Bölüm 951 : Felaketin Habercisi! (2)

Jacob, Ruhsuz Saray'ın aniden çatlamaya başlaması ve ardından Ruhsuzların Tahtı'nın da şiddetli bir şekilde sallanmaya başlaması ve çatlaklar ortaya çıkmasıyla şok oldu. Güçlü enerji dalgalanmaları taht salonunda yayıldı. Bu durum tamamen beklenmedik olsa da, Jacob bunun nedenini oldukça iyi biliyordu. Tepki veremeden, Ruh Hayalet Kral Alma'nın korkunç şok dalgalarıyla dolu histerik çığlığı Ruhsuz Saray'ın her yerinde yankılandı. "HAYIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIII Jacob anında ona baktı ve tahtının çatlaklarla dolu olduğunu gördü, çatlaklardan gizemli bir ışık sızıyordu. Sadece bu da değil, her iki taht da parçalanırken, taht salonunun her yerinde runik yazılar ortaya çıktı! Ancak, Ruh Hayalet Kral'ın hayalet formu öfkeli alevler gibi titriyordu ve zihnini kaybettiğini hissedebiliyordu. "Sakin ol!" Jacob, ruh gücünü kullanarak onun histerisini kırmak için kararlı bir sesle bağırdı. Ancak bu, durumu daha da kötüleştirdi çünkü bir sonraki anda, Ruh Hayalet Kralı'nın gözleri çılgınca bir öldürme niyetiyle parladı. Jacob'a öfkeyle baktı ve o an bir tehlike hissetti. "Bunu sen yaptın!" diye bağırdı ve bir sonraki anda, sayısız ağlayan hayalet onun hayalet formundan ortaya çıkmaya başladı, "Mühürü kırdın ve ırkımızı mahvettin!" "Bu kaltak!" Jacob, konuşma zamanının geçtiğini biliyordu ve bu mühür her neyse, Ruh Hayalet Kralı için, Hayalet Irkı'ndan bahsetmeye gerek bile yok, çok önemli görünüyordu. Dahası, Ruhsuzların tahtı çökmekteyken, Ruh Hayalet Kralı artık Ruhsuz Hayalet Kralından korkmayacaktı ve Jacob, onun bunu düşünecek kadar aklı başında olduğunu hissetti. Jacob'un zihninde, bu haliyle ve hala yorgunken Soul Ghost King'i alt edemeyeceği için ondan kurtulmak için bir plan anında oluştu. Gücünü geri kazanmak isterse, daha fazla ömrünü kaybedecekti ve o yaşam kristallerini kullanırsa, Soul Ghost King ona geri kazanması için merhamet göstermeyecekti. Hatta, gerçek şeklini gösterdiği anda, Ruh Hayalet Kralı ona daha da şiddetle saldıracak ve o hayalet bakanlar ve Ruhsuz Saray üyeleri, onun kralı olmadığını anladıkları anda hep birlikte ona saldıracaklardı. Onlardan korkmasa bile, Ruh Hayalet Kralı'ndan çekiniyordu ve ondan kurtulmak önceliğiydi, bunu uzatmak istemiyordu. "Tamam, gerçeği bilmek istiyorsan, beni takip et, sana bunun neden olduğunu göstereceğim!" Jacob, Ruh Hayalet Kralı'nın yarattığı hayalet denizinin altında kükredi. Bir sonraki anda, Jacob'un önünde bir portal açıldı ve o tereddüt etmeden içine girerek hayalet denizinin onu boğmadan kaçtı. "N-ne!?" Hayalet Kral, hayalet denizinde saklanırken, Jacob'un aniden bir portal açmasıyla şaşırdı. Bu, onun eşsiz hayalet formuyla güçlenen, tamamen hayaletlerin hakimiyetindeki bir alanda mümkün olmamalıydı. Uzay ruhu totemine sahip bir Efsanevi Kral bile bu alanda uzay portalları kullanamazdı. Ancak Ruhsuz Hayalet Kral bunu başarmıştı ve Ruhsuzların tahtı ve mühür kırılmaya başlamasına rağmen, 'Ruhsuz Hayalet Kral' hala kendi gücünün ötesinde bir güç kullanabiliyordu. Dahası, şüpheli davranışları ve bu ani krizle birlikte, Ruh Hayalet Kral'ın güveni sarsılmaya başladı. Histerik davranışları, Ruhsuz Hayalet Kral'ı ortadan kaldırmak için bir maske değildi, özellikle de şimdi bir fırsat yakalamışken. Kırılan mühür, Ruhsuz Hayalet Kral için aslında zararlı değildi, aksine, onun özgürlüğünü kazanması