Bölüm 526 : Onun Gelişini Beklemek

Kısa sürede herkes yerini aldı ve turnuvanın başlaması için hazırdı. Yaşlılar, bu önemli etkinliğin jüri üyeleri olarak seyircilerin ön saflarında yerlerini aldılar. Onlara bakan herkes saygıyla bakıyordu. Sonuçta, bunlar bu büyük şehrin yöneticileri ve karar vericileriydi. Maçlar hakkındaki görüşleri çok önemli olacaktı. Yaşlı Zod ayağa kalktı ve öne çıktı. İlk Seçim sürecinde olduğu gibi, bu maçın da sunucusu olacaktı. Katılımcılar, Alfa olmak isteyen kardeşler, ilkel canavarın işaretleri ve sembolleriyle süslenmiş tören kıyafetleri içinde duruyorlardı. Bu sembolleri gururla taşıyorlardı, çoğu göğsünü kabartmış ve zafer için hücuma geçmeye hazırdı. Aralarında Curtin de vardı. Diğerleri gibi o da dövüşçüsü Riff'in arkasında duruyordu. Curtin, Alfa pozisyonu için çok popüler bir adaydı ve adını haykıran ve ona el sallayan kızların ilgisinden hoşlanıyordu. Hatta bazıları iç çamaşırlarını ona fırlattı. Curtin gülümsedi ve onlara el salladı, hatta birkaçına göz kırptı ve anında kalplerini çaldı, bazıları yerinde bayıldı. Tüm katılımcılar dövüşçülerinin arkasında hazır bekliyordu. Victor hariç hepsi. Bu, Curtin'in hemen fark ettiği bir şeydi. Gözleri keskin bir parıltıyla parladı ve kendi kendine alçak sesle güldü. "Görünüşe göre Ulric sonunda işe yaradı. O çöp Lenny'den kurtuldu." Curtin böyle düşünen tek kişi değildi. Yaşlı Zod da Victor'un tek başına, dövüşçü arkadaşları olmadan durduğunu açıkça gördü. O da içinden gülümsedi. Lenny, Riff'e kıyasla düşük seviyede bir savaşçıydı, ancak Zod ve Curtin'in endişelenmesinin nedeni, Lenny'nin çok öngörülemez olduğunu kanıtlamış olmasıydı. Ve öngörülemezlik, onların hoşuna giden bir özellik değildi. Sonuçta, sadece bir hafta önce, güç ve rütbe olarak daha düşük olan Lenny, Jungle kardeşleri yenmiş ve hatta öldürmüştü. Bu, hem güç hem de sayı olarak onun lehine olmayan bir maçtı. Yine de Lenny bunu başarmıştı. Böyle bir karakteri kimse küçümsemek istemezdi. Üstelik Victor, kardeşleri arasında en saf kanlıydı. Hatta, sürü tarihindeki en saf kan soyuna sahipti. Bu ikisinin yanı sıra, Lenny'nin gelişinden kendi çapında endişe duyan başkaları da vardı. Seyirciler arasında oturan Perseus da onlardan biriydi. Tek bildiği, Lenny'nin sabah ortadan kaybolduğu ve o günün ilerleyen saatlerinde bir notun süite gönderildiği ve Lenny'nin antrenmana gittiği yazıyordu. Tabii ki Perseus bir gladyatördü ve resmi bir eğitimi olmadığı için okumayı bilmiyordu. Not, Leydi Vinegar tarafından yüksek sesle okunmuştu. Lenny'nin daha güçlü olmak için antrenmana çıktığı düşüncesi, ona Şeytan hapını ve kendisine verilen mavi kanı hatırlattı. Sam'e göre, ikisini birlikte alırsa, şeytan hapının etkisi kalıcı hale gelecekti. Perseus Şeytan Hapına biraz baktı. Bu, şeytan hapını ilk kez görmüyordu. Lenny, onlara daha önce vermişti. O zamanlar, doğdukları arenayı ve kasabayı yok etmeye kararlı gladyatörlerdi. O hapın hissini hala hatırlıyordu. O hapın verdiği güç, bununla kıyaslanamazdı. Belli ki bu, öncekinden daha güçlüydü. Yumruğunu sıkıp bir kez daha sakladı ve gözlerini tekrar maçın gidişatına çevirdi. Victor'un teyzesi Sam de kendi tarafından izliyordu. O da Lenny'nin ortalarda olmadığını açıkça görebiliyordu ve bu onu endişelendiriyordu. Sonuçta, belirli planların gerçekleşmesi için Lenny'nin varlığı gerekiyordu. Turnuva bitene kadar, Lenny'nin hala bir faydası vardı. Seyircilerin arasında, VIP tribününde bir konuk gelmiş ve maçı izlemek için yerine oturmuştu. Lenny burada olsaydı, onu hemen tanırdı. Bu kişi, Glenn'den başkası değildi. Bilinmeyen bir şekilde, Lenny'nin bu yarışmaya katıldığı haberi kulağına ulaşmıştı ve neler olacağını görmek için çok meraklanmıştı. Güzel giyinmiş, boynunda güzel bir kırmızı taş ve vücudunun hatlarını saran basit, beyaz bir elbise giymişti. Glenn, Büyük İblis'e eşdeğer bir güce sahipti. Ona saygı ve hürmetle davranılıyordu. Yanında Siyah Peder ve köpeği vardı. Bu çok büyük bir köpekti. Neredeyse yetişkin bir dağ aslanının iki katı büyüklüğündeydi. Bir zamanlar Ella'ya ait olan laboratuvara erişimi olan Siyah Peder, isterse canavarlar yetiştirmek için daha kolay bir imkâna sahipti. Bu köpek, onun en son yaratıklarından biriydi. Kurtadam muhafızları bile kendilerini tehdit altında hissedecek kadar güçlü ve ürkütücü bir havası vardı. "Nerede?" diye sordu Glenn, kan kırmızısı kolyesiyle oynarken. Onu, Gezgin Şehri bulmasına yardımcı olacak bilgileri almak için buraya göndermişti. Artık bir Alfa olmadığı için, Lenny'nin sorabileceği tek kişi İlkel Canavar'dı. Ancak, İlkel Canavar ile iletişim kurmasını sağlayacak fırsat ortaya çıktığında, onu hiçbir yerde bulamadı. Babası Black de kaşlarını çattı. Lenny'yi burada görmeyi bekliyordu. Lenny'nin zamanında gelmeyecek biri olduğunu düşünmemişti. Yine başka bir VIP köşesinde, Gar'ın koruması altında olan Lady Vinegar, Lenny'nin henüz gelmediğini görünce kaşlarını çatmaktan kendini alamadı. Onsuz bir hafta geçmişti. Bunca zamandır onu kendine sakladıktan sonra, birdenbire onsuz kalmak ona acı veriyordu ve geçen geceler boyunca, onun kokusunu ve dokunuşunu hatırlamak için tek yapabildiği yastığı ve çarşafları kucaklamak olmuştu. Bir keresinde, bir hizmetçi kirli çarşafları değiştirmek istedi. Gar öfkeyle Darkline büyüsünü serbest bıraktı ve hizmetçinin yüzünü anında eritti.