Bölüm 30 : Kelimenin tam anlamıyla ezik...

Lenny, E7007'nin isimsiz ekibin en önemli üyesi olduğunu anlayacak kadar akıllıydı. En azından onun bildiği kadarıyla, gladyatör iyi ve saygın bir liderdi. Onun dışarı çıkıp ölmesi çok büyük bir kayıp olurdu. E7007'nin önceki gece yılan saldırısını yakaladığına bakılırsa, doğuştan lider olan bu adamın zayıf olmadığını anlayabilirdi. Ancak, ne kadar güçlü olursa olsun, bir Cerberus ile rekabet edemezdi. Üç başlı köpeği hafife almak kesinlikle iyi sonuçlanmayacaktı. Ama bu, Lenny'nin ölmeyi istediği anlamına da gelmiyordu. Şu anki savaş düzeninde, Lenny köpeğin bir zayıflığını keşfetmişti. Ve bunu kullanmaya hazırdı. E7007 ona bir bakış attı ve başını salladı, "Dizilişin içinde kal." Sert bir şekilde söylemişti. Lenny'nin itaatsizlik yapmasına izin vermeyecek şekilde. E7007 düzenin dışına çıktı. Kılıçlı adamlara yardım etmek için koştu. Elinde sadece kalkanı vardı. Cerberus'un kafalarından biri başka bir kurbanı ısırmak üzereydi. Ancak E7007 kalkanıyla tam zamanında yetişti. *Bang!* Saldırıyı engelledi. Ama hepsi bu kadar değildi. Saldırıyı engelledi ve Cerberus'un sert itmesine rağmen kendini savunmayı başardı. Bu noktada Lenny, E7007'ye Surveyor'ı kullanmaktan başka çare bulamadı. <Ad> E7007 <Irk> Yarı doğmuş <Seviye=4> <Rütbe=Sıfır> <Güç=60> <Çeviklik=40> <HP 30/30> <Deneyim 80/100> <Yetenek= Varlık> E7007'nin istatistikleri de çok yüksekti. İstatistikleri, daha önce onu baştan çıkarmaya çalışan E666'dan bile daha yüksekti. Çok güçlüydü ve Lenny, onun bir kavgada gerçekten kendini savunabileceğini anlayabilirdi. Tek başına savaşmak zorunda kalsa bile, ölüm ona kolayca ulaşamazdı. Tabii ki, aynı anda birden fazla Cerberus ile savaşmaya karar vermezse. Lenny artık neden sadece bir kalkanla dışarı çıkabildiğini ve E7007'nin önceki gece saldırısını nasıl yakalayabildiğini anlıyordu. Ancak anlayamadığı şey, "Varlık" yeteneğiydi. Ancak bu da kendini açıklıyordu. "BURAYA!!! Seni koca siktiğimin herif!" E7007 küfretti. Şaşırtıcı bir şekilde, Cerberus saldırmak üzere olduğu Gladyatörleri bırakıp E7007'ye döndü. Bu inanılmaz bir yetenekti. Lenny'ye oyunlarda Agrro'yu çekmenin nasıl çalıştığını hatırlattı. Ancak E7007 bunu Cerberus'a saldırmadan yaptı. E7007'nin dikkatini dağıttığı için nefes alabilenler, hızla düzenlerine geri döndüler. Bunu yaparken, adamlardan biri dengesini kaybedip yere düştü. Ayağa kalkmak zordu. Bir şekilde ayak bileğini burkmuştu. Cerberus'un dikkati E7007 tarafından çekilmişti. Ancak yere düşen adam, yaratığın dikkatini tekrar üzerine çekti. "Lanet olsun! E600. Kaldır kıçını!" E7007 adama bağırdı. Ancak çok geçti. Köpeğin kafalarından biri adamın yüzüne doğru indi. Yaklaşan felakete hızlı bir tepkiyle adam kendini korumak için elini kaldırdı. Ama bunun bir faydası yoktu. Yine de ölecekti. *Çın!* *Bang!* Herkes adamın öleceğini beklerken, şaşkınlıkla baktılar ve normalden daha küçük bir Gladiator'un, adamı saldırıdan koruyan bir kalkan kaldırdığını gördüler. E7007 gözlerini kocaman açtı, "E999!?" Lenny, adamın hayatını kurtaran kişiydi. "Çabuk, düzeni sağlayın!" diye emretti Lenny ve adam olabildiğince hızlı bir şekilde geri koştu. *Bang!* Bang!* Cerberus kalkanı tekrar tekrar vurdu. Lenny elinden geldiğince sıkı tutundu. Ancak dayanabileceği kadar dayanmıştı. Diğerlerinden daha büyük bir darbe, onu savunmacıdan havada uçan uçurtmaya dönüştürmeye yetti. Neyse ki, diğerlerinin olduğu yere geri fırlatıldı. Hemen, isimsiz mürettebat onun etrafında savunma hattı oluşturdu. Lenny yanına baktı. E7007 oradaydı. E7007 hiçbir şey söylemedi ama Lenny'ye attığı bakış onaylayıcıydı. Köpek bir kez daha isimsiz mürettebatın yanına geldi. E7007 her zamanki gibi aynı düzeni oluşturmaya başladı. Ama bu sefer Lenny ona döndü ve "Bir fikrim var! Bırak ben yapayım!" dedi. E7007 istemedi, ama Lenny az önce bir başkası için kendini feda etmişti. Ayrıca, orada kendi başının çaresine bakabileceğini kanıtlamıştı. Dişlerini sıkarak, sonunda izin verdi. Lenny hemen uzun bıçaklarını ters tutuş pozisyonuna getirdi. "Altında bir delik açın!" diye bağırdı Lenny. Kalkanlar, canavarın altına bir delik açacak şekilde yüksekçe kaldırıldı. Lenny geriye doğru hareket ederek hız kazandı ve sonra yere doğru tekme attı. Hızlıydı ve silueti köpeğin onu fark etmesini zorlaştırıyordu. Altına girdiğinde, canavarın kalbinin yerini tespit etti. İki bıçağını da kullanarak canavarın göğsüne hızlı ve sert darbeler indirdi. Her bıçak darbesi bir başka bıçak darbesi ile eşlik etti. Lenny, parmakları bıçağı tutacak kadar güçlendiğinden beri hayvanları parçalıyordu. Yaratıkların anatomisi üzerinde o kadar çok deney yapmıştı ki, neredeyse sıfırdan bir tane yapabilirdi. Uzun bıçakları canavarın göğüs kafesinin altına girerek kalbinden kan akıtmaya başladı. Bu sırada köpek tehlikede olduğunu anladı ve tekrar ulumak istedi. Ancak Lenny bunu da düşünmüştü. Uzun bıçakları Cerberus'un ciğerlerine de saplandı. Ulumaya çalıştığında ağzından çıkan tek şey kandı. Lenny, köpeğe saldırısını bir an bile durdurmadı. Güçlü bacaklarıyla zıplarken bile. Lenny, bir eliyle onu tutarken diğer eliyle bıçakladı. Canavar, üç ağzından kan fışkırırken bir süre arenada çılgınca koştu. Ve sonra aniden düştü. Tam Lenny'nin üzerine düştü.