick'i yutmasını istemiyordu. Obitus'a ait olmayan farklı bir ses, zihninde konuştu. Ruhlar değil... Onlara ceza vermeden önce yargıla... Bu sözler Neo'ya hiçbir anlam ifade etmiyordu. Ama içgüdüsel olarak ne yapması gerektiğini biliyordu. Kutsal gücün nasıl kullanılması gerektiğini. Neo'nun elini obsidyen siyahı bir ışık kapladı. Gwen, siyah ışığı görünce sersemledi. Ne olduğunu anlamıyordu, ama siyah ışık ona güven veriyordu. Bir şekilde Neo'nun Kendrick'e zarar vermediğine ikna olmuştu. Neo, serbest elini Kendrick'in başına koydu. Yabancı anılar Neo'nun zihnine akın etti. Zeus Klanı'na ait Valemont ailesinde doğmuş bir çocuk. Diğer çocuklar gibi yaramaz ve küstah bir çocuktu. Valemont ailesinin acımasız ortamında büyüdükçe, kan banyosu ve ölümün günlük olaylar olduğu bu ortamda, oyunbaz tavırlarını kaybetti. O acımasız cehennemde sadece en iyiler hayatta kalabilirdi. Orada yaşamasına rağmen çocuk, iyiliğini korumayı başardı. Kuzenleri tarafından alay edildi, yetişkinler tarafından saf olarak nitelendirildi. Şaşırtıcı bir şekilde, çocuk yetenekliydi. Herkesin beklentilerinin aksine, o neslin en iyilerinden biriydi. Klan, onun gücünden memnun kalarak, Demigod Akademisi'nin sınavına girmesine izin verdi ve onu temsil etmesine izin verdi. Çocuk, güce takıntılı Klan'dan nefret ediyordu. Eğer zayıf olsaydı, kim oldukları ki sınava girmesine izin vermesinler? Yine de hayatı, hedefleri, hayalleri, her şeyi Klan tarafından belirlenmişti. O, onların kuklasıydı. Onlara karşı gelemezdi. Yine de kader gizemli yollarla işliyordu. Çocuk, Klan'ın emriyle Akademi'ye girdikten sonra ilk kez Klan'ı reddetti. "Kingsley çocuğunun sınavına müdahale et, S-rangı görevin gerekliliklerini yerine getirmesine izin verme," dediler. Çocuk, Kingsley'in çocuğunun sınavı geçmesine izin verdi. Çocuk, itaatsizliği nedeniyle cezalandırıldı. Ve gülmüştü. Yıllar sonra ilk kez kendini kendisi gibi hissetti. Belki de değişme zamanı gelmişti. Klan onu sözlerine uymaya zorlasa kimin umurunda olurdu ki? Morrigan atılmıştı ve hala hayattaydı, değil mi? Oğlan da aynısını yapmak istiyordu. Değişmek istiyordu. Dünya yeniden parlaklaşmaya başlamış gibi hissediyordu. Tam da özgürlük için uçmak üzereyken, öldü. Neo nefesini tuttu. Anılar sona erdi. "Bu Kendrick'in hayatıydı." Neo'nun kafası karışmıştı. Yine de hareket etti. Kutsamayı takip etti ve Yeraltı Dünyasının varisi olarak görevini yerine getirdi. "İyi bir hayat yaşadın." Siyah yıldızlı parıltı Neo'nun avucunun etrafında yoğunlaştı. Kendrick'in vücuduna sızdı. Karanlığın yozlaşması Kendrick'in vücudundan ayrılmaya başladı ve vücudu yok olmaya başladı. "Teşekkür ederim..." Kendrick son anda aklını geri kazandı. Neo'nun bakışları altında, Kendrick yok olup gitti. Gwen kendine geldi. "Ona ne yaptın!? Ne yaptın!?" Neo cevap vermedi. Şok olmuş bir bakışla ellerine ve kaybolan ışıltıya baktı. "Onu reenkarnasyon döngüsüne gönderdim..." "Ne? Ne demek istiyorsun?" "Onu reenkarne ettim." Kutsamanın gerçek gücü. Bu, Neo'nun ruhları yargılamasına izin verdi. Tıpkı bir yeraltı yargıcı gibi. Kendrick di Valemont'un hayatını değerlendirdi ve hükmünü verdi. "Bu yalanlara inanacağımı mı sanıyorsun!?" Gwen oku bıraktı. Ok, Neo'ya doğru hızlı bir şekilde uçtu. Neo oku yakaladı. Fiziksel yeteneklerini güçlendirmek için kutsamayı kullanmamıştı. Yine de, Invincible'ı kullanan Gwen'in attığı oku yakalamayı başardı. Neo gücünün kaynağına baktı... [Yargıyı yerine getirdin.] [??? Yargınla memnun.] [+5 Güç] [+6 Çeviklik]