Bölüm 343 : Diskalifiye Edilen Kukla - I

Annelisa ile konuşması sona erdikten sonra Ravenna, hala tam bir kargaşa içindeydi. Lady Hydral'ın sözleri onu derinden sarsmıştı. Bu sözler, Ansel'in gizli sorunlarını doğrulamakla kalmamış, onun şu anda karşı karşıya olduğu durumun, basit sorunlardan çok daha ciddi olduğunu da ortaya çıkarmıştı. Büyük salondaki bir sütuna yaslanarak Ravenna derin ve sakin nefesler aldı. Mor gözlerini kaplayan kafa karışıklığı ve kaos, hızla yerini berrak bir sükûnete bıraktı. Yumruklarını hafifçe sıktı ve duyguları yatıştıkça nefes alışı da yavaş yavaş düzeldi. Şu anda anlamsız paniğe ve zayıflığa kapılmanın zamanı değildi. Cevapları aldıktan sonra, gecikmeden, hemen harekete geçme zamanı gelmişti. "Merhaba, Bayan Ziegler." Genç bir ses Ravenna'nın ayaklarının altından yükseldi ve Lawrence kuyruğunu sallayarak genç hanımı selamladı: "Genç Lord sizi rehberlik etmem için beni gönderdi, lütfen beni izleyin." "…Peki." Ravenna yavaşça nefes verdi, zihni sahip olduğu tüm istihbarat ve bilgileri hızla çözümledi. Ansel'in hissettiği tehdit... Bay Flamelle ve Madam ile paylaşmak istemediği korku. Ansel, Bay Flamelle ve Madam'a güvenmemişti, ama görünüşe göre... Seraphina'ya güvenmiş olabilirdi? Bir anda, Ravenna önemli bir noktayı kavradı. Bu, Ansel'in kişisel tercihi olamazdı, daha çok... bir zorunluluktu. Mümkünse Ansel, elindeki tüm kaynakları kullanmaktan çekinmezdi. Bay Flamelle'e güvenerek sorunu çözebilseydi, çoktan yapardı. Bu, bu sorunu çözebilecek tek kişinin Ansel ve pakt başkanı, yani kendisi olduğu anlamına geliyordu. Hayır, ama Bay Flamelle'in çözemeyeceği bir sorun nasıl olabilirdi? Bu, onun çözemeyeceği anlamına gelmezdi, daha çok Bay Flamelle'i bu işe karıştırmanın ona çok zarar verebileceği ya da belki de en kötü sonuca yol açabileceği anlamına geliyordu. Ravenna'nın adımları aniden durdu. "Ne oldu, Bayan Ziegler?" Lawrence, onun ani duruşunu hissederek küçük fare kafasını çevirdi ve şaşkınlıkla sordu: "Bir sorun mu var?" "…Hayır, bir şey yok. Lütfen yoluna devam et." Tüm bu noktalar birbirine bağlanırsa, tek olasılık... İmparatoriçe. Güç açısından, Bay Flamelle'e denk ve onunla çatışması sonucu ne olursa olsun cehennemden başka bir şey bırakmayacak biri. Ansel'in hissettiği baskı... İmparatoriçe'den mi geliyordu? Ama İmparatoriçe neden Ansel'i tehdit etsin ki? Şu anda tek istediği hayatının devamıydı, ama... Ravenna'nın göz bebekleri sonuna kadar büyüdü. Ansel, İmparatoriçe'yi deliliğinden kurtaracak güce sahip miydi? Eğer öyleyse, eğer durum böyleyse... her şey mantıklı olurdu! İmparatoriçe'nin Ansel'e gençliğinden beri gösterdiği açıklanamayan güçlü iltimas bile açıklanabilirdi. İmparatorluğun üst sınıfı, Majestelerinin genç Hydral'a olağanüstü bir sevgi beslediğini çok iyi biliyordu. Bu yakınlık, Ansel'in erken çocukluk döneminde başlamıştı. Bu tür konulara kayıtsız olan Ravenna, bu yakınlığın tam olarak ne zaman başladığını belirleyemiyordu, ancak büyük olasılıkla on yaşlarında başlamıştı. Ansel, imparatoriçeyi