için büyük bir fırsattı. Uzun zamandır aradığı bu mührü kırma fırsatının, Ruhsuzların Habercisi tarafından kendisine verileceğini asla beklemezdi! Aslında, tüm umutlarını kaybetmiş ve bunu imkansız görmüştü. O mühür kırılırsa, tüm Hayalet Irkı Hayalet Diyarı üzerindeki hakimiyetini kaybedecek ve yavaş yavaş yok olup, Skelet Irkı, Zombi Irkı ve saflarında efsanevi krallar bulunmayan diğer ırklar gibi bir Lord Irkı haline gelecekti. Sonuçta, Ruh Abyss, Hayalet Irkının Efsanevi Kral olmaya potansiyeli ile doğmasının tek nedeniydi. Aynı zamanda, Soulless unvanını miras alan herkes birkaç yıl içinde Efsanevi Kral olacaktı. Ancak mühür kırılmıştı ve hayalet ırkının haini ve günahkarı olmak için bunu bizzat yapmasına bile gerek yoktu. Blackwell öldüğü için bundan hiçbir zevk almıyordu. Mühür ortadan kalktığı için, diğer güçler, özellikle Jacob'un Ölüler Fraksiyonu'na karşı dönmesiyle, Ruhsuz Saray'ın korumasını kaybettiğini kısa sürede fark edecekti. Ancak tüm bunlardan önce, Ruh Hayalet Kralı, tüm bunların arkasında olan Ruhsuz Hayalet Kralı'nın icabına bakmalıydı ve ona ne olduğunu öğrenmesi gerekiyordu. Hala açık olan portal, ona cevapları verebilecek tek şeydi. Son olarak, Ruh Hayalet Kralı, Ruhsuz Hayalet Kralı'nın Blackwell'i öldürdüğünden hala şüpheleniyordu, ama artık otoritesini kaybetmiş ve onu özgür bırakmış olduğu için korkacak hiçbir şeyi yoktu. Dahası, artık Ruhsuz Hayalet Kral'dan kurtulmak ve Hayalet Irkının tek kralı olarak doğuştan hakkı olan tahtı ele geçirmek için haklı bir nedeni vardı! Yine de Ruhsuz Hayalet Kralı hafife almadı ve hayalet kölelerini açılan portala gönderdi. Ancak, onlar portala girdikleri anda, Ruh Hayalet Kralı o hayalet kölelerle olan tüm bağlantısını anında kaybetti ve bu onu alarma geçirdi. Sonuçta, hayalet köleler onun kendi ruhunun bir parçasıydı ve öldürülmedikçe, bir hayaletin hayalet kölesini kurtarmak veya ele geçirmek neredeyse imkansızdı. Ancak bu durum oldukça garipti çünkü hayalet kölesi öldürülmemiş veya saldırıya uğramamıştı; bunun yerine, onlarla olan bağlantısı sanki bir şey tarafından kesilmiş gibi aniden kesildi. Ruh Hayalet Kralı, yüzlerce hayalet köleyi içeri gönderirken daha da temkinli hale geldi, ancak her seferinde aynı sonuçla karşılaştı. "Bu portal nereye açılıyor?" diye ciddiyetle düşündü. Bu portal, hazine odasının da bulunduğu miras alanına mı açılıyor olabilir? Sadece o yer savaşmayı ve saldırıları yasaklamış ve Hayalet Irkı üzerinde mutlak otoriteye sahip. Bu, içeri girersem bana saldıramayacağı anlamına geliyor. Üstelik cevapların o portalın ötesinde olduğunu söylemişti. Doğru mu söylüyordu? Ruh Hayalet Kralı bunu düşündükçe, her şey daha mantıklı gelmeye başladı, ama yine de tereddüt ediyordu. Ancak, tam o anda, Ruhsuz Saray çökmeye başladı ve o runeler giderek sönükleşirken, iki diken patlamak üzere olan bir saatli bomba gibiydi ve içlerinde korkunç bir momentum oluşuyordu. Ruhsuz Hayalet Kral anında kararını verdi ve soğuk sesi Ruhsuz Saray'ın her yerinde yankılandı: "Herkes Ruhsuz Saray'ı boşaltın! Bunu, hain olan Ruhsuz Hayalet Kral yaptı ve şimdi onu takip edip Hayalet Irkına adaleti sağlayacağım!" Ruhsuz Hayalet Kral'ı karaladıktan sonra, Ruh Hayalet Kralı egemenlik alanını geri çekti ve gölgeli hayalet formuna geri döndü. Karanlık bir bulut gibi, portala doğru süzüldü. Bir an tereddüt ettikten sonra, portalın içine kayboldu ve portal kapandı!