deliliğinden kurtaracak belirli bir yeteneğe sahipti... Ancak, eğer öyleyse, neden önce Bay Flamelle'e yardım etmemişti? Bu yeteneğin bir riski mi vardı? Ya da bir bedeli? Ansel, hiçbir durumda gücünü gerçekten göstermediği için, bu bedel olağanüstü derecede sıra dışı olmalıydı. Mutlak gücünü sergilemekten zevk alan Evora'nın aksine, Ansel'in gücünü halka açık bir şekilde sergilemesi çok nadirdi ve o zaman bile, asla temeline dokunmazdı. Tüm işaretler bu sonuca işaret ediyordu ve başka makul bir açıklama yoktu. "Ansel'e yönelik bir tehdit"in diğer olasılıkların %99,9'unu ortadan kaldırabilmesi bile çok anlamlıydı. Geriye kalan tek gizem, Ansel'in bir zamanlar ona söz verdiği her şeyi neden terk ettiği idi. Ravenna, imparatoriçenin tehdidi nedeniyle Ansel'in kendini en üst düzeye çıkarmak zorunda olduğunu anlayabilirdi. Ancak Annelisa'ya göre Ansel, kendisi için çok önemli bir şeyden vazgeçmek zorunda kalmıştı. Bağlam ve zaman açısından, Annelisa'nın Ansel'in kendisiyle benzer umut ve ideallere sahip olduğunu kastettiği çok muhtemeldi... İmparatoriçenin gölgesi bu konuda etkili olmuş olabilir miydi? Ravenna bu konuda henüz tam olarak tutarlı bir mantık kurabilmemişti, ancak önceki çıkarımlar yeterince kanıtlanmış ve mantıklıydı. Çıkarılan sonuçlarda önemli bir hata yoktu ve daha fazla araştırmaya gerek yoktu. Ansel'in düşmanı... imparatoriçeydi. İlahi türler arasındaki çatışma öylesine şiddetliydi ki, imparatorluğun tüm büyük düklerinin birleşik gücü bile önemsiz kalırdı. Ravenna için, buna denk bir güce sahip olmadan sadece "dahi" unvanını taşımak... Bu işe karışmak, delilik ve yanılgının ötesinde, akıl sağlığı meselesiydi. "Geldik," dedi Lawrence rahat bir şekilde, Ravenna'yı devasa bir kapının önüne getirerek. "Genç Lord sizi bir süredir bekliyor. İçeri girin, Bayan Ziegler." "... Teşekkür ederim." "Bana resmiyet gerekmez." Lawrence dik durdu, pençelerini göğsünde çaprazlayarak başını eğdi ve Ravenna'yı bir an inceledikten sonra gülerek, "Üstelik, potansiyelini göz önüne alırsak, sana bir tavsiye vereceğim," dedi. Keskin, kırmızı, canavarca gözleri hafifçe kısıldı. "Ablan sana ne söylemiş olursa olsun, unutma, genç lordun önünde asla onun hakkında hiçbir şey söyleme. Onun ona olan hisleri ya da söylediği bir şey olsun, fark etmez. Akıllı olmaya çalışma." "Genç lordun kendisi sormadıkça, aksi takdirde... sonuçlarına katlanırsın." Lawrence'ın derin anlamlar içeren sözleri, Ravenna'nın birçok şeyi yeniden düşünmesine neden oldu... Ansel'in Annelisa'ya karşı tutumu da son derece anormal bir başka ilgi çekici noktaydı. Hydral ailesinin dinlenmek ve rahatlamak için mükemmel bir yer gibi görünen bir yere karşı, kendi duygularıyla bile kontrol edemediği yoğun nefret, önemli bir gizemdi. Simya atölyesinin kapıları yavaşça açıldı ve Ravenna'ya daha fazla düşünmek için zaman bırakmadı. Tavsiyeci Lawrence sessizce ayrılmıştı ve minyon büyücü, atölyeye girmeden önce derin bir nefes aldı. İçeri girer girmez, Ansel'in bir nesneyle meşgul olduğunu gördü.